KOMİSYON KONUŞMASI

AYDIN ÖZER (Antalya) - Sayın Başkan çok Değerli Bakan, bürokratlarımız, milletvekillerimiz, Komisyonumuzun değerli üyeleri; Antalya'nın merkezinde otuz yıla yakın örtü altı tarımın içinden gelen, üretimden gelen bir kardeşiniz olarak bu Komisyonda Sayın Bakana seslenmek istiyorum.

Şimdi, bu bütçeyi görüşürken, 2019 bütçesini görüşürken "Bitkisel üretimimiz 120 milyon tondan 2023'te 150 milyon tona çıkarmayı planlıyoruz." diyor Sayın Bakan ama -gönlüm ister ki- elimizdeki imkânlarla bu hedeflere ulaşamayacağımızı şimdiden görüyoruz.

Sayın Bakanım, bugün çiftçinin üretme gücü kalmamış, tohum, gübre, sulama, mazot, gider maliyetlerinin hepsi oldukça yüksek, yüzde 100'e varan artışlar var. Çiftçinin evinde haciz, tarlasında ipotek var. Çiftçinin en az yüzde 90'ı borçlu. Gübreciye, ilaççıya, fideciye borcu var. BDDK'nin Haziran 2018 verilerine göre çiftçinin toplam kredi borcu 100 milyar lira civarında. Bu borcun yüzde 70'e yakını ise kamu bankalarına. Peki, borçlu olan çiftçi ne yapıyor? Çıkış yolu bulamadığı için tarlasını satıyor, tarımı, yani üretimi bırakıyor.

Bakanlığınızın Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünün verilerine göre, 2007'de çiftçi kayıt sistemine kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 613 bin 234 iken, 2017'de kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 132 bin 491'e düşmüş. Yani on yılda 500 bine yakın çiftçi üretimi terk etmiş. Böyle bir durumdan yola çıkarak size şunları söylemek istiyorum: Tarımdan alınan desteklerde, 2006 yılında çıkan yasayla verilen desteklerde eksik verilen destekler yüzünden çiftçinin şu anda yürütmeden alması gereken para en az 150 milyar lira. Ve önümüzdeki 2019 bütçesinde de, "Bütçede gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'i verilir." imajıyla önümüzdeki dönemde de 29-30 milyar lira para yine sistem tarafından kesiliyor ve kanunsuz bir şekilde verilmiyor.

Şimdi, Sayın Bakanım, ben gübre fiyatlarıyla ilgili gizli bir konuyu sizinle paylaşmak istiyorum. 16 Nisan 2017 tarihli Resmî Gazete'de yayınlanan Piyasaya Arz Edilen Gübrelerin İzlenmesine Yönelik Tebliğ tarımın en önemli paydaşlarından olan gübre sektörünü kaosa sürüklemekte, çözümü imkânsıza yakın sorunlar oluşturmaktadır.

Tebliğin çıkış noktası el yapımı patlayıcı yapımında kullanılan nitrat bazlı gübrelerin takip edilmesi olmasına rağmen yönetmelik bir gecede tüm gübreleri kapsayacak şekilde Resmî Gazete'de yayınlanmıştır. Ülkemizin yıllardır en büyük sıkıntısı terördür. Binlerce insanımız şehit olmuştur. Terörle ilgili atılacak her adımda ülkemizin bölünmez bütünlüğü için kanımızın son damlasına kadar mücadele etmeye varız. Sıvı üründen organik ürünlere kadar yanıcı dahi olmayan ürünlerin takip edilmesi için çıkarılan tebliğ başta çiftçimizde olmak üzere tarım sektöründe aşılması yıllar alacak çok ciddi boyutta sorunlar oluşturmaktadır.

BÜGEM'le yaptığımız görüşmelerde gübre takip sisteminin üretici ve ihracatçı firmalara ek yük getirmeyeceği söylenerek maliyet konusu geçiştirilmektedir. Yüklenici firma şartları oldukça ağır bir sözleşmeyle sarf malzemesi satarak bu maliyeti çıkaracak olup bizlere tahmini rakamlar söylenmektedir. Ülkemizde katı, sıvı ve organik olmak üzere 7 milyon ton gübre kullanılmaktadır. 1, 5, 25, 50 litre veya kilogramlık ambalajlarda gübre satılmaktadır. Ambalaj başına 2-3 lira maliyet geleceği söylenmekte olup bunun karşılığı minimum en az 600 milyon liradır.

El yapımı patlayıcı yapımında kullanılan gübreleri satsın satmasın her türlü zirai ilaç gübre bayileri, kooperatifler, birlikler, gübre üreticileri ve ithalatçılar olmak üzere minimum 15 bin satış noktasına kamera sistemi getirilmek istenmektedir. GSM şirketleriyle yapılan anlaşmalar sonucunda kurulum maliyetleri hariç aylık sabit kamera başına 200 lira alınacak olup en iyimser rakamla yıllık maliyeti 36 milyon liradır.

Birçok işletme makine ve insanı aynı anda kullanmakta iken tam otomasyon sistemi de bulunmamaktadır. Bu nedenle günlük üretim ve paketleme kapasiteleri yüzde 25-30 gibi düşecek, bu da maliyetleri artıracaktır. İhracat pazarlarında...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

AYDIN ÖZER (Antalya) - Toparlayayım.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.