KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakanım, Değerli Bakan Yardımcısı arkadaşlarımız, bürokrat arkadaşlarımız, Sayın Başkanım ve değerli milletvekili arkadaşlarım; ben hepinizi öncelikle saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Tabii, on yedi yıllık AKP iktidarı içerisinde turizmin başkenti ve yine kültürün de başkenti olan bir Antalyalı olarak, Antalya Milletvekili olarak sonunda bir Antalyalı Turizm Bakanına kavuşmanın herhâlde ilk defa yapılan doğru bir hamle olduğunu düşünüyorum. Yani on yedi senelik iktidar süreci içerisinde turizmle bu kadar yakından ilgili bir şehrimizden maalesef bir bakan çıkmamıştı. İnşallah, Sayın Bakan pratiğin içinden gelen, turizmin içinden gelen birisi olarak öncelikle Antalya turizmine ve de bütün ülke turizmine ciddi destek verir umuyorum.

Tabii, başta Antalya olmak üzere, Türkiye açısından baktığımızda, turizmin ülkenin gelişimi adına en önemli sektörlerden birisi olduğunu ben de ifade etmek istiyorum ve bu anlamda da Sayın Bakanın ve ekibinin başarılı olması bizim de en büyük arzumuzdur.

Tabii, sadece turizm olarak bakmanın ötesinde, ben, biraz daha kültürel değerlerimiz yönünden konuya değinmek istiyorum.

Ülkemiz öyle tarihî değerlere sahip bir ülke ki hepimizin bildiği üzere, nereye gidersek gidelim, birçok Avrupa ülkesinde olmayan, en küçük noktada dahi çok önemli eserlerimiz var. Keşfedilmeyi bekleyen eserlerimiz olduğu gibi, toprağın altında hâlihazırda mevcut tarihî değerlerimiz olduğu gibi, bugün, yeryüzünde mevcut ancak korunmayı bekleyen ve yine turizme kazandırılmayı bekleyen de çok sayıda eserimiz var. Biraz önce sayın konuşmacılarımızın da önemli bir kısmı değildi. Ben de bir örnekten yola çıkarak maalesef bugün, ülkemizin birçok yerinde yaşanan bu önemli yaraya parmak basmak istiyorum.

Sayın Bakan, bu gördüğünüz kapı sekiz yüzyıllık, Antalya'nın Korkuteli ilçesinin Alaaddin Mahallesi'nde ve ismi de "Alaaddin Camisi" olan caminin kapısıdır. Sekiz yüz yıllık bir camiye ait bir kapıdır. Şimdi, bu konuda uzman kişilerin yapmış olduğu açıklamalarla da UNESCO kültürel mirasları arasında sayılabilecek nitelikte bir caminin kapısıydı Sayın Bakan. Ancak burada, yaklaşık beş sene önce camiyle ilgili bir çalışma başlatıldı ve bu sekiz yüz yıllık tarihî eser bakın, önce şu hâle getirildi yani böyle bir yüz karası hâle getirildi. Bu caminin duvarı da benim doğduğum, büyüdüğüm evimin 50 metre karşısıdır, öyle ezbere de konuşmuyorum. Bu konuda çok sayıda şikâyetler yapıp durumu ilgililere, yetkililere bildirdim. Bakın, bu resimden daha iyi gözükmekte. Yani tarihe saygısızlık ancak bu şekilde olur. Dönemin valilerine bildirdim, şikâyette bulundum, bu konudaki çalışmalarda daha dikkatli davranılsın istedim. Ancak ve ancak şu hâle getirebildik, bakın, şu hâle gelebildi. Sekiz yüz yıllık caminin duvarı Korkuteli'ndeki muhtemelen "Avdan" diye bildiğimiz köyün mermerleriyle, Allah'a çok şükür ki sayenizde sıfırlandı, yeniden bir kapı yapıldı yani sekiz yüz yıl daha beklersek tarihî bir kapıya kavuşacağız.

Şimdi, soruyorum: Bakın, bu sadece bir örnek ve iddia ediyorum, Türkiye'nin birçok yerinde restorasyonlar bu şekilde yapılmakta.

