| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Çevre ve Şehircilik Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 21 .11.2018 |
AYDIN ÖZER (Antalya) - Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcım, sevgili milletvekili dostlarım, arkadaşlarım, Sayın Başkan; geçen hafta Çevre Komisyonunda görüştüğümüz torba yasada Kıyı Kanunu'nda yapılması öngörülen bir değişiklik söz konusuydu. Genel olarak sağduyulu geçen görüşmelerde bu maddeye özellikle itiraz etmiştik. Neydi bu madde? Kıyı Kanunu'nda yapılması öngörülen değişikle, su alanlarında imar planı kararıyla yenilenebilir enerji üretim santrallerinin yapılmasına olanak sağlanıyordu. Komisyonda bu düzenlemenin ciddi sıkıntılar yaratacağını, göller üzerinde santral kurulmasının beraberinde önemli sorunlara yol açacağını söylemiştik. Çünkü su alanlarında yapılacak enerji yatırımları bu alanların ekosistemlerine etki eder. Türkiye'deki sulak alanların üzerinde zaten büyük tehdit var, yüzde 50'sini zaten kaybetmiş durumdayız. Bu alanları mevcut hâliyle koruma altına almak gerekir. Eğer enerji yatırımları için feda edersek gerek tüketim amaçlı su gerekse tarımda sulama amacıyla sahip olduğumuz tüm kaynaklarımızı kaybederiz.
Öte yandan, sulak alanlar tropikal ormanlardan sonra birim alanda en yüksek organik madde üreten ekosistemlerdir. Yüksek biyolojik çeşitliliğe ve dinamik yapıya sahip bu sahalar çevredeki debi kontrolünde, taban suyu hareketinde, erozyon ve taşkın kontrolünde su kalitesinin artırılmasında, su ve besin temininde, ekonomik gelir elde edilmesinde, tarımsal verimliliğin artırılmasında, eğlence ve dinlence yeri olarak kullanılmasında ve bölgenin iklim düzeninin sağlanmasında önemli rol oynamaktadır. Sulak alanlar dünyanın en verimli çevreleridir. Bu alanlar hızla azalan hayvan türlerini barındırır; verimlilik bakımından, tarlalarda üretilen buğdayın sekiz katı büyüklüğünde bitki verir. Bütün bu zenginlikler ancak sulak alanlardaki ekolojik yöntemlerin işlemesine müsaade edildiği takdirde korunabilir.
Meselenin bir başka boyutu da, enerji üretim santrallerinde üretilen enerjinin nakli esnasında kullanılan kabloların etrafındaki elektromanyetik alanlar. Su altında yayılacak olan bu manyetik alan şiddeti biyolojik çeşitliliği, tüm su altı canlılarını da olumsuz yönde etkileyecektir.
Neticede, Komisyonda da dile getirdiğimiz üzere, gelecekte önemli sorunlara neden olacak değişikliğin teklif metninde olduğu gibi kabulü mümkün değil. Bu teklif bugün Genel Kurula gelecek. Biraz önce sayın bakan yardımcımızla yaptığımız sohbette öğrendik ki maddedeki "su alanları" ibaresi çıkarılacakmış. Bu, bizi sevindirmiştir. Uyarılarımızı dikkate almanızdan memnunuz. Bu sağduyulu tavrın her zaman devam etmesini diliyorum.
Sayın Başkanım, Sayın Bakanım; bir de, sadece, birkaç bir şey eklemek istiyorum. Antalya'da bütün bir bitki örtüsünü bu mermer ocakları ve taş ocakları yüzünden kaybediyoruz. Antalya bir turizm kenti olmaktan yavaş yavaş çıkıyor. Önümüzdeki dönemde Finike ve üzerindeki mermer ocakları yüzünden Finike portakalını kaybetmekle karşı karşıyayız. Finike portakalı artık tarihteki yerini alamayacak ve ileride çok büyük kalite düşüklüğüne de sebep olacaktır. Bu görüşlerimi de sizlerle paylaştım.
Teşekkür ediyorum.