KOMİSYON KONUŞMASI

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Çok teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, Komisyonumuzun çok değerli üyeleri; öncelikle bu görüşmelerin, alınacak kararların Millî Eğitim Bakanlığımız ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Sayın Bakan, üniversitede uzunca yıllar birlikte çalıştığımız, gerçekten konusunda, alanında son derece başarılı, referansı bugüne kadar yaptığı çalışmaları olan çok değerli bir bilim adamı. Millî Eğitim Bakanı olarak görevlendirilmesiyle birlikte hakikaten Türk Millî Eğitimi adına da heyecanlandığımı şahsen ifade etmek istiyorum. Tekrar hayırlı, uğurlu olsun Sayın Bakanım. Ama işiniz de çok kolay değil. Yani Millî Eğitimin sorunları, birikmiş sorunları gerçekten sizi fazlasıyla yoracak ama bu enerjiyi inşallah bulacaksınız. Ben, eğer öyle bir ortam sağlanırsa bunların, bu sorunların da üstesinden geleceğinizden hiç şüphem yok.

Sayın Bakanım, tabii birçok konu var. Milliyetçi Hareket Partisi milletvekilleri Komisyon üyeleri tarafından bunların önemli bir kısmı dile getirildi. Ben birkaç hususa değinmek istiyorum. Yani öncelikle bir kaliteden bahsediyoruz; hepimiz, kalite olmazsa olmaz diyoruz ama kalite nedir? Kalite tek başına aslında soyut bir kavram ama kaliteyi bu soyut hâlden somut hâle götüren bir başka kavram, bir başka unsur daha var ki o da standart. Yani dolayısıyla bir şeyin standardını baştan koyduğumuzda gerçekleştirmelerin standartlar karşılaştırılması ya da ölçülmesi aslında bizim beklediğimiz, hedeflediğimiz kaliteye ulaşıp ulaşılmadığının da bir göstergesi olacak. Onun için burada yine partimiz milletvekilleri tarafından dile getirilen özellikle sendika vesayeti, bu anlamda bu standartları ve buna da bağlı olarak kaliteyi önemli ölçüde sıkıntıya sokan unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Bu konuyla ilgili gerekli tedbirlerin alınması, özellikle öğretmen atama, yönetici atama ve benzer görevlere getirmede standartların baştan belirlenmesi hem işimizi kolaylaştıracak hem de kaliteye ulaşma anlamında ciddi bir katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Ben de akademiyada yirmi beş, otuz yıla yakın bir süre görev yaptım. Aynı zamanda dışarıda görevlerimiz de oldu ama yine malumunuz olduğu üzere Sayın Bakanım, mesleki teknik, daha doğrusu mesleki öğretmen yetiştiren bir kurumda çalıştım, on binlerce öğrencimiz şu anda öğretmen olarak da çalışıyor ama AB uyum yasaları çerçevesinde biliyorsunuz, bu mesleki teknik öğretmen yetiştiren kurumlar kapatıldı, bunların yerine herhangi bir ikame yapılmadı. Farklı yöntemler belki söz konusu oldu. Yani şunu diyorum: Bizim Yükseköğretim Kurumumuz "misyon farklılaşması", "odaklaşma", "odaklı ihtisaslaşma" diyor. Hakikaten seyis at tımarı yetiştirme bölümleri açıyor, köpek bakıcısı bölümleri açıyor ama bu arada tüm mesleki ve teknik öğretmen yetiştirme bölümleri de kapatıldı. Yani bu misyon farklılaşması bu tarafa tekrar uğrayacak mı? Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama ele alınması gereken hususlardan biri. Yine o dönemde kalan öğrenciler var hâlâ, işte 400 bin öğretmenin atanamadığı gibi. Onların bir an önce eritilmesi, atamalarının yapılması gerekiyor. Önemli sorunlardan bir tanesi.

Tabii öğretmenlerin mesleki saygınlıklarının yeniden kazandırılması, maddi manevi desteklerin mutlaka yapılması gerekiyor. Detaylarına girmek istemiyorum. Maddi açıdan öğretmenler ciddi sıkıntı içerisinde. Zaman zaman bunu dile getiriyoruz, takip ediyoruz ama İsmail Faruk Aksu'nun da ifade ettiği gibi statülerinin konusunun bir dikkate alınması gerekiyor.

Yine üniversitelerde çok ciddi sorunlar var, kadro sorunları var. bunların çözülmesi gerekiyor. Bu vesileyle daha somut olarak da benim de öğrencilerimin -zaman zaman gelen, kapatılan ticaret ve turizm eğitim fakültesi mezunu olup- öğretmen olarak atamaları yapılmadı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Karakaya.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Kontenjan ve kadroları konusunda bunların giderileceğine, bu sorunların çözüleceğine inancımla sabrınız ve anlayışınız için çok teşekkür ediyorum. Başarılar diliyorum.