KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, bakan yardımcılarımız, değerli bürokrat arkadaşlarımız, sevgili milletvekili arkadaşlarım; ben de öncelikle hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Bugün Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesini görüşüyoruz. Tabii ki gençlerimize özel değer verilmesini hepimiz arzu ediyoruz, istiyoruz çünkü gençlerimiz hepimizin geleceği. Bu anlamda da özellikle genç bir nüfusa sahip olmakla övündüğümüz ülkemizde gençlerimizin geleceğe dönük olarak daha iyi hazırlanması, özellikle gelişen dünya koşullarına uygun, kendini geliştirmiş, yetiştirmiş, dünyayla entegre olmuş, dünyayla barışık olabilecek gençlere sahip olmamız hepimizin en büyük arzusudur. Bu anlamda, özellikle Bakanlığınıza ciddi bir görev düştüğünü ifade etmek istiyorum çünkü bu bakanlık çalışmalarıyla özellikle gençlerimizin geleceğine daha sağlıklı yön verilebileceğini ve gençlerimizi özellikle toplumumuza kazandırma noktasında daha etkili olabileceğinizi düşünmekteyim.

Tabii, gençlerimizin sorunları da yok değil. Özellikle, başta üniversite öğrencisi gençlerimiz olmak üzere daha ilkokul çağından itibaren genç sayılabilecek nüfusa kadar geçen süreçte hemen hemen gençlerimizin her kademede sorunları bulunmakta. Özellikle, burada konuşuldu tabii ki, ben de ifade etmek istiyorum. Öncelikle üniversite yurtları, çok önemsiyorum ben bu konuyu çünkü yıllardır bu ülkede en çok ihmal edilen konuların başında üniversite öğrencilerimiz için ihtiyaç olan yurt konusu gelmekte. Belki süreçte bilerek ya da bilmeyerek ama sonuç itibarıyla da gençlerimizin özellikle arzu etmediğimiz, kötü amaçlı oldukları da 15 Temmuz sürecinde açıkça ortaya çıkan belirli gruplar ve başka grupların da eline düşmesine sebebiyet verilen gençlerimiz oldu. Eğer bu çocuklarımız, gençlerimiz devletin imkânlarıyla sunulan yurt imkânına kavuşmuş olsaydı bugün yaşanılan birçok olumsuzluk belki olmayacaktı. Bu sonuçlar bitmiş değildir, geleceğe dönük olarak da gençlerimize sahip çıkabilmemiz gerekmekte. Bu anlamda da özellikle üniversite çağına gelmiş, başta kız çocuklarımız olmak üzere, gençlerimizin barınma imkânını bilhassa düşünmek zorundayız.

Biraz önce Sayın Bakanımız sunumunda 2002'den başlayarak bir sunum gerçekleştirdi ve de daha sonraki konuşmacı arkadaşlarımız da özellikle yurt konusunda son kapasitelerle ilgili bilgiler verdi. Eğer 2002'den başlayarak bir değerlendirme yapacak olursak ben de 2002'den bir değerlendirme yapayım. 2002 tarihinde ülkemizde 1 milyon 918 bin üniversite öğrencisi var iken 182.258 öğrenci kapasitesine sahip yurdumuz varmış yani yüzdeye vurduğumuzda yüzde 9,5 oranında barınan öğrencimiz var. 2016 yılında 7 milyon 313 bin 400 üniversite öğrencimiz var iken yurtlardan yararlanan öğrenci sayımız 556.611, yüzdelik dilime vurduğumuzda yüzde 7,6'ya tekabül etmekte yani 2002'den bu tarafa siz öyle destanlar falan yazmış değilsiniz. Oranlamaya vurduğunuzda, bakın, 9,5'tan 7,6'ya düşmüş bir oran var. 2018 yılında ise 7 milyon 560 bin 371 üniversite öğrencimiz var iken bugün yurtlardan yararlanan öğrenci sayımız 664.518, yüzdelik dilime vurduğumuzda da yüzde 8,8 oranına tekabül etmekte. Ben şuraya gelmek istiyorum, bu sayının yeterli bir sayı olmadığını, tam tersi, olumlu bir şekilde bu konuda birlikte, özellikle Bakanlık olarak çalışmalar yapılması gerektiğini sizlere bir kez daha ifade etmek istiyorum. Eleştirel olarak değil, ihtiyacın daha bitmediğini, artarak da devam ettiğini hatırlatma adına bunu söylüyorum çünkü öğrenci sayımız da malum hızlı bir şekilde artıyor ama oranlamaya vurduğumuzda, bakın, oranlar giderek düşmüş.

