KOMİSYON KONUŞMASI

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Genel Müdür, öncelikle ben Halkbankın bir müşterisiyim. Maaşımı da oradan alıyorum, kredimi de oradan çekiyorum, Halkbank bankamatiklerine de sıklıkla uğrayan bir mudinizim. O açıdan, Halkbankın daha güçlü, daha etkin, daha insanlara ve halkımıza, KOBİ'lere yardımcı olması noktasında duyarlılığınızın daha yüksek olması dileğini iletiyorum.

Tabii, Türkiye'deki ekonomiyle ilgili doğru orantılı bankacılık yapıyorsunuz. Faizleriniz yükseldi. İnsanların kredi kullanımında önüne çok büyük güçlükler çıkmaya başladı. Zaman zaman konut kredilerinde, arabalarda satışın durması noktasında, araç kredilerinde, araçların alımında vergi oranları indirilerek piyasa canlandırılmaya çalışılıyor. Siz de banka olarak elinizden geleni yapmaya çalışıyorsunuz ama durum geçen yıllara göre hiç iç açıcı değil ve daha kötüye doğru gidiyor. Dileğim, temennim daha iyi olması.

Şimdi, dedim ya mudiyim. Ben geçenlerde size bir yazı yazdım, Halk Bankası Genel Müdürlüğüne. Benim yaşadığım, evimin olduğu Bornova'da Halk Bankasının bankamatiklerinin sürekli bozulması gerçekten beni de zora sokuyor. Yani içeriye giriyorum, milletvekili olduğum için banka müdürü tanıyor, hemen öncelik sağlamaya çalışıyor ama oradaki yurttaşlar da beni tanıdığı için kuyruğa girmek zorunda kalıyorum. Para çekmek için yaklaşık bir-bir buçuk saatim gidiyor ama artık bu saati korumak için oradaki banka müdürü oradan bana bir torpil yapıyor. Ben aslında kuyruğa girmeden, işte miktarı hemen ayarlıyorlar, bir fişi imzalıyorum, parayı çekiyorum. Ama benim amacım bankamatikten para çekmekti. Bunu da size nazik bir üslupla yazdım, yolladım. Dedim ki: "Bu bankamatikleri gözden geçirin. Sürekli bozulan, arıza yapan bankamatikler bu çağda Halk Bankasına yakışmıyor." Böyle yazmadım da şimdi söylüyorum. Talep ilettim. Bu talebe bir görevli döndü bana, dedi ki: "Önümüzdeki dönemde bu isteğiniz yerine getirilecektir." Ben isterdim ki yani ben ciddi kaleme almışım, İzmir Milletvekili diye yazmışım. Üst düzeyden biri arayıp "Şu tarihte bu bankamatikler gözden geçirilecek, şu tarihte bu yapılacak, siz de bu sıkıntıdan kurtulacaksınız." demek yerine iş Allah'a havale oldu yani biraz süre. Beklememiz gereken süre ne kadar, onu bilmiyorum. Bunu bilmenizi istedim. Demek ki bir milletvekili de olsa, ulaşmaya çalışsa Halk Bankasına, bir şikâyetini iletse sizin halkla ilişkiler bandında cevap geliyor ama bir doyurucu ve net bilgilendirme gelmiyor. Onu bilmenizi istedim. Bu bir şikâyet değildir, bir uyarıdır, temennidir.

Şimdi, geliyorum asıl konulara. Tabii, belki sorduğum sorular canınızı sıkabilir, sizi üzebilir ama yani bunlar kamuoyu tarafından bilinmesi ve anlaşılması gereken konular olduğu için sormak zorundayım ve soracağım. İki bankada bu olay yaşandı yani bir sizde, bir de Vakıfbankta. Diğer bankalarda bu, dolarla ilgili bir alım-satım yaşanmadı. Ya, niye iki bankaya tesadüf etti, onu doğrusu merak ediyorum. Yani niye Halk Bankasına bu piyango vurdu? Çünkü ben de o bankanın mudisi olduğum için, bırakın KİT Komisyonunu, bir vatandaş olarak doğrusu merak ederim. 31 Ağustos gecesi dolar 6 lira 50 kuruşun üzerindeyken Halk Bankasına girenlerden 3,72 seviyesinde dolar satımı gerçekleştiğini herkes okudu, herkes biliyor artık, bunu bilmeyen yok. Siz de yanıtlar verdiniz, televizyona çıktınız, açıkladınız, biliyorum. Şimdi de arkadaşlarımız sordu, gene yanıtladınız.

