KOMİSYON KONUŞMASI

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Sayın Bakan, tüm hazırun; saygılar.

Zaten birçok komisyon üyemiz de, arkadaşımız da birçok makro politikaya değindi. Evet, gerçekten esnaf kan ağlıyor. Sunum yapılırken sanki hiçbir eksik, hiçbir hata yokmuş gibi, bu iktidarın politikaları döneminde hiçbir eksik olmamış gibi bir sunum yapıldı. Ama biraz bazı politikaları eleştirmemiz gerektiği ve bazı sıkıntıların bu AKP iktidarları dönemlerinde başladığını açıkça belirtmemiz gerekiyor.

Örneğin, 2011 yılından sonra Suriye'de başlayan iç savaş sonrası birçok Suriye sınırındaki gümrük kapısı IŞİD'in elinde dahi olan sınır kapıları vardı ama o zamanlar gümrük kapıları açıktı ve ticaret yapılıyordu. Akçakale'de bire bir kendi gözümle şahit oldum. Ama daha sonra oranın kendi halkı olan Rojava halklarının eline geçince oradaki yönetimler Türkiye'deki siyasi ilişkiler, siyasi politika sebebiyle maalesef ki güvenlikçi yaklaşım sebebiyle hemen bu gümrük kapıları kapatıldı ve şu anda yıllardır buraya yapılabilecek bir potansiyeli olan bir bölgeye hiçbir şekilde ihracat yapılamıyor. Bu hepimizin kaybı. Ama öncelikle bu tabii siyasi iktidarın yine bir siyasi tercihi. Biz bunu açıkçası biraz "Kürt anasını görmesin." mantığı olduğunu düşünüyoruz. Bu sebeple böyle bir karar alındığını düşünüyoruz. Zaten Türkiye'de daralan bir pazar var. Bu daralan pazarın da çıkış noktalarından biri de, evet, yapılabilecek ihracatı daha üst seviyeye getirebilme. Ama maalesef ki şu anda bu yanlış politikanın terk edilmediğini açıkça görmekteyiz.

Örneğin, yine, kendi seçim bölgemden bire bir şahit olduğum durumları dile getireyim. 2003-2007 arası firma temsilcisi olarak Habur Gümrük Müdürlüğünde çalıştım. O dönemde gerçekten çok yoğun bir şekilde ihracat yapılıyordu ve sonrasında da bu böyle oldu. 2013 yılı verilerine baktığımızda, yaklaşık 12-13 milyar dolarlık bir ihracat yapılmış Kürdistan bölgesel yönetimine. Ama şu anki verilere baktığımızda 5-5,5 milyar dolayında. 2013'ten 2018'e yaklaşık 20-25 milyar dolara belki çıkarabileceğimiz bir piyasayı maalesef ki yarısından fazla bir seviyeye düşürmüş durumdayız. Bunun da yine iktidarın yanlış politikaları sonucu meydana gelen durumlar olduğunu düşünmekteyiz.

Yine, birkaç hafta önce Erbil'e, Süleymaniye'ye gittiğimde birçok alışveriş merkezinde, markette -8 pasaport bitirmiş biriyim oraya- oradaki neredeyse tüm raflarda artık İran malları tüketilmekte ve bunun bir sebebi de yine referandum sonrası "Gümrük kapısını kapatırız. Sizi aç bırakırız." denmesiyle oluşan bir politik karşıtlık sonucu bu durum meydana geldi. Şu an, evet, İran oradaki pazarın çoğunu ele geçirmiş durumda. Yine, burada zarar gören kim oldu? Tüm Güneydoğu Anadolu'yla birlikte Türkiye'deki sanayiciler, iş adamları bunun zararını gördü. İhracat yapılıyorken aniden ilişkiler gerilince ihracat yapamaz hâle geldiler.

Yine, demin Afrin'de Zeytin Dalı Gümrük Kapısı'nın açıldığını söylediniz. Hem o gümrük kapısından hem de Cerablus gümrük kapısından Afrinlilere ait yağmalanan zeytinlerin Türkiye üzerinden İspanya'ya gittiğine ilişkin iddialar var. Biz oradaki halka huzur götürmeye çalıştığımızı iddia edeceğiz ama aynı zamanda oradaki halkın malı mülkü gasbedilecek, yağmalanacak. Bu durumun da tarafınızca değerlendirmeye alınmasını talep ediyoruz.

