| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Gençlik ve Spor Bakanlığı b)Spor Genel Müdürlüğü c)Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu d)Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 06 .11.2018 |
ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Ben de değerli bürokratlara bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum ve bakana da başarılar diliyorum yeni süreçte.
Vizyon belgesine baktığımız zaman bu bütçeye şunu görüyorum: Gençlerin adı var, kendisi yok bu bütçe çalışmasında. Bunun sebebi de şu: Gördüğüm kadarıyla bakanlık da Gençlik ve Spor Bakanlığı ama gençlerin Türkiye'deki haletiruhiyesi hakkında çok fazla fikir sahibi değil. Özellikle de gençlerin bugün ülkemizde işsiz, yoksul ve umutsuz olduğunu görmüyor. Bence burada çok büyük bir sorun var, bunun üzerine gidilmesi gerekiyor.
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu anlattı hepsini.
ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - 260 binden fazla gencin yurt dışına beyin göçüyle gittiğini görüyoruz. "Neden Türkiye'de sporcular yetiştirmiyoruz?"u sorguluyoruz bugün. Neden Türkiye'de dünya çapında bilim adamları yetişmiyor? "Neden biz Türkiye'de teknolojik anlamda büyük icraatlara imza atamıyoruz? Bence bunun temelinde aslında gençlere verdiğimiz değer ve önem var. Ve gençlerin kendini ifade edeceği ortamlar var mı? Ben Sayın Bakana ilk sorumu şöyle soruyorum: Sizce Türkiye'de gençler özgürce hayal kurabiliyor mu, özgürce kurdukları hayalleri ifade etme şansları var mı, en yakın arkadaşlarına bile korkmadan söyleyebiliyorlar mı ve hayallerini gerçekleştirebilecek fırsatları biz onlara sunuyor muyuz? Bence buradan başlamamız gerekiyor meseleye. Bunların hiçbirini sağlamıyoruz. Ama ben Sayın Bakanın sorularıma cevabını özellikle merak ediyorum. Çünkü Türkiye'de gençler ciddi bir şekilde kendini ifade edecek alan bulamıyorlar. Sporcular yetişmiyor çünkü bunu teşvik edecek bir anlayış yok. Yıllarca spor yapmış ve amatör sporlarda bulunmuş bir genç olarak bunu söylüyorum. Bir tercih yapmak zorunda bırakılıyorsunuz; ya eğitimi seçiyorsunuz ya da sporu seçiyorsunuz. Aileniz bu seçeneği önünüze koyuyor ve sizin yanınızda duracak kimseniz yok. Hele de Anadolu'da spor yapan bir gençseniz hiç kimse sahip çıkmaz, futbol da oynamıyorsanız kimsenin de umurunda değilsiniz, bununla karşı karşıya gençler.
Yine, döndüğümüz zaman bir sanatçının da böyle bir sorunu var. Bence bilimle ilgilenen bir gencin de çok büyük bir sorunu var çünkü gençler hayal kuracak ortamı Türkiye'de bulamıyorlar ve teşvik edilemiyorlar. Tabii dönüp baktığımız zaman, ben de bir ayağı hâlâ üniversitede olan bir genç olarak da söylüyorum, gençlerin yurtla ilgili çok büyük bir sorunu var. Yurt-Kur'u konuşmadan bu bütçeyi herhâlde geçirmemeliyiz. Türkiye'de yapılan gelişmeler gerçekten önemli fakat işin bütününe baktığımız zaman Türkiye'yi on altı yıldır yöneten bir iktidar var ve yaptığı gelişmelere baktığımızda Sayın Bakanımız diyor ki sunum da bize: "81 ilin 32'sinde bütün yurt taleplerine cevap verdik." Peki geriye kalan 49'unda ne yaptık? Çünkü Türkiye'de her ilde bir üniversite var, övünülerek anlatılıyor ama "İlk 500'te üniversite yok." deniyor, bunun sebebini kimse kendinde aramıyor, sadece akademiye suç atılıyor ama akademiden sorgusuzca ihraç edilen binlerce hocanın ya da bir tweet attığı için gözaltına alınan binlerce öğrencinin neden Türkiye'de buna maruz kaldığını kimse sorgulamıyor ve bunlardan üretmesi, bilim ortaya koyması isteniyor.
KHK'yle ilgili tekrar bir soru sormak istiyorum sadece Bakana. "Taleplerin yüzde 69,47'sini sağladık." diyor. Peki, geriye kalan öğrencilerimiz ne yaptılar, buna karşı ne çözüm buldunuz? KHK yurtlarında kalan öğrencilerin şöyle şikâyetleri var, ben özellikle öğrencilerden aldım bu şikâyetleri. Yurtta kalan öğrencilerin şikâyetlerinin başında şunlar geliyor: "Yemekler kötü, internete erişim konusunda sorunlarımız var, çalışma ortamlarımız yetersiz ve hijyen sorunu var." Ayrıca kredi mevzusu da çok önemli bir mevzu. Öğrenim kredileri öğrencilerin başına bir bela oluyor işin sonunda. Nasıl bela oluyor? Krediye bir faiz uygulanıyor, bir enflasyon farkı uygulanıyor ve gençlerimiz bunları ödeyemiyor. Sadece gençlerin başına da bela olmuyor babaların emekli maaşından, annelerin emekli maaşından bunu ödemek zorunda kalıyorlar. Sayın Hakverdi milletvekilimiz bir soru sormuştu, şöyle bir cevap gelmiş: "279.897 öğrenci kredi borcuyla karşı karşıya bugün icralık olmakla." AK PARTİ Genel Başkanı şöyle dedi, bugün defalarca tekrarlandı "Burs almayın, kredi alın bedavacılığa alışmayın." Bence şunu hatırlatmak gerekiyor: Gençler keyfinden kredi ya da burs almıyor arkadaşlar, parası olduğu için değil parasızlıktan kredi ya da burs alıyorlar, bunu görmeniz gerekiyor. Bir de bu krediyi ödemek için iş sahibi olmak lazım. Türkiye'deki genç işsizlik rakamlarını herhâlde en yakından Sayın Bakan takip ediyordur. Ülkemizde 100 öğrenciden, gençten 28'inin işsiz olduğunu görüyoruz. Ayrıca DİSK'in ekim ayında açıkladığı işsizlik raporunda da 1 milyon 30 bin üniversite mezunu işsiz var.