Şimdi, gençlik merkezleriyle ilgili güzel açıklamalarınız oldu, ben de naçizane, Antalya'da bulunan Özgecan Aslan Gençlik Merkezimiz var, bundan dört sene önce tamamlandı. Görev yaptığım dönem içerisinde Antalya İl Genel Meclisi Başkanıyken o gençlik merkezinin yapıldığı alan olan 6 bin metrekarelik alan Antalya İl Özel İdaresine ait iken o alanın gençlik merkezi yapılmak üzere Gençlik Spor Müdürlüğüne tahsis işlemini gerçekleştiren Meclisin Başkanı olarak ben de bu çalışmaya, bu projeye arazi tahsisi sağlayan bir kurumun Başkanı olarak katkıda bulunduğumu ifade etmek istiyorum. Bu projeleri önemsiyoruz, bu projeleri öğrencilerimizin oralarda vaktini daha güzel, bilinçli bir şekilde değerlendiği merkezler olduğunu düşünüyorum ama tabii ki faaliyet raporunuzda da gördüm, öğrencilerimizin biraz daha bilimsel çalışmalarla buralarda vakit geçirmesi ve vaktini iyi değerlendirmesi gerektiğini de bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

Bunun yanı sıra, değerli arkadaşlar, biraz önceki konuşmacı arkadaşlarımız da bahsetti, özellikle madde bağımlılığı konusu. Ben bir hukukçuyum, madde bağımlılığıyla ilgili konu gerçekten çetrefilli ve çok boyutlu bir konu. Bu işin özellikle gerek sizin Bakanlığınızı ilgilendiren boyutu olduğu gibi gerekse emniyet boyutu var, adliye boyutu var, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde alınması gereken tedbirler var, dolayısıyla bu konu çok boyutlu bir konu olmakla beraber geleceğimizi, gençlerimizi tehdit eden bir konu olduğunu düşünüyorum ve bu konuda özellikle madde bağımlılığı kullanımı ve yine sigara kullanma yaşlarının çok küçük yaşlara kadar inmesi ve bunun da artık biliniyor olması gerçekten ülkemiz adına büyük bir tehdittir diye düşünüyorum.

Ben eski bir amatör futbolcuyum, uzun yıllardır futbol müsabakalarını da gerçekten büyük bir heyecanla takip eden biriydim, maçlara da çok giden biriydim ama kendi adıma konuşuyorum, yaklaşık iki yıldır maçlara gitmiyorum. Tek sebebi şu: Değerli arkadaşlar, bakın, bir futbol takımı düşünün, 11 oyuncu sahaya çıkıyor, 10'u yabancı. Eğer ben yabancı seyredeceksem açarım, Avrupa kanalındaki maçları seyrederim. Şimdi, Türkiye'de maç seyrediyoruz, hem de öyle büyük, kelli felli takımları, içinde ancak 1 Türk vatandaşı var. Bu politikanızı gözden geçirmek durumunda olduğumuzu ben kendi adıma naçizane hatırlatmak istiyorum. Bu konuda daha tecrübeli, bu konuyu daha uzman şekilde bilen spor adamları belki bu konuyu bu şekilde değerlendirmiş olabilir ama daha 2002 yılında biz dünya 3'üncüsü olan bir Türkiye'yken bugün maalesef geldiğimiz noktaya bakıyoruz. Yıllardır bu ülkede yabancı sporcu vardır, doğrudur ama belli bir kotayla oynamıştır. Şimdi, bizim takımlarımızda 11 oyuncunun 10'u yabancıysa Türk gençlerimizi nasıl bu takımlarda yetiştireceğiz ve sonrasında nasıl millî takımda başarılı olacağız? Bu konuyu da sizin dikkatinize bir kez daha çekmek istiyorum değerli arkadaşlar.

Bunun yanı sıra, gelen bir mesajı paylaşmak istiyorum, özellikle öğrenci kredisinin enflasyon oranında artırılması önerisi var gençlerin, bu konuyu da sizin dikkatinize sunmak istiyorum.

Bir hususu sormak istiyorum. Geçtiğimiz yıllardaki -kesin bilgiye sahip olarak söylemiyorum bu hususu ama şöyle bir iddia vardı basın organlarında- özellikle Spor Toto'da yüksek ikramiyeli çekilişlerde belli bir grubun düzenlemesiyle belli kişilerin eline geçtiğine dair -15 Temmuz öncesini kastediyorum- iddialar basında yer almıştı.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Çekiliş yok. Spor Toto'da çekiliş olmuyor.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, sonra cevaplayacaksınız.

Teşekkür ederim.

CAVİT ARI (Antalya) - Toto'da yani işte, Spor Toto, Loto...

GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Toto'da çekiliş yok, piyango konusu o.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, bilahare söz vereceğim. "Sürem bitti." diyecek.

CAVİT ARA (Antalya) - O sizin görev alanınıza girmiyor mu?

GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Yok, Maliye Bakanlığının alanı.

CAVİT ARI (Antalya) - Peki, o zaman o konuyu işlemiyorum.

Kısacası, Bakanlık bütçenizin, özellikle gençlerimiz geleceğine ışık tutması adına hazırlanmış bir bütçe olarak kullanılması umuduyla bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.

İyi günler diliyorum.

Teşekkür ediyorum.