| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Millî Eğitim Bakanlığı b)Yükseköğretim Kurulu c) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü ç)Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı d)Yükseköğretim Kalite Kurulu e)Üniversiteler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 07 .11.2018 |
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli katılımcılar; hepimizin sıklıkla kullandığı bir söz vardır: "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum." Bu iktidar döneminde değil kırk yıl kölesi olmak, bize bir harf öğretmeye çalışanları köle hâline getirmeye çalıştık. Köleliği reddeden, biat etmeyi reddeden bütün eğitim emekçilerini de ihraç etme yöntemini seçtik ve "Biz fabrika ayarlarımıza geri dönüyoruz." deseniz bile, şu an Türkiye'de yaşanmış olan beyin göçünü yeniden onarabilmek için yıllarca bir zamana ihtiyacımız var. Yani Türkiye'nin bu anlamıyla kaybı çok, çok, çok büyüktür.
Değerli arkadaşlar, ben eğitimde cinsiyetçilik üzerinde durmak istiyorum daha çok. Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarının boyutları her geçen gün daha da artmaktadır. Pozantı, Ensar Vakfı, İzmir, Gerger olayları. Bu olayların üzerine, ne yazık ki, Millî Eğitim Bakanlığı gitmek yerine, daha çok, nasıl örtebilir, kamuoyunun gündeminden nasıl aşağı düşürebiliriz diye bir çaba içine girilmiştir.
Eğitimde özellikle bu iktidar döneminde toplumsal cinsiyet eşitsizliği had safhaya gelmiştir. Şüphesiz ki geçmiş dönemlerde mükemmel bir eşitlik mi vardı? Elbette yoktu. O dönemleri de biz sorgulamaktayız. Ama AKP iktidarı döneminde eğitimdeki cinsiyet eşitsizliği had safhaya gelmiş durumdadır.
Özellikle çocuk istismarına ben yeniden dönmek istiyorum. 2016 yılında Ensar Vakfı'ndan 45 erkek çocuğun cinsel istismara uğradığı belgelenmiş, Adıyaman'da 30 öğrencinin cinsel istismara uğradığı belgelenmiş, ama bu konuyla ilgili hiçbir şey yapılmamış. Kadın örgütlerinin yaptığı istatistikler ve mahkemelere yansıyan olaylar neticesinde, 2016 yılındaki verileri sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum: 368 kız çocuğuna yönelik cinsel istismar olayı var. Cinsel istismara uğrayan kız çocuklarının yüzde 3'ü engelli, cinsel istismarın yüzde 59'u okullarda yaşanmış durumda, bunlar kız çocukları sokakta, evde, araçlarla alıkonma biçiminde kandırılarak çeşitli şekillerde cinsel istismara uğramıştır.
Değerli arkadaşlar, yine, TÜİK verilerinde şunun altını çizmek istiyorum: Özellikle yeni müfredatla birlikte kadına biçilmiş olan roller kadınların çocuk bakıcılığı, yemek yapan yani bizim bildiğiniz tamamen toplumsal cinsiyetçi rollerinin daha da üzerine yapışmasını sağlayan modeller vardır kitaplarda. Bunların bir an önce bu kitaplardan temizlenmesi gerekiyor. Çünkü verilen bu eğitimin yarattığı kuşaklar için şu verileri ifade etmek isterim: Özellikle 2015'te zorla evlendirilen çocuklardan 31.337'si kız çocuğudur, 1.483'ü erkektir. On beş-on yedi yaş arasında doğum yapan kadın çocukların sayısı 17.789'dur. Bu veriler zamanımız yetmediği için hızla geçiyorum ama zannedersen hepimiz bunlara kolaylıkla erişebiliriz. Bir de çatışmalı olan bölgelerde çocukların hızla okulsuzlaştırıldığını görebiliyoruz. Kabaca yapılmış bir çalışmanın sonucu Nusaybin, Derik, Dargeçit, Cizre, Silopi, Şırnak, İdil ve bu sıralamayı devam ettirebiliriz. Yaklaşık 300 bin öğrencinin eğitime erişim hakkı ortadan kalkmış durumdadır. Buradan bizim talebimiz şudur: Gerek Millî Eğitim Bakanlığı kendi programını hazırlarken gerekse bütçesini hazırlarken kadına yönelik pozitif ayrımcılıkta ısrar ediyoruz ve cinsiyet ayrımcılığının son bulması için eğitimin gelecek nesiller açısından ne kadar önemli olduğunu bilen bir yerden mutlaka bu konuyla ilgili çalışmaların yoğunlaşması gerektiği kanaatindeyiz. Mevcut olan şu anki tasarıda bunların hiçbirini görememekteyiz. Bu önemli bir eksikliktir. Şunu unutmayalım yine eğitimin yol açmış olduğu ve elbette sadece eğitim değil bu anlamdaki toplumsal duyarsızlığın açmış olduğu sebeplerle AKP iktidarı döneminde kadına yapılan şiddet yüzde 1.400 artmıştır.