KOMİSYON KONUŞMASI

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, size ve ekip arkadaşlarınıza güzel sunumunuz ve verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.

Ben bu dönem Parlamentolararası Birlik Türk Grubu olarak vazife yapıyorum. Türk Grubu olarak Cenevre'de katıldığımız genel kurulda grup üyeleri olarak da çok uyumlu bir çalışma gerçekleştirdik ve bundan sonra da inşallah Parlamentolararası Birlik Türk Grubu olarak güzel çalışmalar yapmayı ümit ediyoruz.

Tabii, yurt dışında Türkiye'yi temsil etmek büyük bir şeref. Orada ülkemize olan teveccühü de görmek büyük bir şeref. Özellikle -biraz evvel belki bazı vekillerimiz tarafından eleştirilmişti- insani yardım noktasında insani dış siyasetimiz açısından Türkiye'yi temsil etmek büyük bir şeref. Çünkü biz orada şunu görüyoruz: Türk dış politikasında uzun süredir görmediğimiz, Türkiye'ye karşı bir teveccüh ve formülde eskiden etkisiz eleman olarak görülen Türkiye'nin artık kale alınan bir ülke hâline gelmiş olması ve tanınır bir ülke olması. Ben tabii meselenin şahsi olmasından, şahsileşmesinden hoşlanmıyorum ama biraz evvel birkaç tane büyükelçi ismi zikredildi. Bu isimlerin arasında benim de 1999 yılında kendisine oy verdiğim Fazilet Partisi milletvekili Sayın Merve Kavakçı da vardı. Büyükelçilik için muhakkak Dışişlerinin içinden gelmiş olmak çok önemli. Bu manada Dışişlerinin bir okul olmasını, üniversite eğitimine, doktora eğitimine benzer bir okul olmasını takdirle karşılıyoruz ve Dışişlerindeki arkadaşlardan da büyükelçilerimizden de -benim duyduğum- bu noktada son derece istifade edebiliyorlar, faydalanabiliyorlar. Ancak biraz evvel zikredilen "Türk vatandaşı bile olmayan bir insanın büyükelçi olmuş olması." Bir kere bu doğru bir ifade değil. Bu vatandaşlıktan çıkarma sürecini de "Bu kadına haddini bildirin." cümlesiyle onaylar bir ifade olarak anlaşılabilir. Onun da ötesinde, Texas Üniversitesinden lisans derecesi -benim de oradan lisans derecem var- Harvard Üniversitesinden yüksek lisans derecesi, George Washington Üniversitesinde on seneye yakın hocalık yapmak ve Washington DC'de Howard Universityden doktora sahibi olmak, aynı zamanda Türkiye'deki siyasi dengeleri çok iyi bilen bir şahıs olmak da büyükelçilik noktasında herhâlde olumlu vasıflardır diye düşünüyorum.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Daha ne olsun?

CAVİT ARI (Antalya) - Sizin kardeşiniz olması da önemli tabii.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Bilemiyorum, demek ki daha eksikler var. Dışişlerindeki arkadaşların da desteğiyle -muhakkak hepimizin eksiği noksanı vardır- bunlar da tamamlanır. Burada kayıtlara geçmesi açısından "Bu kadına haddini bildirin." zihniyetini tekrar ben kınıyorum. Bizim için büyük bir şereftir -ki bizim için asla başörtülü, başörtüsüz ayrımı olmadı, olmamıştır ama- Türkiye Cumhuriyeti'nde kadına 5 Aralık 1934'te verilmiş olan seçilmiş hakkını 2 Mayıs 1999'daki had bildirmeden, on altı sene yirmi bir gün sonra 23 Haziran 2015'te Meclisteki yemin töreniyle de biz ona son vermiş olduk, son verilmesine şahit olanlar arasında olduk. Alevi, Sünni, Kürt, Türk ayrımı olmadığı gibi başörtülü, başörtüsüz ayrımı da, vatandaşlarımız arasında yer bulmayan, rağbet bulmayan ayrım da ortadan kalkmış oldu.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Sayın Kılıçdaroğlu'nun desteğini de unutmayalım ama.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Bu manada Dışişleri Bakanlığımızın da okul olarak büyükelçilerimize verdiği destekten dolayı kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve milletvekilleri olarak yurt dışında ülkemizin dış politikada gördüğü itibardan dolayı da Parlamentolararası Birlik Grubu olarak da ayrıca mutluluk duyuyoruz.

Teşekkürlerimi sunuyorum.