| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi Genel Müdürlüğünün 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 21 .11.2018 |
ATİLA SERTEL (İzmir) - Hoş geldiniz öncelikle.
Burada Sayıştayın çok net bir ifadesi var. Bu yüksek yoğunluklu tatlandırıcının insan sağlığı açısından olumsuz etkileri olduğunu söylüyor. Bu olumsuz etkilere baktığımızda bunun içinde stres, glikoz intolerans, insülin direnci, tip 2 diyabet, şişmanlık, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklara neden olduğu gibi çoklu organ yetmezliklerine ve gözde görme engellemelerine kadar birçok konuda yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların yol açtığı sıkıntılar var.
Burada Sayıştayın sorusu çok net ama verilen yanıt yuvarlanmış; yani burada hâlâ bu mısır şurubundan früktoz olarak, nişasta bazlı şeker olarak anılan yüksek yoğunluklu tatlandırıcının Türkiye'de kullanımının genel müdür tarafından ifadesinde yüzde 5 rakamını duydum. Geçmiş dönemlerde, biliyorsunuz, 2001 yılında bir yasa çıkmıştı, o yasada Bakanlar Kurulu kararına kadar yüzde 10 olarak bu yüksek tatlandırıcıların ithalatı söz konusuydu. Daha sonra Bakanlar Kurulu bir karar aldı, bunu yüzde 50 artırarak yüzde 15'e çıkardı. Elbette bunun yüzde 5'e düşürülmesi çok önemli ama Avrupa Birliği ülkelerinde bu oranın yüzde 2 civarında bir kota olarak bulunduğunu, yani yüzde 2'nin üzerinde bir nişasta bazlı şeker, yüksek yoğunluklu tatlandırıcı kullanılmadığını, Almanya'da bu oranın 0,50 ile 0,90 arasında olduğunu göz önüne alırsak Türkiye'de bu tatlandırıcıların kullanılmasının insan sağlığı üzerindeki etkisinin giderek arttığını söylemek isterim.
Burada tabii, Şeker Kurumundan bu iş çıkıyor; Bakanlığa bağlı işte Şeker Dairesi Başkanlığına gitti. Bunu denetleyecek olan işte, Orman ve Tarım Bakanlığı ve bu daire. Ama nasıl denetleyecek, piyasada nasıl kullanılıyor, onun denetimiyle ilgili ne KİT Komisyonunun ne de burada soru önergesiyle bizim talep ettiğimiz sorulara yanıt almak çok uzun sürdüğü için bunun ucu açık bir yola doğru gittiğini görüyorum. Zaten siz de verdiğiniz yanıtta çok açık ve net söylüyorsunuz, genelde pancar şekeri kullanılan gıdalara göre daha ucuza satıldığı için diyabetik hastalara yönelik ürünler dışında beyaz şekerin kullanıldığı fakat yüksek yoğunluklu tatlandırıcının neredeyse birçok üründe kullanıldığını ifade ediyorsunuz.
Şimdi, halkımız zaten ekonomik sıkıntı içerisinde ve piyasada satılan ucuz mamullere, ucuz şekere yöneliyor. Dolayısıyla, bunun yoksul kesimin sağlığıyla ilgili direkt birebir ilgisi var ve yoksullar hastalığa doğru birebir sevk ediliyorlar.
Şimdi, biz burada ancak önerilerimizi ve temennilerimizi söyleyebiliriz çünkü biz Türkiye'deki yaşam standardının Avrupa ülkeleri bazında yükselmesini, özellikle sağlık konusunda insanlarımıza bile bile, göz göre göre onların sağlığını bozucu maddelerin, gıda maddelerinin verilmesini ve piyasaya sürülmesini ve ithal edilmesini hiç doğru bulmadığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bunu tabii, diğer gıda ürünlerinde de görüyoruz, yani organik ürünler yerine genetiğiyle oynanmış ürünlerin ithalatında halkın kanser olma riskinin çok daha yüksek olduğu bir Türkiye'de yaşadığımız gerçeği var.
Buradan iktidarın yetkililerine yani öncelikle Bakanlığa seslenmek istiyorum: Biz hiç olmazsa, Avrupa Birliğine girme iddiasında olan bir ülke olarak Avrupa Birliği standartlarında yüksek yoğunluklu tatlandırıcı kullanma noktasında bunun yüzde 2'ye çekilmesi noktasındaki önerimi söylemek istiyorum ve bu konuda buradan Şeker Kurumunun da aracılığıyla Şeker Dairesi Başkanlığına sesleniyorum.
Tabii, burada asıl sıkıntının pancar üretimine yönelik azalmanın yani Türkiye'de sağlıklı şeker üretimine yönelik destek olması gerekirken, işte, Eskişehir'de doğmuş, büyümüş bir insan olarak, Eskişehir'deki şeker fabrikasında oraya götürülen binlerce ton, on binlerce ton üretilmiş, köylünün ürettiği şeker pancarından sağlıklı bir ürün alınması gerekirken şeker fabrikalarını yok pahasına satmanın getireceği sonuçların ileriki yıllarda daha ağır sonuçlara yol açacağını ve her şeyin ucuzuna kaçan halkın şeker pancarından üretilen şekerle buluşamayacağı noktasında da bir tehlikeyi gördüğümü belirtmek istiyorum.
Bu konudaki yanıtlarınızın çok net ve açıklayıcı ve halk sağlığına yönelik cevaplar olmasını beklerdim.
Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.