Bu, Halk Bankası yönetiminin düşük kur skandalının yaşanacağı gün personeline mail atarak mesai saati dışında internetten döviz alıp satanlar hakkında soruşturma başlatılacak diye bir iddia ortaya kondu. Ne kadar doğru, ne kadar değil, bilmiyorum ama bu da iddia olarak yazıldı. Paylaşmak istiyorum sizinle, buna ilişkin yanıtınızı da merak ediyorum. Bir kere bu vahim olayın öncelikle bir daha olmaması için ne gibi önlemleriniz var? Yani bu tip olaylar gene Halk Bankasında gerçekleşebilir mi, buna ilişkin bir ders çıkarıldı mı, önlem noktasında bir çalışma yapıldı mı? Bunu öğrenmek istiyorum. Yarım saatlik süre olarak bu tanımlanıyor. O yarım saatlik sürede toplam işlem tutarı ne kadar oldu? Onu öğrenmek istiyorum. Bu, işlem yapanlar arasında bankanız personeli var mı?, çıktı mı hiç banka personeli? Varsa bunlarla ilgili, bu kişilerin pozisyonları ne yani bunlarla ilgili ne gibi işlemler oldu? Bu usulsüz işlemler iptal edildi diye biliyorum ben. Ve bankanın zarara uğramadığını biliyorum. Doğru mu? Doğru. Bundan sonrası için bu önlemlerin alınması noktasındaki duyarlılığınız için de şimdiden size teşekkür ediyorum.

Sayın Yaşar sordu, arkadaşımız, ben yine sormak istiyorum, bu da can sıkan bir olay yani ABD'de görülmekte olan bu, Hakan Atilla'nın davasıyla ilgili gelişmeler belli bir noktada durdu ve hâlâ tutukluluk devam ediyor. Yani Hakan Atilla tutuklanacağını bilse, orada yargılanacağını bilse belki de Amerika'ya hiç ayak basmazdı ama tutuklu bu, eski Genel Müdür Yardımcısı. Siz banka olarak bu, Hakan Atilla'nın avukatlık masraflarını üstlendiniz mi yani onunla ilgili bir tasarrufunuz var mı? Kurumsal olarak bu yargılamadan doğan masraflarla ilgili Halk Bankasına herhangi bir maddi külfet yüklendi mi? Yoksa banka Hakan Atilla'yı yalnız mı bıraktı? Çünkü bankanın işlemiyle ilgili yargılanıyor bu kişi. Bankadan yapılan işlemlerle ilgili yargılanıyor ve bu konuda Hakan Atilla'nın ceza almasının bankayı zora sokacağı sıklıkla yazıldığı için bankanın imajı konusunda ve Türkiye'deki ve dünyadaki imajı konusunda da bir sıkıntı yarattığı gerçeği var. Bunun çözümü noktasında, tabii, iktidar uğraşıyor, belli insanlar uğraşıyor, Bakanlık uğraşıyor ama bu, Hakan Atilla olayının da bankayla ilgili ciddi bir sıkıntı yarattığı gerçeği var.

Şimdi, sizin giderler tablosunda, 2016 yılı raporunun 56'ncı sayfasında bir bölüm dikkati çekiyor. "Yardım ve bağışlar" adı altında bir bölüm bu. 2015 yılında yardım ve bağışlar 171 bin liraymış, makul bir rakam ama 2016 yılında ciddi bir artış oluyor yani bir yıl içinde 7 milyon 272 bin liraya çıkıyor. Bu, raporda yer alıyor. Bu artışın sebebini merak ediyorum. Yani 2016 yılında hangi kişi veya kurumlara hangi miktarlarda bağışta bulundunuz. Mutlaka bunlar hayır kurumları, sağlık kurumları falandır yani ben buna inanıyorum ama bu kurumların bilinmesinde biz yarar görüyoruz ve ben yarar görüyorum.

