| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a) Adalet Bakanlığı b)Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu c)Türkiye Adalet Akademisi ç)Anayasa Mahkemesi d)Yargıtay e)Danıştay f)Hakimler ve Savcılar Kurulu g)Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ğ)Kişisel Verileri Koruma Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 20 .11.2018 |
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Bakan, ilk önce, bize, bir Adalet Bakanı olarak beş aydır cezaevi ziyaretleri için niye cevap vermediğinizi açıklamanızı istiyorum. Düşünce özgürlüğünden mağdur, çeşitli kesimlerden, Ahmet Altan, Osman Kavala, Alparslan Kuytul ve eski HDP'li vekilleri ziyaret etmek için beş aydır 5 kez dilekçe vermemize rağmen bir cevap bile verilmedi. Bunu biz Kamu Denetçiliği Kurumuna götürdük ve Kamu Denetçiliği Kurumu Adalet Bakanlığından sordu. Adalet Bakanlığı yetkilileri şu ana kadar olan uygulamalarınızı aşan daha skandal bir cevap verdi. Personeliniz "Bize sizden ulaşan bir istek yoktur." dedi. Ancak yanımda 27 sayfalık bu beş aylık yazışmalar var. Ancak personeliniz "Bize sizden ulaşan bir istek yoktur." cevabı verebildi. Böyle bir durum var. Bunu çözmenizi istiyoruz.
Ayrıca, şu ana kadar 18 yazılı soru önergesi verdim, hiçbirine cevap vermediniz. Aslında çok önemli sorular sormuştuk. Mesela, ihraçlarda takipsizlik ve beraat alanların niye bu mahkeme kararlarına rağmen iade edilmediğine dair Adalet Bakanlığının görüşünü sormuştuk.
Yine, hamile tutukluları sormuştuk. 5275 sayılı Yasa'ya rağmen yüzlerce hamile tutuklu cezaevlerinde yattı. Şu anda 35 yatan var, 37 de altı aya kadar emziren anne var ve hiçbir şey yapılmıyor. Ve bunlar maalesef çok vahim vakalarla sonuçlanıyor. Mesela, Nurhayat Yıldız uzun yıllar sonra tüp bebek sonucu hamile kaldığı ikiz bebeklerini dört aylık hamileyken düşürdü ve kendisi de bu arada vefat etti. Yine, Emine Ay bu yasa dışı tutukluluklar sırasında altı aylık erken doğum yapmak zorunda kaldı.
Yine, anne/baba tutuklu ve binlerce çocuk ortada kalmış durumda. En azından ya anne ya babanın Yargıtay sonucuna kadar tutukluluğunun ertelenmesi, tahliyesi, Yargıtay sonucunun beklenmesi gerekirdi diye düşünüyorum.
Yine, avukatların durumu... Meslektaşınız olan KHK'yle ihraç edilen avukatlara ne staj yaptırılıyor ne de ruhsat veriliyor. Bu, aslında Avukatlık Kanunu'na da aykırı bir durum. Biz bunun yanlış olduğunu ve bir an evvel düzeltilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu insanlar devletten ihraç edilmiş, özelde de avukatlık yapamıyorlar; ne yesinler ne içsinler? Bunun açıklanması gerekiyor. İki yıldan fazla bir hüküm de yok haklarında. Neye göre böyle bir karar alınabiliyor?
Yine, bazı cezaevlerindeki hasta tutuklular ve ölen kişiler hakkında şikâyetlerimiz olmuştu size. Mesela, Ordu E Tipi Cezaevinde genç bir hanım Nesrin Gençosman, geç sevk sonucu, tedavi edilebilir bir hastalıktan vefat etmişti. Bununla ilgili soruşturma sonucu hakkında beş aydır bir cevap bile verilmedi.
Halime Gülsu, Tarsus Cezaevinde ağır bir hastalığı vardı, ilaçları verilmedi ve vefat etti.
Ahmet Turan Özcerit on iki ay iddianamesiz yattı ve dört beş ay hastaneye sevki geciktiği için yakalandığı bağırsak kanserinden kısa bir süre sonra vefat etti.
Deniz Hakan Şen, 45'inci dilekçesinde ancak cezaevi revirinden hastaneye yollandı ve kısa bir süre sonra mide kanserinden vefat etti.
Yine, şu an hâlen vefat etmeyen ama ihmal sonucu vefat edebilecek kişiler var. Medeni Arifoğlu, Malatya Cezaevinde, karaciğer nakilli, günde 19 tane ilaç kullanan, yüzde 80 engelli raporu bulunan ve böbrek kanseri de olan bir hasta, hâlâ Adli Tıp Kurumu buna rapor vermiyor, inanılacak bir şey değil. Biz size hasta ve ölenlerin durumunu soruyoruz, cevap vermiyorsunuz ama dört gün önce yeni bir vaka daha oldu, cezaevinde ölümler devam ediyor. Cumartesi günü Akhisar Süleymanlı T Tipi Cezaevinde Orhan Dalgıç beş gün boyunca doktora gitmeye çalıştı, göndermediler, 5'inci günde doktora gitti ve akşam döndüğünde yeterli bir tedavi alamamıştı. Akşam 21.00 sıralarında göğüs ağrısı şiddetlendi ve hastaneye gitmek istedi ancak hastaneye kapıları vurup bağrış çağrış arasında...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Lütfen, önemli bir konuyu...
BAŞKAN - Bütün arkadaşlarımızın söylediği önemli.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bakın, sadece bu vakayı bitireyim.
BAŞKAN - Sayın Gergerlioğlu, teşekkür ediyorum.
Sayın Şener, buyurun lütfen.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, çok önemli bir vaka anlatıyorum, iki üç kelimeyle bitireceğim, iki üç cümleyle bitireceğim.
BAŞKAN - Sayın Şener, buyurun.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bakın, saat 21.00'de göğüs ağrısıyla...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Gaddar adam, gaddar ya, acayip gaddar.
BAŞKAN - Yani gaddar olan sizin 40 kişilik liste vermeniz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne ilgisi var ya, herkes konuşacak.
BAŞKAN - Okuyorum, okuyorum, 10 arkadaşınızın adlarını okudum, burada yoklar.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, mikrofonu açabilir misiniz? 3 cümlede...
BAŞKAN - Açamam Sayın Gergerlioğlu.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bakın, saat 21.00'de göğüs ağrısı olan bir insan sabah 06.00'da ancak hastaneye gitmiş ve ardından vefat etmiş, dört gün önce olmuş bu. Bize cevap vermiyorsunuz ama cezaevlerinde ölümler devam ediyor Sayın Bakanım.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu doğruysa cinayettir.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Evet, Orhan Dalgıç, işte, dört gün önce bu oldu, Akhisar Süleymanlı T Tipi Cezaevinde oldu bu. Lütfen, buna bir cevap verin Allah aşkına. Hiçbirine cevap vermiyorsunuz.
BAŞKAN - Sayın Şener, buyurun.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Beraber çözelim bari.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Öyle bir derdi yok Başkanın.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Cinayet işte, tabii ya, başka bir adı var mı bunun?