| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)İçişleri Bakanlığı b)Emniyet Genel Müdürlüğü c)Jandarma Genel Komutanlığı ç)Sahil Güvenlik Komutanlığı d)Göç İdaresi Genel Müdürlüğü e)Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı f)Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .11.2018 |
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar,
milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Bugün sizlere kamu güvenliği ve özellikle iç güvenlik sorunlarımızla ilgili birtakım tespit, değerlendirme ve nerilerde bulunmak istiyorum. Bilindiği üzere yurttaşların ve ülkesinde bulunan tüm bireylerin güvenliğini sağlamak, devletin en asli görevlerinin başında gelir. Bireylerin mutluluğu, başarısı ve üretkenliği için kendilerini güven içinde hissetmeleri en önemli gereklerdendir.
Güvenlik deyince ilk sırada can güvenliği, ikinci sırada hukuk güvenliği gelir. Bunlar, bir devletin meşruiyeti için olmazsa olmaz koşullardır. İster kendi vatandaşı ister yabancı olsun, ülkesinde yaşayan, geçici olarak bulunan insanlara, bu anlamda güvenlik duygusunu hissettirmeyen ülkelerin kalkınması da gelişmesi de mümkün değildir. Hele insanlarını mutlu, huzurlu kılması hiç mümkün değildir.
Şimdi gelelim güvenlik alanında yaşamakta olduğumuz en önemli sorunlara: Kamusal güvenliğin en yüksek düzeyde gerçekleşmesi için görev emrini sadece ama sadece hukuktan alan, vatandaşlar karşısında tarafsız, objektif ve adil olan güvenlik elemanlarına ihtiyaç vardır. Bunun için güvenlik personeli alımında ayrımcılığın, kayırmacılığın ve yandaş istihdamının kolaylaştırıcı bir formülü olarak kullanılan mülakat uygulamasından derhâl vazgeçilmelidir. Güvenlik personeli olmak isteyen kişilerin bu göreve liyakati olup olmadığı önceden belirlenmiş ve ilan edilmiş nesnel kıstaslar uyarınca başvuru sırasında değerlendirilmelidir. Bundan sonra engel hâli bulunmayan başvurucular arasında yapılacak yazılı sınav sonuçları, her hâlükârda bağlayıcı olmalıdır.
Bu yapılırsa birinci olarak güvenlik elemanlarının kalite ve kültür düzeyi yükselecektir. İkinci olarak bu elemanlar, kendisini seçen siyasi anlayış erbabına kayırmacı yaklaşmak durumunda hissetmeyeceklerdir; herkese aynı ve adil davranacaklardır. Zira güvenlik herkes için gereklidir. Üçüncüsü, hakkıyla göreve geldiğinin bilincinde olan güvenlik personeli, gücünü ve kendi güvenlik duygusunu hukuktan alacağı gibi, hâl ve hareketlerini de hukukun gereklerine göre şekillendirecektir.
Halkın kendisini güvenlik duygusu içinde hissedebilmesi için bir diğer yapılması gereken, olağanüstü hâl uygulaması da derhâl kaldırılmalıdır. Artık olağanüstü hâl, kendisini yeterince baskı ve tehdit altında hisseden yurttaşların, hukuki güvenlik duygularını, özgür düşünme ve davranma yeteneklerini köreltme noktasına gelmiştir. Olağanüstü hâlin artık olağanmış gibi algılanır olmaya başlanması, bir demokratik hukuk devleti için tehlike çanlarının çalmaya başladığı anlamına gelmektedir.
Güvenlikle ilgili bir diğer önemli husus, kuşkusuz ki istihbarat faaliyetleridir. İstihbarat, her ciddi devletin asla ihmal etmemesi gereken bir konudur. Ancak istihbaratın kamusal güvenliği tehdit edecek suç ve suç organizasyonları potansiyelini tespit, takip ve raporlama orijinli olarak işletilmesi gerekir. İç ve dış terör yapılanmaları en önemli çalışma alanı olmalıdır. Bu çerçevede istihbarat yapılanmalarının faaliyet odağını, devlet ve toplumun güvenliği için bilgi toplama ve değerlendirme oluşturmalıdır. Birtakım ayrıcalıklı hukuki ve teknik donanıma sahip istihbaratçılar, bunun yerine siyasetin yönlendirmesiyle hareket eder ve siyasete hizmeti önceler ve bu doğrultuda yurttaş fişlemelerine yoğunlaşırsa bu durum, hem yapının çürümesine yol açar hem de ciddi bir kamusal boşluk doğurur. Bütün bu nedenlerle, istihbarat teşkilatının tepeden tırnağa siyasetten uzak yapılandırılıp çalıştırılması, ülke için hayati önemdedir. İstihbarat çalışmalarının siyaset üstü bir anlayışla yönetilmesi, ülke ve vatandaş güvenliği için birincil önemde bir konudur.
Güvenlikle ilgili daha birçok boyut bulunmaktadır. Çok önemli ve güncel bir soruna daha dikkat çekmek istiyorum. Konu, ülkemizdeki Suriyeliler başta olmak üzere Iraklılar, Afganlar, Afrikalılardır. Birçok ülke nüfusundan sayıları daha fazla olan bu kayıt dışı kişilerin, henüz tam sayıları bilinmediği gibi uluslararası hukuk bakımından statüleri de belirsizdir. Sosyal dokumuza kaldıramayacağı bir katman olarak zorla yapıştırılmaya çalışılan bu uyumsuz doku, şu an birçok problemi yaratacak durumdadır. Bunun ötesinde, yakın gelecekte çok daha ciddi ölçekte sosyal patlamalara neden olacak gibi de gözükmektedir. Sosyal statüleri ve...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)