KOMİSYON KONUŞMASI

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, sayın milletvekilleri; sayın bürokrat arkadaşlarım ve sayın basın; hepinize merhaba, hepinize iyi günler. Şimdiden hayırlı olsun diyorum Dışişleri Bakanlığı bütçemiz.

Değerli arkadaşlar, kurulduğumuz günlerde bizim çok büyük bir politikamız vardı: Yurtta barış, dünyada barış. Bunu terk ettiğimizden bu yana başımız maalesef sorunlardan kurtulmuyor bir türlü. Örneğin, Kıbrıs sorununda "ver kurtul" politikası bugüne kadar süregeldi. Onu bir millî dava yapmış, en haklı olduğumuz davaya ömrünü vermiş olan Rauf Denktaş bir tarafa itilerek, daha çok ver kurtulcularla iş birliği yapılarak, onlar desteklenerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde iktidara getirilmişlerdir ve bu sorunu gittikçe çıkılmaz bir hâle getirdiniz. "Kıbrıs bize ayak bağı oluyor." anlayışı hâkimdir hepimizin bildiği üzere.

Bunun dışında, Suriye politikamızda rejim ve iktidar devre dışı bırakılmıştır ve diğer güç odaklarıyla iş birliğine gidilmiş ve bu, ülkemizin başına da ayrı bir sorun açmıştır. Bu konuda hiçbir tedbir alınmadan yaklaşık olarak 4-5 milyon Suriyeli Türkiye'ye gelmiş ve Türkiye bugün onlara bakma yükümlülüğündedir.

Değerli arkadaşlar, Orta Doğu ülkelerinde saygın bir yerimiz varken uygulanan zikzaklı mezhepçi politikalar yüzünden sözüne itibar edilmez bir ülke hâline geldik ve her gün biraz daha yalnızlaşıyoruz dünyada. Avrupa Birliğiyle ilişkiler üç yıldır rölantide gidiyor; hiçbir görüşmede, hiçbir sonuca ulaşamadık şu ana kadar. İç politikamızda totaliter hatta diktatöryal diyebileceğimiz yaklaşımlar sayesinde kuvvetler ayrılığı prensibini hiçe sayarak yapılan uygulamalar, Suudi Arabistan'ın Başkonsolosluğunda işlenen vahşi cinayetin kendi topraklarımızda uygulanması ve Türkiye'nin buna sessiz kalıp hiçbir şey yapmaması dış politikada itibarımızı yerlere sermiştir.

Dışişlerinde personel azlığından, yeni eleman alınacağından bahsettiniz Sayın Bakanım. Dışişleri çalışanlarımıza "monşer" diyerek küçümseyip alay eden bir zihniyetle şimdi de hariciyeye alınacak elemanlardan KPSS istenmemesi tamamen liyakatten uzak, keyfiyetin hâkim olacağı bir personel alımı dış politikamıza ne kazandıracaktır dünyaya rezil olmaktan başka?

Kopenhag Kriterleri'ni hiçe sayıp alay etmek, Wikipedia'ya erişimi yasaklamak uygar ülkelerin alay konusu olmaktan başka ne işimize yarayacaktır?

Dış ilişkilerde sıfır sorun, sırf sorun hâline gelmiştir. Bu anlayış mutlaka aşılmalıdır. Rusya'yla uçak sorunu, İran'la füze sorunu, Suriye'yle mezhebe dayalı sorun, İsrail'le Mavi Marmara sorunu, Avrupa'yla sözlü sataşma sorunları ve sonra istedikleri her şeyi vermeler. Nereye gidiyoruz, ne yapmak istiyorsunuz?

İç siyasette ve dış siyasette yapılan bu yanlışlar, hiç olmaması gereken bir ekonomik krize sokmuştur ülkemizi maalesef. Tekrar ülkemizi kurucu ayarlarına döndürmek mecburiyetindeyiz. Felsefeye, sosyolojiye, mantığa, matematiksel düşünce çerçevesinde bir eğitime, düşünce bütünlüğü, eğitim birliği, yaşam birliği, fırsat eşitliği, müspet ilimlere yönelme... Hayatta en hakiki yol göstericinin çağdaş bilgi olduğunu toplumun her alanında yerleştirmeliyiz. Demokrasiye inanmak, tam demokrasiye geçişi sağlamak bizim şiarımız olmalıdır ve tekrar "Yurtta barış, dünyada barış" kavramını hayata geçirmek için büyük bir gayret içinde olmamız gerekmektedir.

Sayın Bakan, bizim Müslüman ülkelerde mezhep ayrılıklarını kaşımak yerine Müslüman ülkelere bilimde, sanatta, teknolojide ve sanayide örnek olacak adımları mutlaka atmamız gerekir diyorum.

Hepinize teşekkür ediyorum.