| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)İçişleri Bakanlığı b)Emniyet Genel Müdürlüğü c)Jandarma Genel Komutanlığı ç)Sahil Güvenlik Komutanlığı d)Göç İdaresi Genel Müdürlüğü e)Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı f)Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .11.2018 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki evvela Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş'ı, daha sonra gene, Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan'ı... Ve biraz önce de bir milletvekili arkadaşımıza "Görürsün, provokatör." şeklinde beyanda bulunan ve arkadaşımıza yönelik olarak "Ne Bakanı, başlarım Bakanına!" şeklinde tehditte bulunan ve arkadaşımıza parmak sallayan İçişleri Bakanını huzurunuzda kınamak istiyorum. Bu dilin Bakana yakışmadığını belirtmek istiyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tutanaklar geldi mi Sayın Başkanım?
BAŞKAN - Arkadaşlar, tutanaklara bakıyorum, eksik de olsa yani Sayın Bakanın söylediği...
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Yok yok, biz kendimiz duyduk, ben kendim de duydum.
BAŞKAN - Sayın Bakan iki şey söylüyor: "'Muhalifler öldürüldü.' diyemezsiniz." ve "'İşgal' diyemezsiniz." Diyor. Başka bir şey söylemiyor ve doğruyu söylüyor.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Bakın, ne olursa olsun kişinin kendi düşüncesidir. O düşünceye karşı da düşünceyle cevap verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Şunu da belirtmek istiyorum ki halkın iradesi olan milletvekili arkadaşlarımıza parmak sallamak ve "Görürsün." şeklindeki tavrı kesinlikle kabul etmiyoruz. Şunu da belirtmek isteriz ki hiçbir şekilde tehditlere boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyeceğimizi huzurunuzda belirtmek istiyoruz.
Bizim ısrar edeceğimiz nokta şudur: Demokrasiye olan inancımızda ısrar edeceğiz, her koşulda baskı altında olan halkımızın da yanında olacağız. Bunu da burada belirtmek isteriz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Halkımız dediğin kim?
HÜDA KAYA (İstanbul) - Bizi buraya gönderenler.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Şimdi, Değerli Başkan, sayın milletvekilleri...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kamerayı kapat da daha rahat konuş istersen.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bu nasıl bir tavır ya!
BAŞKAN - Arkadaşlar...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Cevap verdiniz ya siz bana. Sen bana cevap vermedin mi?
BAŞKAN - Sayın Aydemir...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Konuşmadınız mı?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama sürekli tacizle...
BAŞKAN - Evet, arkadaşlar, müsaade edin.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Siz bana müdahale ettiniz mi kardeşim?
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - İçişleri Bakanını dinleyince ve biraz önceki tavrını da görünce gerçekten dehşete düşmemek mümkün değildir. Neden dehşete düştük? Burada arkadaşlarımız gözlerimiz önünde tehdit edildi ve...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Kimseyi tehdit etmedi, dehşete düşenler de teröristler düşüyor.
BAŞKAN - Sayın Aydemir, müsaade edin.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - ...kendi okumuş olduğu bütçede de şöyle bir düşünce ortaya çıktı: Mevcut olan bütçede savunmanın tamamı silah ve özgürlüklerin kısıtlandığı bir ortamın yaratıldığını görüyoruz. Bu ne demek? İçişleri Bakanının bütçesinde ne yazık ki özgürlüğe dair, insan hak ve hürriyetine dair hiçbir unsur göremedik. Bu da bizi gerçekten dehşete düşüren bir şey çünkü hak ve adalete İçişleri Bakanlığının bünyesinde olan görevlilerin tavırlarıyla ve onların uygulamalarıyla ulaşmak mümkündür.
Değerli arkadaşlar, önümüzde devasa bir sorun var Türkiye'nin şu anda karşı karşıya olduğu. Sizin "kardeşlerimiz" dediğiniz ve yok saydığınız bir Kürt sorunu var. Bu Kürt sorunu yetmiş-seksen yıllık bir süreci taşımaktadır. "Yok." dediniz diye yok olmadı. Topla tüfekle üzerine gittiniz, gene çözemediniz. Elinizdeki bütün imkânları kullandınız, gene bu iş çözülmedi. Denenmeyen tek konu, tek husus demokrasi ve diyalog süreciydi. Kısa bir süreç yaşandı Türkiye'de, maalesef bunu da terk ettiniz. Dolayısıyla bu sorunun çözülecek olan yeri de gene Millet Meclisinin çatısının altıdır. Bu ülkede kırk yılı aşkın bir süredir Kürt sorununun çözümsüzlüğünün sonuçları, infazlar, katliamlar, köy boşaltmaları, sistematik işkencelerle sonuç verdi ve bu şekilde süregeldi. Ne oldu? Roboski yaşandı, Sur, Cizre yaşandı, Vedat Aydın, Savaş Buldan, Tahir Elçi'lerin katliamıyla devam etti. Zorla göçertmeler, yargısız infazlar, sistematik işkencelerle...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)