KOMİSYON KONUŞMASI

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Yok, şu an Türkiye'deki durum maalesef çok kötü, hepimiz için de durum çok kötü. Cezaevindeki bebekler, çocuklar... Şunu net bir şekilde söyleyeyim: Bunlar hepimizin geleceğine benzin dökmektir.

Evet, bizim Deniz Yücel gibi ya da Rahip Brunson gibi, Trump gibi başkanlarımız ya da şansölyelerimiz yok hakikaten bir mağduriyetle karşı karşıya kaldığımızda hakkımızı savunabilecek. Hani biz bu ülkenin insanlarıyız, bu ülkede adalet arıyor ama maalesef ki bulamıyoruz. Demin arkadaşım da söyledi, ben İstanbul'da daha stajyerken Zekeriya Öz tarafından ben de gözaltına alındım ve Çağlayan Adliyesindeki karakolda tehdit de edildim "Sana değil avukatlık, vatandaşlık bile yaptırmayacağım." diye; o dönemde özel yetkili savcıydı, "Ben bu ülkenin Cumhurbaşkanıyım, Başbakanıyım, Genelkurmay Başkanıyım." da diyordu. O dönemde işte bu kahraman olanlar daha sonra bu ülkenin teröristi hâline gelebildi. Hani ondan size diyoruz bazen: Hukuka karşı bir şey yapıldığında siz de ses verebilin yani ortak bir yerde buluşabilelim bazı durumlarda.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Suç duyurusunda bulunacağım." diyor Sayın Bakanım, Trump'a falan gerek yok yani.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Çok iyi olur, müteşekkir kalırız, öyle söyleyeyim.

Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin sadece HDP'li vekiller adına bu dokunulmazlıklar kaldırılmadı ama maalesef ki dokunulmazlığı kaldırılan AKP'li vekillerin dosyalarında herhangi bir ilerleme olduğunu duymadık, dokunulmazlık sadece HDP ve kısmen de CHP'li vekillerimiz için kaldırılmış oldu. O durumu da şiddetle kınadığımızı belirtmek istiyorum.

Yine, demin sayın vekilimiz Gandhi'nin ya da Hazreti Ali'nin adalet anlayışından bahsetti, maalesef yani siz böyle görüyor olabilirsiniz, keşke olsaydı ama yok gerçekten. Yani şu an Türkiye'de ben şunu da önereyim: Bana kalsa ben hiç bütçe verilmemesinden tarafım, onu da net söyleyeyim ama şu an Türkiye'de yargıya olan güven yüzde 20, yüzde 30 bandında; bence buna endeksli bütçe verilmeli, buna göre...

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - Hiç alakası yok. Kime göre?

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Araştırmalar yapılıyor; alın, ben güvenmiyorum. Tamam, sizinle onları da paylaşalım. Sayın Bakanım, istiyorsanız karşılıklı konuşalım, bu işi çözelim hadi, ben hazırım.

BAŞKAN - Sayın Kaçmaz, devam edin lütfen.

Sayın Bakan, daha sonra şey yapalım onu.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Sonra size soru soracağız, burada bir usul var.

Sayın Vekilimiz, evet, şiddetin her türlüsünü -daha önce de söylediler- reddediyoruz; birçok çocuğumuzu, gencimizi, insanımızı kaybettik bu şiddet sarmalında toplumsal barışımızı sağlayamadığımızdan dolayı ki bunlardan hepimiz de sorumluyuz siyasetçiler olarak ama maalesef yine eksik bırakıldı...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Siz de sorumlusunuz yani?

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Tabii ki, biz de sorumluyuz, siyasetçiler olarak biz bu işi çözemiyorsak...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - PKK'yı lanetliyoruz.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Demagojilerle bu iş çözülmez Sayın Vekilim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hayır, ama söyleyin.

BAŞKAN - Sayın Aydemir...

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Sayın Vekilim, velev ki söyledim, söylediğimde çözülüyor mu, çözülecek mi?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çözülüyor.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Ya, yapmayın Allah için! Siz yıllardır...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bir adımdır, bir adım.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - PKK'ya "Terör örgütüdür." deyin bir sefer.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Sayın Vekilim, bakın, siz demin konuştunuz, sizi dinledim. Bakın, on gün boyunca Cemile Çağırga'nın cenazesi buzdolabında kaldı. Sadece çocukları söyleyeceğim, Taybet İnan'ı söylemeyeceğim; 10-15 metre ötesinde ailesinin gözü önünde vuruldu, sırf hayvanlar yemesin diye cesedinin başında beklemek zorunda kaldılar. Cemile on gün boyunca buzdolabında kaldı. Uğur Kaymaz 12 yaşında, 13 kurşunla öldürüldü. Yine, Nihat Kazanhan... O zaman bu ülkenin İçişleri Bakanı da Başbakanı da çıktı dedi ki: "Hayır, bizim polisimiz yoktu orada, Nihat Kazanhan isimli çocuğu kesinlikle örgüt üyeleri öldürdü." Ama iki gün sonra kamera görüntüleri çıktı Özel Harekât polisi tarafından öldürüldüğüne ilişkin. Tüm bunlarla birlikte maalesef ki bu şiddet sarmalının olduğu ortamda toplumsal barışımızı sağlayamıyoruz. Ve evet, bu şekilde münakaşa ediyor, daha fazla bağırınca hiçbir sorunumuz çözülmüyor yani ortak aklı bulmak zorundayız, toplumsal barışı bulmak zorundayız.

