| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a) Kültür ve Turizm Bakanlığı b)Radyo ve Televizyon Üst Kurulu c) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ç) Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü d) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı e) Vakıflar Genel Müdürlüğü f) Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı g) Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ğ) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu h) Atatürk Araştırma Merkezi ı) Atatürk Kültür Merkezi i) Türk Dil Kurumu j) Türk Tarih Kurumu k) Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 19 .11.2018 |
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, sayın Komisyonumuzun değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kaybetmiş olduğumuz Edirne Vekilimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Şimdi, konu Turizm ve Kültür Bakanlığı olunca kültür konusunda bir şeyler söylemek yerine çok beğendiğim, sevdiğim, sizlerin de seveceğinizi düşündüğüm Âşık Veysel'in kültürle ilgili bir şiirini okumak istiyorum:
"Aldanma cahilin kuru lafına
Kültürsüz insanın külü yalandır
Hükmetse dünyanın her tarafına
Arzusu hedefi yolu yalandır.
Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz
Gül dikende biter, diken gül olmaz
Diz diz eden her sineğin balı olmaz
Peteksiz arının balı yalandır.
İnsan bir deryadır ilimle mahir
İlimsiz insanın şöhreti zahir
Cahilden iyilik beklenmez ahir
İşleği ameli hâli yalandır.
Cahil okur, amma alim olamaz
Kamillik ilmini herkes bilemez
Veysel bu sözlerin halka yaramaz
Sonra sana derler deli yalandır."
Değerli arkadaşlar, bu şiir hepimize herhâlde çok şey anlatıyor, üzerinde yorum yapmaya gerek yok. Kültürün tartışıldığı bu ortamda Veysel'i yeniden canlandırmamız lazım, Veysel'i yeniden anlatmamız lazım, Veysel gibi şairleri yeniden ortaya çıkarmamız lazım.
Sayın Bakanım, UNESCO'nun 1985 yılında dünya mirası olarak tescil ettiği Göreme Millî Parkı ve Kapadokya bölgesinin sorunları hakkında bazı bilgiler vermek ve çözümlerle ilgili görüşlerimi sunmak istiyorum.
Kapadokya bölgesinde bulunan ören yerlerinin gelirleri belediyelere yeterince gelir sağlamakta iken belediyelerden alınıp özel şirketlere devredildiğini de biliyorsunuz. Bu durum, belediyeleri büyük bir gelir kaybına uğratmıştır. Bu gelirler bir şirket üzerinden sağlanmaktadır. Şirket daha çok gelir elde ederken Bakanlık buradan kazanç sağlamadığı gibi, buradan zararı da olmaktadır. Şirket kârına kâr katarken bölgedeki onarım ve yenileme çalışmalarına hiçbir katkısı olmamaktadır. "Masraf devlete, kâr şirkete kalıyor." anlayışı diye düşündüğümüz bu konuyla ilgili acaba ne cevap vereceksiniz merak ediyorum.
Sayın Bakanım, Avanos sanatçılar mahallesi 2005 yılında koruma amaçlı imar planına alındığı hâlde şimdiye kadar hiçbir işlem yapılmadığı gibi, şimdi tabiat koşullarından etkilenerek tahrip olmaktadır. Binaların restore edilerek bölgemize ve ülkemize kültürel ve tarihî yapılar olarak kazandırılması gerekmektedir. Bu, Avanos'un kaderini değiştirecek önemli bir projedir. Sayın Bakanım, bu konuyla ilgili çalışma bizde mevcuttur, Bakanlığınızda da olduğu kanaatindeyim. Eğer zamanınız olur da kabul ederseniz, bu konularla ilgili size dosyayı sunabiliriz.
Yine, Nevşehir'e bağlı Kozaklı'da bulunan sıcak sudan daha fazla yararlanmak ve turizme açmak için Hacı Bektaş Veli Üniversitesine bağlı geniş kapasiteli fizik tedavi hastanesi açılmalı ve buna bağlı olarak bir fakülte kurulmalıdır. Bu konuda fazla talep vardır.
Diğer bir sorun ise, bildiğiniz gibi Kapadokya'da balon turizmi bölgeye önemli katkı sağlamaktadır. Ancak, balonu kullanan pilotların sayısı yeterli değildir. Bu konunun çözümü için Türk Hava Kurumu devreye girmeli, gerekirse turizm şirketleriyle iş birliği yapılarak işinin ehli pilotlar yetiştirilmelidir. Bu konuda Kuzey Afrika ülkelerinden de -pilot konusunda- ciddi talepler gelmektedir.
Bölgemizde koruma amaçlı imar planı olmayan sadece Ortahisar mevcuttur. Bu konuya acilen çözüm getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu kasabamızda 50'nin üzerinde butik otel, otel, pansiyon ve turistik işletmeleri vardır, buna rağmen doğal gaz hâlâ gelmemiştir. Bu konuya acilen çözüm bulunması gerekmektedir.
Kapadokya Havaalanı'na doğrudan uçuş olmaması turisti İstanbul üzerinden aktarmaya zorlamaktadır. Özellikle alım gücü yüksek turist olarak kabul edilen AB yolcu kategorisi Kapadokya'ya doğrudan uçmak istemektedirler. Türk Hava Yollarının Kapadokya'ya kaynak pazar konumundaki ülkelerden -Çin, Brezilya, Almanya gibi- doğrudan uçuşlar yaparak Kapadokya'ya destinasyon olabilme yolunda desteklenmelidir. Ayrıca, şu an Türkiye'ye en çok gelen turist konumunda olan Ruslar, Kapadokya'ya ciddi şekilde ilgi göstermektedirler, fakat Antalya üzerinden...