| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a) Adalet Bakanlığı b)Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu c)Türkiye Adalet Akademisi ç)Anayasa Mahkemesi d)Yargıtay e)Danıştay f)Hakimler ve Savcılar Kurulu g)Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ğ)Kişisel Verileri Koruma Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 20 .11.2018 |
TUMA ÇELİK (Mardin) - Merhaba arkadaşlar.
Şimdi, bütün arkadaşlar dile getirdi, ben de dile getireyim. Sayın Bakanın anlattığı ülke, gerçekten Türkiye değil. Ben İsviçre'yle de karşılaştırmaya çalıştım -ben yirmi beş sene İsviçre'de kaldım- İsviçre'de de böyle adil hukuk devleti o kadar yok yani yok öyle bir cennet gerçekten. Mesela ben merak ediyorum gerçekten bu bahsettiğimiz ülkede milletvekillerine nasıl bir yaklaşım gösteriliyor? Türkiye Cumhuriyeti'nin şu anda yürürlükte olan yasalarına göre seçilmiş, buraya gelmiş milletvekillerine devletin memurları, İçişleri Bakanlığının memurları nasıl bir yaklaşım gösteriyor? Acaba haberiniz var mı? Çünkü dünyanın hiçbir ülkesinde ne muz cumhuriyetlerinde ne de en gelişmiş ülkelerde bir milletvekiline böyle bir yaklaşım gösteriliyor ve bu, adil olduğunu; adaletin, hukukun egemen olduğunu iddia ettiğimiz bir ülkede, Türkiye'de yaşanıyor bütün bunlar. Demek ki sizin bu konulardan haberiniz yok, biz bahsettiğiniz ülkede yaşamıyoruz ya da siz gerçekten farklı bir ülkeyi tasvir ediyorsunuz bize.
Şimdi, bu söyledikleriniz aslında açık bir şekilde böyle olmadığını ortaya koyan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Türkiye konusunda verdiği kararlar net olarak ortaya çıkarıyor. 2017 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde en çok yargılanan ve en çok karar verilen ülke Türkiye ve bugün alınan karar da bunu açık bir şekilde ortaya koyuyor. Aslında daha da beteri alınan karar konusunda Cumhurbaşkanının yaptığı açıklama: "Biz bu kararı tanımıyoruz, bizi bağlamaz." Kimi bağlıyor? Ya da Cumhurbaşkanı hangi hukuksal süreci göze alarak, dikkate alarak böyle bir belirlemede bulunuyor ve eğer Cumhurbaşkanını, ülkenin diğer kurumlarını bağlamıyorsa böyle bir ülkenin adil ve hukuka dayalı olduğunu söyleyebilecek miyiz?
Somut olarak ben iki tane soru sormak istiyorum. Geçtiğimiz dönemde Türkiye'de yakalanan bir Irak Şam İslam devletinin militanı var "Ebu Banat" kod adlı. Bu adam yargılama sürecinde bazı ifadelerde bulundu, savcılığa verdiği ifadesinde söylediği bazı şeyler var, verdiği ifadesinde insanlığına karşı suç işlemiş bir insan. Bunu ben niye söylüyorum? 2013 yılında Halep yakınlarından kaçırılan 2 Süryani din adamının kendisi tarafından, örgütü tarafından kaçırıldığını iddia ediyor ve onları patlattığını, imha ettiğini anlatıyor. Bunun yanında da birçok insanın da başını kestiğini kendi ifadesinde dile getiriyor ve Adalet Bakanlığının açması gereken bir dava var bu konuda çünkü insanlığa karşı suç var, her zaman yapılması gereken bir şeydir; bu yapılmadı. Bunu biz soru önergesi olarak da dile getirdik, bu konunun dikkate alınmasını istiyorum tekrar.
ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - Hukukçu musunuz? Adalet Bakanlığı dava açabilecek mi Türkiye'de?
TUMA ÇELİK (Mardin) - Bu özel bir durum, insanlığa karşı suç işlenmiş bir durum.
ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - Suç duyurusunda bulundunuz mu siz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Suç duyurusunda bulunsun." diyor.
ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - Ben de onu diyorum, bulunun diyorum. Ama savcılığa Adalet Bakanlığına değil.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Bakan bulunursa daha etkili olur." diyor.
TUMA ÇELİK (Mardin) - Biraz önce diyorsunuz ya, ben onu şuraya bağlayacağım: Şimdi, buradaki bir çok insanın mahkemelere aslında gitmesinin sebebi, Türkiye'deki adaletten bir şey beklentisine sahip olmasından ziyade iç hukuku bitirip Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmek için mahkemelere başvuruyor. Biz, böyle bir ülkede yaşamak istemiyoruz; biz, Türkiye'de mahkemelerin adalet dağıttığı bir ortamda yaşamak istiyoruz. Bu konuda önümüzdeki süreçte bu çerçevede adım atmanızı bekliyoruz çünkü Türkiye'nin bu durumu bize gerçekten acı veriyor. Adaletin olmadığı, hukukun geçerli olmadığı bir ülkede biz yaşamak istemiyoruz.
Teşekkür ederim.