| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Millî Eğitim Bakanlığı b)Yükseköğretim Kurulu c) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü ç)Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı d)Yükseköğretim Kalite Kurulu e)Üniversiteler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 07 .11.2018 |
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, sayın bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum ve 2019 yılı Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinin ülkemiz ve milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Efendim, şimdi konuşmakta olduğumuz Millî Eğitim Bakanlığı tabii bizler için çok önemli bir Bakanlık. Bakanlığımızın 2023 yılı eğitim vizyonunda şöyle bir ibare var: "Güçlü yarınlar için..." Evet, gerçekten güçlü yarınlar için güçlü bir eğitim sistemine ihtiyacımız var fakat biliyoruz ki Sayın Bakanımız on altı yıldır bir enkazı devralmıştır, omuzlarındaki sorumluluğu çok büyütür. Gelecekte Türkiye'nin güçlü olup olmaması Sayın Bakanın başında olduğu Bakanlığın politikalarına bağlı olacaktır. Bu anlamda, sayısal olarak Bakanlık bütçesi ne kadar artmış olsa da merkezî yönetim bütçesi payı son dört yılda giderek düşmüştür Bakanlığımızın ve Sayın Bakanımıza Allah kolaylık versin diyorum. Bu bütçeyle, inşallah, bu bozuk giden eğitim sistemini düzeltebilir.
Efendim, Sayın Bakanımızın sunumunda, 3'üncü sayfada şöyle bir ifadesi olmuştur: "Ülkemizin hedeflerini gerçeğe dönüştürme mücadelemizde en büyük güç kaynağımız nitelikli, özgüveni yüksek, millî ve manevi değerlerimize teçhiz edilmiş nesillerimizdir." Katılıyorum bu ifadeye ben de fakat bu bağlamda şunu sormak istiyorum Sayın Bakanımıza: Efendim, bu ifadenizle birlikte neden Andımız'a karşı çıkıyorsunuz, neden Andımız'ın okunmasına Millî Eğitim Bakanlığı olarak itirazda bulundunuz? Bakın, her söylemde, her ortamda "millî ve yerli" olduğunu iddia eden bir Hükûmetin Bakanı olarak, yine her fırsatta "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet." -buna elbette itirazımız yok, katılıyoruz- ifadesinde bulunan bir Hükûmetin Bakanı olarak madem manevi ve millî değerleri yüksek bir nesil yetiştirmek istediğinizi iddia ediyorsunuz buradaki sunumunuzda, niçin Andımız'a karşı çıkıyorsunuz? Bu bir çelişki değil midir, bu bir samimiyetsizlik değil midir, bunu size sormak istiyorum Sayın Bakanım ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak da tekrar Andımız'ın okunması gerektiğini belirtmek istiyorum burada.
Yine, diğer bir konuysa sunumunuzda, 1'inci sayfasında Bakanlığınızın gerçekleştirmek istediği dönüşümün adil ve insan merkezli olacağını ifade ettiniz, yani adil olacağını. Demek ki hâlihazırda on altı yıldır adil ve insan merkezli bir eğitim sisteminin olmadığını söylüyorsunuz. Ve özellikle de özel eğitim kurumlarının eğitimdeki payının yaklaşık yüzde 20 civarında olduğunu ifade ettiniz. Bu bence çok yüksek bir oran ve bunun kademeli olarak azaltılacağını söylediniz. Olumlu bir gelişme olarak ifade ediyorum. Ve umarım ki eğitimin tüm aşamalarında tamamen parasız ve kamu hizmeti olarak gerçekleştirilmesini sizlerden bekliyorum.
Sayın Bakanım, bir öğretmen eşi ve bir veli olarak ifade ediyorum ki buraya gelmeden önce kızımı -Millî Eğitim Bakanlığına bağlı bir okulda tam gün eğitim alıyor- bırakırken bugün bakanınızla görüşeceğim, iletmemi istediğiniz bir şey var mı dedim. Evet, kızımın isteğini iletiyorum, "Baba, öğleye yemeği alamıyoruz okulda ve çoğu arkadaşımız aç eğitim yapıyor." dedi.
Bakınız, Sayın Bakanım, biz burada toplantıdayken gittik öğleyin yemek yedik, geldik. Ama bizim öğrencilerimizin çoğu öğle yemeği alamadığı için okullarda aç aç eğitim almak zorunda kalıyorlar. Lütfen bu konuya dikkat edin. Velilerimiz öğle yemeği almak istiyorlar. Çocuklarımızı açlığa mahkûm ederek eğitim vermeye çalışıyoruz.
Şimdi, efendim, ben tıp eğitimi almış bir kişi olarak şunu ifade etmek istiyorum: Bizim tıp eğitimini iki basamağı vardır. Birincisi teorik eğitimdir, diğeri pratiktir. Sizin bakanlığınızda da sizin tarzınızı biraz bizim tıp eğitimine benzetiyorum. Teoriniz çok güçlü, gayet güzel sunumlarınız var, vizyon belgeleriniz, süslü sözleriniz var ama ameliyat masasında neşter bekleyen bir eğitim sistemi var. Umarım teoriğiniz kadar pratiğiniz de güçlüdür. Bir hekim olarak söyleyeceğim ki eğer teoriği ve pratiği uyuşturabilirseniz işte o zaman iyi hekimsiniz, iyi bakansınız ve Türkiye'nin tarihine geçeceksiniz.
Ve son olarak da şunu ifade etmek istiyorum ki yine vizyon belgenizde... İşiniz kolay değil. Eğer ki bu vizyon belgesindeki gibiyse size Hükûmetin bakış açısı, bakınız. Hükûmetin başı Cumhurbaşkanı fotoğrafı burada siz buradasınız. Ben daha büyük bir Millî Eğitim Bakanı fotoğrafı görmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Saygılar sunuyorum, sağ olun, teşekkür ederim.