MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, sayın bakan yardımcılarım; hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.

Bu, gerçekten ülkemizin ihtiyaç duyduğu çok önemli maddeleri içeren bir teklif. Bu teklifin üzerinde mutabık kalmamız hâlinde geleceğe yönelik, çevre konusunda hassasiyetlerimiz çok daha artarak devam edecek.

Biraz önce Sayın Bakan Yardımcım anlattı, on yıl İstanbul'da... Ben on yedi yıl Çevre ve Orman Müdürlüğü yaptım, bu konuyu çok iyi bilen kardeşlerinizden biriyim; on yıl Sakarya'da, yedi yıl da Bursa'da.

Şimdi, burada "ÇED gerekli değildir." ifadesini bizim vatandaşımız yanlış değerlendiriyor, esas sorun orada. Bu ifadeyi düzeltmek adına ildeki bütün yükü eğer biz Ankara'ya taşıyacak olursak Ankara'yı da tıkarız ve... Potansiyel olarak hepimizin belki görüşü şu: "Ne kadar yerele yetki verilirse o kadar daha iyi bir şekilde neticeler alınabilir." Bunda mutabık kalmamız lazım. Her şeyin Ankara'dan çözülmesine doğrusu ben şahsen bir kardeşiniz olarak karşıyım. Yerelde çözülebilenler çözülsün, yerelde çözülemeyecek, kapasite olarak çok yüksek, gerçekten çok daha farklı bir şekilde bir araştırma gerektiren konular Ankara tarafından yapılsın ama her konuyu siz eğer Ankara'ya taşırsanız biz Ankara'yı da tıkarız ve müteşebbislerimizin de, belki de çevrenin de tahribatını çok daha farklı bir şekilde meydana getiririz. Sebebini izah edeceğim.

Sakarya'dayım. Adam müracaat ediyor, müteşebbis. Biz üç ayda, dört ayda, beş ayda, altı ayda, hatta bir seneye kadar zaman sürecinde ÇED raporunu veya "ÇED Gerekli Değildir" raporunu veremiyorduk. O sıkıntılarla ne oluyordu? "Kaçak yapılaşma" dediğimiz, "kaçak kum alımı" dediğimiz, "kaçak inşaat" dediğimiz hadiseler devreye giriyordu. Devletin denetim mekanizmalarının çok yeterli olmayacağı bazı iller var, bunlardan biri de Bursa'dır, İstanbul'dur, Sakarya'dır, buralarda gerçekten sanayi çok fazla. Bu yüzden, çok kısa sürede netice verebilirsek biz bunları önlemeye matuf bir hareket yapmış oluruz. Onun için ben, Murat Bey, affınıza sığınarak, oradaki...

MURAT BAKAN (İzmir) - Ama bizim önergeyle ilgili konuşmadınız. "Bakanlık versin." demiyoruz biz Sayın Vekilim.

MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) - Hayır, ben şunun için: "ÇED Gerekli Değil"i vilayet versin...

MURAT BAKAN (İzmir) - Mevcut mevzuat hükmünde isminin değişmesine gerek yok diyoruz, yine süreç süratleniyorsa süratlensin.

MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) - Ama bir şey arz edeyim, bak, Sayın Bakan, şöyle bir şey var: Yani, "ÇED gerekli değildir." ifadesi vatandaşın nezdinde çok farklı algılanıyor. Biz o ifadeyi düzeltelim diyoruz.

MURAT BAKAN (İzmir) - İyi oluyor, duyarlılığı artırıyor.

MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) - Yok.

MURAT BAKAN (İzmir) - Çevre duyarlılığını artırıyor işte.

MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) - Hayır.

MURAT BAKAN (İzmir) - Biz de bunu istemiyor muyuz? Çevre Komisyonuyuz yani.

MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) - Adam diyor ki: "'ÇED Gerekli Değildir' O zaman buraya, çevreciler bu şeye -tabiri caizse- müsaade ediyor." Hâlbuki öyle değil. Orada zaten irdeleniyor, zaten inceleniyor, Ankara'da yapılan her şey ilde de yapılıyor. Yalnız oradaki o ismin doğru olmadığını doğrusu ben de bir Komisyon üyesi veya bir kardeşiniz olarak söylüyorum; on yedi yıl da bu hizmetin içinde olan bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Onun için, kanun teklifinin doğru olduğuna inanıyorum.

MAHİR POLAT (İzmir) - Yani, işlem değil ismi vicdanınızı sızlatıyor, doğru mu?

MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) - Nasıl?

MAHİR POLAT (İzmir) - İşlem değil işlemin ismi sizi rahatsız ediyor, değil mi?

MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) - Hayır zaten "ÇED gerekli değildir." ismi... Ama zaten buradaki mana o, buradaki ifade bu, başka bir şey yok burada. İçerikte değişiklik yok.

GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Şimdi, siz ifade ediyorsunuz ki bu isim değişikliği...

BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım. Söz almak isteyen arkadaşlarıma yine söz veririm.

MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) - İçerikte bir değişiklik yok. Zaten Murat Bakan kardeşimiz de aynı şeyleri ifade ediyor, "Eski hâliyle kalsın." diyor ama bu ifadenin değişmesi hâlinde belki kamuoyu çok daha iyi bir şekilde, bu konuyu daha rahat bir şekilde kabullenecektir.

Teşekkür ediyorum.