| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Çevre ve Şehircilik Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 21 .11.2018 |
MAHİR POLAT (İzmir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, sevgili bürokrat arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sunumunuzu büyük bir dikkatle izledim. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yani imar ile çevrenin aynı anda, aynı Bakanlıkta olmasının birtakım sakıncaları olduğu kanaatindeyim fakat iyi değerlendirilirse birtakım avantajlarının da oluşabileceğini düşünüyorum. Örneğin, evlerle ilgili yeni imar planları yapılırken Yeşil Ev Projesi'ni gerçekleştirebilirsiniz hem çevre hem de imar açısından. Kanalizasyon suları ile kullanma sularını ayırıp o suların bir kısmını ağaçların bakımında, sulamada kullanabilirsiniz diye düşünüyorum.
Sayın Bakanım, bundan önce, size altı aylık süreçte 8 tane soru önergesi yönlendirmiştim, maalesef, sadece bunlardan 1 tanesini cevapladınız. Bundan sonraki süreçte biraz daha dikkatli olursanız, özen gösterirseniz bizi mutlu edersiniz, biz de bilgilenmiş oluruz diye düşünüyorum.
Sunumuzu dikkatle dinlerken çevreyle ilgili konularda biraz çekinceli cümleler vardı. "Yürütülmektedir." "Belirlenmiştir." gibi muallak fakat imarla ilgili konularda daha kesindi.
Mavi bayraklı denizlerimiz, evet, gelişiyor ve Türkiye'de bununla ilgili bir bilinç oluşurken aynı zamanda denizlerimiz hızla kirlenmekte. Bununla ilgili ciddi önlemler alınması gerektiğini düşünüyorum. Foça'da bu yaz yaşadığımız felaketleri biliyorsunuz. Günlerce kirlilik kaynağının nedenlerini bulamadık. Uygulanan cezalar da maalesef yeterli değil. Yine, seçim bölgem olan İzmir'in Dikili ilçesi Kabakum mevkisinin denize girilemeyecek kadar çok mikroplu olması tespit edildiği hâlde, bir milletvekili olarak sizin ilgili çevre müdürlüklerinizle kontak kurmaya çalıştığım hâlde yeterince ilgilenmediler. Buradan da bunu bir serzeniş olarak aktarayım. Seferihisar ve Dikili Kabakum mevkisinde, mavi bayraklı denizlerimizde maalesef kirlilik oranları yüksek. Bunu sizin çevre ve şehircilik il müdürlüğünüz de biliyor. Bu konularda size ne kadar yanıt veriliyor, onu bilmiyorum. Daha dikkatli olunmasını temenni ediyorum.
Sıfır atık yönetmeliğiyle ilgili bugün teklif gelecek, geçecek; takdirle karşılıyorum fakat bu evsel atıklarla ilgili imar düzenlemesini de bir an evvel yapmanız gerektiğini düşünüyorum. Bunu yaparsanız çok ciddi bir şey yapmış oluruz.
Ergene ve Gediz gibi havzalarda sadece çamur arıtmayla oraları ayağa kaldıramayız. Bu sizlerin de bürokratlarınızın da büyük bir sorumluluğu. Oraların tekrar yaşanabilir yerler olması, oraların tekrar kullanılabilir su havzaları hâline dönüştürülmesi Bakanlığınızın önemli görevlerinden bir diye düşünüyorum Sayın Bakanım.
Bir de İzmir'in kıyı planları 2016 yılından bugüne sizde bekletiliyor. İzmirliler kıyı planlarının bir an evvel Çevre ve Şehircilik Bakanlığından onaylanıp gönderilmesini isterler.
Bir de Sayın Bakanım, burada hazine mülklerinin 20 hektardan daha büyük kısımlarının sanayiye kazandırılması gerektiğini söylüyorsunuz. Çevre ve Şehircilik Bakanısınız, şehirlerimizde, özellikle sanayinin gelişmiş olduğu şehirlerimizde daha fazla sanayi alanları yaratmamız, o şehirlerimizi yaşanabilir kılmamakta. Yeni sanayi alanları oluşacak kentlere yönelirsek hem oraların kalkınmasını, yerinde kalkınmasını sağlamış oluruz hem de diğer şehirlerdeki yükleri biraz daha azaltmış oluruz diye düşünüyorum.
Bir de Sayın Bakanım, benim doğduğum yerde, kentte, Gaziantep'te sınır duvarları inşa ettik. Buradaki herkesin bilmesini isterim ki orada yaptığımız sınır duvarlarını kendi topraklarımızın içine yaptık. Yani gidip Suriye sınırına sıfır noktada yapmadık; mayınlı arazilerde, bize ait olan toprakları bizden ayırarak orada fiilî bir tampon durum oluşturdunuz. Ben çocukluğumda oralara bakardım; atamın, dedemin topraklarıydı, şimdi bakamıyorum. Keşke daha kendi sınırlarımızın dışında, sıfır noktalara inşa etseydiniz, bu biraz daha anlamlı olurdu. Oraları da organik tarıma kazandırabilirsiniz. Bu da sizin Bakanlığınızın çok büyük bir projesi olur diye düşünüyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.