KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, bu, tabii, Sayıştayın 2012 yılı raporunda yer alan ve Başbakanlık Teftiş Kurulunca da "cumhuriyet tarihinin en büyük batık kredisi" olarak adlandırılmış bir denetlemeden geçen bir konu. Dolayısıyla tabii, mahkeme süreci de uzun yıllardır devam ediyor. Daha önce Garanti Bankasının finansman sağladığı ancak ORA Gayrimenkulün mali yapısının yeterince güçlü olmaması nedeniyle projeden çekildiği, daha sonra Ziraat Bankasından bu kredinin temin edildiği bir olaydan bahsediyoruz. Bu noktada özellikle Ziraat Bankası bu krediyi vermeden önce tahsis birimince herhangi bir uygunsuzluk raporu düzenlenmiş mi? Şayet düzenlendiyse bu rapor neden dikkate alınmamış veya revize edilmemiş de kredi verilmiş? Çünkü bundan sonra verilecek kredilerde de bu olaydan çıkarılması gereken büyük dersler var.

Bir de bu kredinin özellikle euro bazında olması nedeniyle euro kur tahminleri noktasında banka bu tip kredileri döviz cinsinden verirken aynı zamanda tabii bunun geri dönüşü için de kredi geri ödemesi için de orta vadeli olarak bir geri dönüş planlaması yapıyor. Şimdi, bu planlama bağlamında özellikle daha önce Kalkınma Bakanlığı çeşitli kalkınma planlarında beş yıllık veya üç yıllık döviz kur öngörüleri yapıyordu. 2013 yılındaki Onuncu Kalkınma Planı'na göre de 2018 yılı için yapılan kur öngörüsü 1,97'ydi. Şimdi, sormak istediğim, siz de bu öngörüleri mi baz alıyorsunuz? Şu anda Kalkınma Başkanlığının Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına yetkileri devroldu, artık onlar bu konuda görev alıyorlar. Bu noktada eğer bu baz alınarak bu kredi verildiyse öngörü modelinden kaynaklı çok ciddi bir sapma ve hata payı var çünkü bugün 1,97'yle kıyasladığımızda yüzde 300'lük bir sapma var, çok ciddi bir tutarsızlık var. Bu kredi verilirken geri dönüşündeki dolar kuru öngörüsü neydi Ziraat Bankasının? Bunu öğrenmek istiyorum. Bugün gelinen noktayla, gerçekleşen kur seviyesiyle aradaki farkı nasıl açıklıyorsunuz? Planlama bakımından bile olsa burada bir kamu zararı dolaylı olarak doğmuş oluyor; somut değil ama soyut bağlamda görünüyor.

Aynı zamanda bu krediyi kredi tahsisi noktasında görev alan eski Genel Müdür Can Akın Çağlar'ın daha sonra BDDK'de görevlendirilmesi gerçekten anlaşılması güç. Bu noktada kredi tahsisinde bir sorun olmadığı yönünde bir değerlendirme var da böyle bir atama gerçekleştiriliyor? Hem de teftiş edilmesi gereken merciler teftiş eden noktasına geliyor. Bu bakımdan da kredi tahsisinde Ziraat Bankasınca bir sorun yok mudur? Bunu sormak istiyorum.

Teşekkür ederim.