Maalesef ki mesela demin Bakan Bey dedi ki Selahattin Demirtaş kararına ilişkin: "Yargı karar verir." Ama Sayın Cumhurbaşkanı çıktı ve "Ben tanımıyorum." dedi. Taraf olduğumuz protokol var, madde 46 "Bizi bağlar." Diyor, Anayasa madde 90/5 var "Bizi bağlar." diyor ama Sayın Cumhurbaşkanı "Bizi bağlamaz, tanımayız." diyor. Hani bu şekilde olduğu bir ortamda insanlar nasıl adalete güvensin? İnsanlar gerçekten nasıl güvensin, siz söyleyin.

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - Danıştay karar belirtir...

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Ya, zaten ben de o konuya hiç girmeyeyim, Danıştay... Biri çıkar, önünü iliklemeye çalışır, biri çay toplar; öyle bir sistemin içine girdik de ben kendi adıma bu endişelerimi de dile getirdim.

Bununla birlikte, demin konusu geçti, sabah bence gereksiz yere Sayın Öcalan üzerinden böyle büyük bir tartışma yaşandı. Şunu net bir şekilde söyleyeyim: Sayın Öcalan, bir liderdir beğenin ya da beğenmeyin.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - PKK terör örgütünün...

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Durun, durun; Sayın Vekilim, sakin olun; bunu eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay söylüyor; sakin olun lütfen.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Söylemiş olabilir...

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - Her söylenen şeyi doğru mu kabul edelim?

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Sayın Vekilim, konjonktüre göre...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yanlış yanlıştır.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Cumhurbaşkanının danışmanının konuşmaları, bakanların...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hayır, biz kabul etmiyoruz, reddediyoruz.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - O zaman ses çıkarsaydınız.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Biz her zaman ses çıkartıyoruz.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Bakın, konjonktüre göre, işte sıkıntı bu, konjonktüre göre siz hareket ederseniz hiçbir sorunu çözemezsiniz, hiçbir sorunu çözemezsiniz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Konuştuğunuz şeylerin hepsi yalan.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Konjonktüre göre falan hareket ettiğimiz yok.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Vallahi billahi öyle hareket ediyorsunuz Vekilim, vallahi billahi o şekilde hareket ediyorsunuz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yemin etmenize gerek yok, konjonktüre göre hareket etmiyoruz.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Bunu da hani siz söylediğiniz ya da biz söylediğimiz için kimse lider olmaz ya da liderliğinden de düşmez. Bakın, burada net bir şekilde söyleyeyim, daha önce de söyledim: Öfkeye teslim olmamak zorundayız çünkü biz burada bağırıp çağırınca başka yerde insanlar ölüyorsa bundan biz de sorumluyuz. Onun için aklıselim davranıp bu işleri konuşmak...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bağıran yok zaten ya.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Ya, sabah maalesef ki öyle bir noktaya geldi ki neredeyse 10 kişi cevap veriyordunuz, lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Normal cümleler kurduğunuz zaman bağıran yok ama kalkıp da...

BAŞKAN - Sayın Aydemir, lütfen...

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Dediğimiz gibi, biz, maalesef ki bu dönemde de eski dönemlerde de olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti iktidarları bakımından genelgeçerlikle değil, durumsallıkla; hukukla değil, siyasetle; olgularla değil, kanaatlerle; itidalle değil, pazarlık ve hınçla şekillenmiş bir alan olarak görüyoruz adaleti. Adalet Bakanlığının şu an içinde bulunduğu durum...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hiç de öyle değil.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Biz bu şekilde görüyoruz, siz öyle görmeyebilirsiniz.

BAŞKAN - Sayın Kaçmaz, lütfen tamamlayınız.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Aslında daha anlatacak birçok şey de var ama maalesef ki dediğimiz gibi, insanların adalete olan inancı her geçen gün azalmakta ki Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren vatandaşlar arasında da bu durum mevcut. Kendi meslek hayatımdan onlarca örnek verebilirim cezaevinde ya da gözaltında işkencelere ilişkin. Ki arkadaşlarımız bazen kızıyor ama işkence tutanakları da kendi aldığım tutanaklar, bunlar ifadelere de o zaman zar zor geçti "Süleyman Soylu'nun ses kaydı dinlettirilerek bana işkence yaptı." diyen müvekkillerim vardı.

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - Yalan söylüyor.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Nasıl? Yani siz bunu söylüyorsanız...

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - Söyleyince de... Burası hukuk devleti ya, böyle şey mi olur canım?

BAŞKAN - Sayın Kaçmaz...

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Soruşturulması gereken dosyada saat on ikiden sabah saat beşe kadar nezarethaneden alınıyor...

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - Kim yapıyorsa söyleyin.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Emin olun Sayın Bakan, bunu isim olarak da söyledik. Şunu da savcı...

"İsim söyleyin." derken şöyle elini kaldırıp kendisi de yapsa...

BAŞKAN - Sayın Kaçmaz, onu Sayın Bakana bildirirsiniz. Siz konuşmanızı lütfen tamamlayın.

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - Biz işkenceyi kaldırdık, bununla mücadele ediyoruz. Asla tolerans gösteremeyiz.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Tamam Sayın Bakanım, söz, size bildireceğim. Kesinlikle size bildireceğim.

Dediğim gibi, yanlışlar, eksikler, hatalar bir kenara bırakılarak, bu saatten sonra herkesi kapsayan, gerçek anlamda bir adalet anlayışına ihtiyacımız var.

Evet, siyaset farklı olabilir ama adalet herkes için gerekli.