2017 ve 2018'de 2015'ten 2016'ya yapılan sıçrama acaba daha da yükseğe giderek mi devam etti, onu da merak ediyorum. 2017 ve 2018'de sizin yardım ve bağışlar noktasında merak ediyorum, yazılı olarak da istiyorum zaten.

Yine, bu gider tablosunda kanunen kabul edilmeyen giderler var. Bu kalemde 13 milyon 865 bin liralık harcama yapılmış. Kanunen kabul edilmeyen giderlerin içeriği nedir? 2017 ve 2018 yılında da bu kanunen gider noktasında herhangi bir harcama yapılmış mı?

Gene, bu, 2015 Yılı Denetim Raporu'nun 122'nci sayfasında, alt kısımda Anadolu kurumsal şubesinin 4.787 müşterinin olduğu grup firmalarına ilişkin çok yüksek miktarda kullandırılan bir kredi var. Yani bu, 480 milyon ABD doları tutarında falan. Bununla ilgili "Teminat mektubu riski bulunmaktadır." demiş Sayıştay size, yazmış. Bu kredinin dönüşü veya durumuyla ilgili bilgi rica ediyorum. Yani bu sorun çözümlendi mi, çözümlenmedi mi, bunu açıklıkla yanıtlamanızı istiyorum. Yazılı olarak yanıtlarsanız yine Sayın Başkanımızın ve Komisyonun da vaktini almamış oluruz.

Diğer sorular da kısa kısa şöyle: 2018 yılı itibarıyla takipteki kredilerin sayısı ve miktarı nedir? Döviz olarak kullanılan kredilerden kaçı takibe düşmüştür? Döviz üzerinden kullanılarak ödenmeyen kredi tutarı 2018 yılı itibarıyla ne kadardır? Bankanızdan kredi kullanan şirketlerden kaçı konkordato ilan etmiştir? Bu nedenle doğan alacak miktarı nedir? Bankanız tarafından müşterilerine kullanıma sunulan kredi sayısı kaçtır?

Son üç yıla bakıldığında kredi kartı borcunu ödeyemediği için takibe düşen kişi sayısı kaçtır? Bu kişilerin kredi kartı borçları toplamı nedir?

Son üç yılda bankanız tarafından kullandırılan konut kredisi ve toplam tutarı nedir? Yine son üç yılda, konut kredisini ödeyemediği için takibe düşen kişi sayısı ve alacakların toplam tutarı nedir? Halk Bankası da konutları geriye alıp yani el koyup böyle satmaya hazır konut bulunduruyor mu, onu da öğrenmek isterim. Satın almak için değil ha, yani durumu tespit için soruyorum.

BAŞKAN - Web sayfasında var zaten Sayın Sertel.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Tamam. Siz eski bir Halk Bankacı olarak biliyorsunuz, takip ediyorsunuz ama ben...

BAŞKAN - Yok, tüm bankalarda öyle.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Evet, evet.

Günümüz itibarıyla krediler tahsil edilemediği için bankanız tarafından ipotek karşılığı alınan gayrimenkul sayısı kaçtır? Bu gayrimenkullerin kaçı konut, kaçı iş yeridir?

Otoyollar, köprüler, havaalanı gibi büyük projelerle hangi tutarda finansman sağladınız? Bu kredilerin ödemeleri düzenli olarak yapılıyor mu? Hangi firma veya oluşumlara kredi kullandırılmıştır?

Son iki soru: Son üç yılda bankanızdan kullandığı kredileri ödeyemediği için takibe düşen KOBİ sayısı kaçtır? KOBİ'lere yönelik kullandırdığınız takipteki kredi toplam tutarı nedir? Son üç yılda haciz işlemi başlatılan KOBİ sayısı kaçtır? İşletmesine, fabrikasına el konulan iş insanı veya sanayici var mıdır?

Ben, tabii, gazeteci kökenli olduğum için sizinle bir röportaj yapmış olarak kabul edin ve bu röportaj sorularına açıklıkla da yanıt bekliyorum.

Teşekkür ederim.