Şimdi, bununla ilgili yapılmış bir soruşturma olduğuna dair Hürriyet gazetesinde çıkan bir yazıdan küçük bir bölüm. Bu ihaleyi yapan da Vakıflar Bölge Müdürlüğüdür, bu eseri bu yüzkarası şekle getiren de Vakıflar Bölge Müdürlüğüdür. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından bir soruşturma açılmış, sözde bu soruşturma neticesinde, Antalya Koruma Kurulunun kararıyla kapının söküldüğünü, nitelikli taşların numaralandığını ve depoya kaldırıldığını savunmuşlar. Yalan arkadaşlar, o caminin önünde bütün taşlar numarasız vaziyette, yolun üstünde atılı. Vatandaş orada koyununu, keçisini otlatan herkes, o koyun, keçi o taşların üstünden geçti. Şikâyet ede ede bu hâle getirebildim. İşte bu, tarihe saygısızlıktır yani, şimdi siz, biz geçmişe saygılıyız da şuyuz da buyuz da diyerek bu tarihî eserleri yok edemezsiniz. Buradan, Vakıflar Bölge Müdürlüğünü, tüm sorumlular kimler ise şikâyet ediyorum. Lütfen, ilgililer hakkında gerekli işlemler yapılsın. Ama tabii, sekiz yüz yıllık, Selçuklulardan kalmış olan bu eser, biraz önce gördüğünüz hâle getirildi. Türkiye'nin birçok yerindeki restorasyonlar da aynı şekilde yapılmakta değerli arkadaşlar. Ayıp ya! Tarihe biraz saygılı olalım.

Biz bu değerlerimizi bu hâle getirirsek ülkede ne kültür kalır ne turizm kalır Sayın Bakanım. Lütfen, rica ediyorum sizlerden, bu eserlerimize sahip çıkalım. O cami dört senedir de ibadete kapalı. Korkuteli ilçesinin en eski, sekiz yüz yıllık eseri olan bu cami de ibadete kapalı.

Buradan yola çıkarak, Sayın Bakanım, sizin de ilçeniz olduğunu bildiğim Akseki ilçesiyle ilgili bir durumu arz etmek istiyorum. Sarıhacılar Mahallesi'ni çok iyi biliyorsunuz. Burası alternatif bir turizm bölgesi ve burada Akseki bölgesi -ki, tarihî dokusuyla, düğmeli evleriyle- Antalya'nın en otantik ilçelerinden birisi ve alternatif turizm arıyorsak işte, Akseki'de arayacağız ama Sayın Bakanın da ilçesi olan bu ilçemizde Sarıhacılar Mahallesi denilen, alternatif turizm adına çok önemli eserler yapılan bu mahalleye hemen 250 metre mesafede Sayın Bakanım, taş ocağı açılmakta. Herhâlde haberiniz vardır, yoksa da ben buradan size bu bilgiyi veriyorum. Akseki Eğitim Hayratı Derneği ve Cevizliler Yardımlaşma Derneğinin de mücadele verdiği bu taş ocağıyla ilgili sürece lütfen el atın ve durdurun çünkü başta Akseki ve Antalya'nın geneli olmak üzere Sarıhacılar köyünde bir taş ocağı açılması hâlinde, düğmeli evler ve özellikle alternatif turizm merkezi olabilecek bu alan ciddi zarar görecektir. Bu da eğer sizin Bakanlığınızda gerçekleşirse Bakanlığınız adına ve şahsınız adına da herhâlde olumsuz bir not olarak tarihe düşecektir.

Tabii ki kültürümüzü korumamız ve sevdirmemiz lazım. Bu anlamda da sizlerden küçük bir talebim: Antik kentlere ve müzelere girişlerde özellikle ilkokul ve ortaokul çocuklarımıza yani bilhassa küçük yaşta olan çocuklarımıza Müzekart uygulaması eğer devam ediyorsa...

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY - Şu anda ücretsiz devam ediyor.

CAVİT ARI (Antalya) - Ücretsiz devam ediyorsa bu uygulamanın devamında fayda olduğunu ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Arı, son cümlenizi alayım lütfen.

CAVİT ARI (Antalya) - Yine, Sayın Bakanım, biz Antalyalılar olarak turizme farklı pencereden bakan bir bölgede yaşıyoruz ama şunu da ifade etmek istiyorum: "Turizm" denince, Antalya'da ve Türkiye'de, bugüne kadar, özellikle şu son dönemlerde hep sayılarla biz başarıya endekslendik yani "Bu sene 10 milyon turist geldi.", "Bu sene 12 milyon turist geldi."

Sayın Bakanım, siz bu işin sektöründensiniz yani işin uzmanısınız bana göre. Burada sayı mı konuşmalıyız yoksa nitelik mi konuşmalıyız? Yani gelen sayıyı mı yoksa bıraktığı kazancı mı konuşmalıyız? Bundan sonra turizmdeki hedefimiz ve uygulayacağımız strateji nedir? Sizlerden bunu duymak istiyorum, öğrenmek istiyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Arı.

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, son söz...

Elli beş yıllık Altın Portakal'dan ne istendi Sayın Bakanım? Adına 55'inci Uluslararası Antalya Film Festivali olarak değiştirmenin bu festivale ne gibi bir katkısı oldu? Bunu da sizlerden öğrenmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.