KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, göreviniz hayırlı olsun, Bakanlığınıza başarılar diliyorum, bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.

Ben, alışılmışın aksine, yerelden genele geleceğim. Taraftar kültürü ve başarılarıyla Anadolu kulüplerine örnek olmuş Eskişehirspor'umuz ne yazık ki zor günler geçiriyor. Yaşanan maddi kriz nedeniyle yeni sezonda transfer yasağını aşamayan Eskişehirspor'umuz alt yapıdaki oyuncularıyla lige devam etmek zorunda. Siyah-kırmızılı genç oyuncular giydikleri formanın hakkını her hafta veriyorlar, vermekteler. Aldıkları galibiyetler kadar, gösterdikleri özverili performans Türk futbolunun gündemini yaratıyor. Buradan biz de tebrik ediyoruz.

Ama Eskişehirspor'un ihtiyaçları var. Spor Toto'da bekleyen 3 milyon lira alacağı var. Transfer yasağının kaldırılmasına ihtiyacı var. Federasyonun denetlemeyi yapmaması nedeniyle kaynaklanan bir şey bu. Bunun ya af ya transfer yasağının kaldırılmasını istiyoruz.

Yeni bir stadımız var. Teşekkür ediyoruz yapanlara gerçekten, bir stada kavuşturdukları için ama stadımızın ismi Yeni Eskişehir Stadı. Bizim Eskişehir'deki stadımızın ismi, öteden beri, yıllardır Eskişehir Atatürk Stadyumu'dur. Tüm Eskişehirliler, hangi görüşten olursa olsun, bu stadın isminin Atatürk Stadyumu olarak kalmasını istiyoruz.

Amatör kulüplerimizin ciddi sıkıntıları var. 70 tane amatör futbol takımı var, 1.350 müsabaka oynuyorlar bir yılda.

BAŞKAN - Az önce ben dedim ki: "Şu çekimleri bırakalım." Ama kendimi dinletemiyorum demek ki.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Ve bunları eskiden, bundan birkaç yıl önce 12-13 sahada oynuyorlardı, şu anda 5 sahada oynamak zorunda kalıyorlar. Acil saha ihtiyacımız var. Bunu da dile getirmek isterim.

Ben de Ampute Millî Takımı'mızın başarısını yürekten kutluyorum hepimiz adına.

Genele geçtiğimizde, birkaç gün önce Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan dedi ki, muhtemelen sizin de olduğunuz bir toplantıda: "Biz gençlerimizin hayal dünyasını yasaklarla çevrelemeyi değil, alabildiğine genişletmeyi hedefliyoruz." dedi. Çok güzel hedef, ama gerçekler böyle değil. Gerçekler: Tweet atan binlerce genç Türkiye'de soruşturmaya uğruyor, tutuklanıyor; mezuniyetlerinde bir karikatür açtılar diye ODTÜ'lü öğrenciler cezaevine gönderildi; slogan attı, protestoya katıldı diye öğrenciler yurdundan atılıyor, bursu kesiliyor; yine Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde cezaevine atılan çocuklar ve gençlerin sayısı tarihin zirvesine çıktı; bu yıl itibarıyla cezaevinde olan çocuk sayısı on altı yıl öncesine oranla yüzde 51 artmış durumda; yine Türkiye'de Gençlerin İyi Olma Hâli Raporu'na göre, gençlerin yüzde 30'unun aylık kişisel geliri 600 liranın altında kaldı.

Yine Sayın Erdoğan, aynı konuşmasında, siz de dikkat etmişsinizdir, burs alan öğrencilere, yani burs almayı "bedavacılık" gibi niteleyerek, burs değil de kredi alınmasına yönlendiren bir anlayış içinde. Tabii, Türkiye'nin ekonomik durumu buna müsait değil. Aslında burs almak kötü bir şey değil. Keşke bütün öğrencilere burs verebilsek, sadece 150 binle değil de tüm ihtiyacı olanlara burs versek. Burs almak bedavacılık değildir. Bu bursun birçok anlamı vardır. Bazen başarıya verilir, bazen ihtiyaca binaen verilir. O yüzden bunun bedavacılık gibi görülmesi yanlış ama Türkiye'nin gerçekleri var. O da şu: İnsanlar mezun olduktan sonra, öyle, ekonomi pırıl pırıl değil, hayat çok güzel değil. Bakın, elimizde sanırım yine Bakanlığınıza bağlı bir kurumun soru önergesine verdiği bir yanıt var. Türkiye'de yaklaşık 300 bin, 279.897 öğrenci öğretim ve katkı kredilerini ödeyemediği için icralık durumdalar. Yani, "Hani, bunların hepsi kredi alsın." diyorsunuz ama bu insanların önemli bir bölümü de icralık durumda çünkü ödeyemiyorlar, iş yok. Bakın, 15-29 yaş aralığındaki her 3 gencimizden biri ne okuyor ne de işi var. Yaklaşık 3 milyon kişiden bahsediyoruz. Bu çok ciddi bir sıkıntıdır. Keza, üniversiteli işsizlerin sayısı Türkiye'de rekora ulaşmış durumda. Onlara ne bir iş ne bir umut ne bir gelecek vaat edemiyoruz. Bunu vaat edemediğimiz için...

Yine kötü bir rakamı paylaşacağım maalesef. Bu rakamlar değişsin diye paylaşıyorum, yani övgü anlamında değil, bunlardan hepimizin hicap duyması lazım. Bakın, gençlerimiz göç ediyor. 253.640 gencimiz göç etmiş. Göç eden nüfusun yüzde 50'ye yakını 25-34 yaş grubu arasında.

Yaklaşık 70 bin öğrenci tutuklu, hapishanelerde eğitim haklarına erişememekte.

Benzer şekilde, öğrencilerin barınma sorunu; sizler bahsettiniz sunumunuzda, yurt yapımı konusundaki çabalarınızı destekliyoruz, daha da artması lazım. Ama her 12 öğrenciye neredeyse 1 yatak düşmekte. 7,5 milyon...