Sayın Bakanım, şöyle söyleyeyim: Bugün maalesef ki birçok soruna, ben kendi soydaşlarımı da burada şikâyet edeceğim. Ben gittiğimde birçok şoför arkadaşımızın gece on birden sonra Türkiye plakalı ticari taksilerin Kürdistan bölgesel yönünden Türkiye'ye giriş yapamadığı iddiası vardı. Gittiğimde, evet, böyle de olduğunu gördüm. Hatta gece on bire kadar da bekledim gerçekten bu durum var mı diye. Evet, vardı ve Habur Gümrük Müdürlüğünün almış olduğu bir karar doğrultusunda bu durum yaşanıyordu ve hiçbir gerekçesi de yoktu, dayandığı bir mevzuat da yoktu. Sadece sokağa çıkma yasağı döneminde, iki buçuk, üç yıl önceki olaylı dönemlerde, o şekilde bir karar alınmış, gece on birden sonra vatandaşın seyahat hakkı engelleniyor, ülkeye girişi engelleniyor.

Onun haricinde de, yine, Habur Gümrük Müdürlüğünden çıkış yapan tüm tır ve kamyonlar x-ray cihazına alınıyor ve şoförle birlikte. Kendi gözümle şunu gördüm: Kocaman uyarıcı levha var, yaklaşmayınız radyoaktif alandır diye. Ama maalesef Türkiye'den giden şoförler x-ray cihazına alınıyor ve bu radyoaktif alana maruz kalıyorlar. Ama aynı şekilde büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar gittiğinde "kamu sağlığını tehdit eder" iddiasıyla o x-ray cihazına alınmıyor. Ama maalesef ki şoförler alınıyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayvanlar alınmıyor, insanlar alınıyor...

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Onlar kadar kıymeti yok demek ki, açıkça söyleyeyim. Ve bu x-ray cihazına zorla alınmayla birlikte para da alınıyor yaklaşık 21 dolar bazında. Hem zoraki x-ray cihazına girecek hem de para ödeyecek. Bu durumlar Habur Gümrük Müdürlüğü yani mülki amirler tarafından bilinmesine rağmen şu ana kadar bu şoförlerin derdine çara bulmak için herhangi bir girişimde bulunulmadığına ilişkin bize çok şikâyet gelmekte.

Suriye'nin Rojava bölgesinde, "Kuzey Suriye" dediğiniz ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminde büyük bir ihracat potansiyeli var ama maalesef ki bu gerginleşen ortam sebebiyle hak edilen seviyeye ulaşamıyor durumda. Şu anda şoförlerimiz, ihracatçılarımız, iş adamlarımız hepsi büyük bir ekonomik krizle boğuşmakta.

Şunu net bir şekilde söyleyebilirim: Hani, öncesinde gerçekten birçok iş adamımız türemişti, artık hani insanların ekonomik hayatında büyük ilerlemeler kaydedilmişti ama şu an hepsi teker teker dökülüyor, iflas ediyor; esnafı da iş adamı da lojistikçisi de nakliyecisi de. Hani, tüm bu durumların göz önüne alınarak öncelikle makro politikaların değiştirilerek daha barışçıl, kendi soydaşlarımıza ya da kendi komşularımıza düşman gibi yaklaşılmayacak politikalar üretilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu sebeple Sayın Bakanlığınızdan bu dönemde gerçekten insanların huzura erişebileceği, ticaretini, ihracatını yapabileceği bir ortamın sağlanması için gerekli adımların atılmasını bekliyoruz.

Ve Habur Gümrük Müdürlüğünde özellikle şoförlerin bir sürü sorunu var; bu ticari taksi de olur, yine ihracat yapan büyük araçlar da olur. Hani, bunun mülki amirler, Habur Gümrük mülki amirleri tarafından da ivedilikle incelenerek düzeltilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Teşekkürler.