KOMİSYON KONUŞMASI

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Herkesi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakana ve Bakanlığın tüm bürokratlarına hazırlamış oldukları sunumdaki emekleri nedeniyle öncelikle teşekkür ederim.

Bakanlığın bütçe sunumunun 2019 yılı bütçesine yönelik bir vizyon ve misyon içereceği beklentisi içindeyken geçmiş yılların faaliyet raporu oluşu nedeniyle bende bir hayal kırıklığı yarattığını özellikle belirtmek isterim. Bugün burada keşke tüm çalışmaları ve uygulamalarıyla kadına adanmış kadın bakanlığı, hatta çocuk bakanlığı bütçesini konuşuyor olsaydık.

Toplumun yarısını oluşturan kadınlarla ilgili her konu ve sorun başlı başına ele alınmalıdır. Adından bile çıkarıldığı bir bakanlığın yoğun uğraşı alanları içine sıkıştırılarak görüşülmesini çok doğru bulmadığını belirterek Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi olarak bulunmam nedeniyle öncelikle kadın konusuna değinmek istiyorum.

Kadın konusunda, kuşkusuz, yapılanlar çok. Olumlu atılan her adım konusunda teşekkür ederiz. Ancak, yapılanların, yazılanların, söylenenlerin uygulamadaki gerçekleri, ne yazık ki, farklı. Tabii, burada uygulamaların önemi olduğu kadar, bakış açısı, yaklaşım, anlayış ve söylemlerin önemi çok büyük. Kadını aile içine sıkıştırılmış, sadece anne ve eş olarak gören, doğurganlığıyla ön plana alan, korumacılık söylemleriyle baskı altında tutan, ancak kadına yönelik ayrıştırıcı dil, hatta zaman zaman nefret söylemi hâlini alan söylemlere karşı tepki geliştirmeyen bir anlayışın kadının var olan sorunlarını çözmek yerine derinleştirdiği gerçeğini kabul etmeliyiz. Bakın, Bakanın sözlerini tekrar etmek istiyorum: "Güçlü ailelerden oluşan müreffeh bir toplum inşa etmek..." Keşke bu cümle "güçlü bireylerden oluşan müreffeh bir toplum inşa etmek" şeklinde ifade edilseydi.

Şimdi, peki, aile içinde ele aldığımızda koruyabiliyor muyuz? Aileyi, çocuğu koruyabiliyor muyuz? Hayır. Değinmek istediğim çok konu olduğu için herkesin tekrar ettiği rakamlara ne yazık ki girmeyeceğim, verilere değinmeyeceğim. Ancak, Sayın Bakan hep olumlu verilerden söz etti ama Türkiye'de, ne yazık ki, son on beş yıldaki resmî kayıtlara göre boşanmalar, şiddet gören sayısındaki artış, fuhuş, kayıp çocuklar, kadına yönelik cinsel taciz; bunlar toplumda yaşadığımız ve hepimizin bildiği gerçekler. Gerek yasal düzenlemelerin gerek bu konuda alınan polisiye tedbirlerin uygulamada yetersiz kaldığı, ne yazık ki, rakamlarla anlaşılıyor. Bu konuda eğitim çalışmaları, iletişim çalışmaları, medyanın kullanımı konusunda çok yetersiz çalışmalar olduğunu da belirtmek istiyorum.

Sayın Bakana burada şunu da sormak istiyorum: Daha dün bir partimiz tarafından verilen kadına yönelik şiddetin araştırılması önerisi AKP vekilleri tarafından reddedildi. Yine, sizin Bakanlığınızı ilgilendiren emeklilikte yaşa takılanlar aynı şekilde. Yine, Sağlık Bakanlığını ilgilendiriyor gibi görünse de ne yazık ki yine Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığını ilgilendiren, doktorlara uygulanan şiddeti önleme konuları da sizin çalışma alanlarınıza giriyor. Bu konuda düşüncelerinizi bilmek isteriz.

Özellikle kadının ekonomik statüsünün yükseltilmesini sağlayacak en önemli etken iş gücüne katılımının sağlanması. Kadınların iş yaşamına katılımı konusunda da aslında emzirme gibi, doğum izni gibi birtakım olumlu kazanımlar işverenlerin kadın istihdamına olumsuz bakışını getirebiliyor ne yazık ki. Bunun da işverene uygulanacak teşviklerle, kadın çalışması konusunda destek vererek engellenmesi gerektiğini düşünüyorum.

En önemli engellerden birinin de çocuklarını bırakacakları kurumlardan yoksunluk olduğu düşünüldüğünde, biliyorsunuz, kamu kurumlarında bu uygulamanın sağlanması çok zor görünüyor, özel kuruluşlardaki zorunluluklar ne yazık ki takip edilmiyor, uygulama sürekli erteleniyor, denetim yok bu konuda. Aileler özel okul öncesi kurumlara yöneliyor. Evet, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından bir destek veriliyor ama çok cüzi miktarda. Ailenin direkt gelirine yansıyacak şekilde bu desteğin daha fazla verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Tabii, en önemli sorunlardan biri, sosyal güvenlikten yoksun, kayıt dışı çalışanlar. Kadınların sosyal güvenlik çatısı altına alınması son derece önemli. Özellikle kırsal alanda tarım işçisi olarak ya da işte, kendi tarlalarını ekip biçen kadınlara evde yardımcı hizmetler olarak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Süllü, çok teşekkür ediyorum.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Burada bir önerim var, izninizle söyleyebilir miyiz Sayın Başkan?

BAŞKAN - Buyurun.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Burada tarıma da çok destek vereceğini düşünüyorum, ne yazık ki bitirilen tarıma da. Ayrıca, sağlık hizmetlerine erişiminden söz etti Sayın Bakan. Aile planlaması konusundaki, ne yazık ki, özellikle kaybedilen uygulamaların geri gelmesi gerektiğini düşünüyorum bu konuda.

Sosyal yardımlara ayrılan payın -kadının, ailenin desteklenmesi tabii ki çok güzel ama- çocuklara ve Kadının Statüsünü Geliştirme Müdürlüğüne ayrılan payla kıyaslandığında çok fazla olduğunu düşünüyoruz.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Peki, teşekkür ederim.