KOMİSYON KONUŞMASI

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Sayın banka yetkilileri, siz de hoş geldiniz.

Ben kısaca iki şey öğrenmek istiyorum.

Şimdi, belgelere baktığımız zaman, özellikle dış krediler konusunda bir sıkıntı olmadığını, istenildiği kadar kredi kullanılabildiğini söylediniz ya da burada belgelerde yazılı. O hâlde merak ediyorum, çiftçiler ya da üreticiler -hayvancılık yapanlar olsun, tarım sektöründe çalışanlar olsun- acaba neden diğer bankalardan kredi kullanmak zorunda kalıyorlar ve sizin kredi miktarınız daha çok artmıyor ve bu, tabana daha çok yayılmıyor?

Buna bağlı olarak, küçük çiftçilerden ve üreticilerden, özellikle kredi kullandırılırken ipotek, devlet memuru kefaleti filan gibi şeyler isteniyor. Bu tavır şu anda sürüyor mu, sürmüyor mu? Yoksa küçük çiftçiyi bu şekilde sıkıntıya sokmuş olmuyoruz diye merak ediyorum. Çünkü herkes, 10 tane büyükbaş hayvan besleyecek, onunla yaşamını temin edecek ama o arada bir devlet memuru kefil bulacak ya da işte, bir tarlası tapanı, evi neyi varsa onu ipotek edecek, bu durum her zaman sıkıntı yaratacak bir durumdur diye düşünüyorum.

İkincisi: Nihayet Genç Çiftçi Akademisinin kurulmuş olmasını sevinçle karşılıyorum. Bu çok önemli bir adım. Fakat merak ettiğim şu var burada: Özellikle 5 ürün dışında hemen hemen her şeyi dışarıdan ithal ediyoruz. Hayvancılıkla ilgili de son dönemlerde gelişmişliğimizi etle ölçer duruma geldik: Dolayısıyla hayvancılık burada çok önem kazanıyor. İşte "Az et mi yiyoruz, çok et mi yiyoruz, çok et yediğimiz için fiyatlar artıyor." vesaire benzeri sözlemler de sık sık kullanılıyor. Hayvancılık da Türkiye'de genellikle, Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde yapılıyor çoğunlukla. Şu anda bazı sıkıntılar nedeniyle istenilen düzeyde olmasa bile geleneksel olarak böyleydi.

Çiftçi Akademisinin kuruluşunda Adana Çukurova Üniversitesi ve Ankara Üniversitesiyle bir anlaşma yapıldı, mutabık kalındı ve beraber çalışılacağı ifade edildi. Benim aklıma geldi, mesela Kars Kafkas Üniversitesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Urfa'daki Harran Üniversitesiyle ilgili başta başlanmış olsaydı da o bölgelerde özellikle hayvancılık alanında çalışacak çiftçilere bir yol gösterici organ hâline gelmiş olsaydı daha faydalı olmaz mıydı? Çünkü bu bölge açısından da çok önemli. İşsizlik vesaire son derecek yüksek oralarda. Ayrıca, hayvancılık neredeyse yok olma noktasına geldi. Kredi kullanmadaki zorluklar, üretimdeki zorluklar maliyetlerin artışı, özellikle besi ve yem benzeri bakım maliyetlerinin artmış olması nedeniyle böyle bir katkı olabilirdi. En azından böyle bir destek olmuş olsaydı bölge insanları da biraz daha rahat etme şansına ulaşır ve yüzde 80'lere varan şehirleşmeyi daha da artırmak için köylerini terk edip şehirlere gelmek zorunda kalmazlardı diye düşünüyorum.

Bunları yazılı olarak, ayrıntılı bir şekilde tarafıma iletirseniz sevinirim.

Diğer şeylerin çoğuna arkadaşlar parça parça değindikleri için onlara değinmeyeceğim, onlarla yetinmiş olacağım.

Teşekkür ediyorum.