KOMİSYON KONUŞMASI

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın milletvekili -Genel Müdür Devlet Demiryollarında- bir de Ahmet Tan arkadaşım ismimi zikrederek cevapladığı için konuyu... Ben, tabii, burada belediyeleri yarıştırmak falan istemiyorum. Yani o burada bizim konumuz da değil.

AHMET TAN (Kütahya) - Ama onu ifade ettiniz Sayın Sertel.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ama konu Gökçek meselesi, konu Tuna meselesi; borcu ödeyecek, bu böyle.

Bakın, arkadaşlar, bizim belediyeleri yarıştırmaya kalkmamız da söz konusu değil ama Birleşmiş Milletler kriterlerine göre son hazırlanan, İNGEV'in, İnsani Gelişme Vakfının ilçeler raporundaki en iyi 10 belediyenin tamamı CHP'li. En iyi 10 belediye, tamamı CHP'li; bunun altını çiziyorum.

Bakın, Sayın Devlet Demiryolları Genel Müdürüyle beraber Ulaştırma Bakanlığının İZBAN'daki uygulamasını ve İZBAN'daki yatırımlarını ben biliyorum. Eski Devlet Demiryolları hattını Büyükşehirle beraber yatırıma dönüştürdüler ve yüzde 50 ortaklıkla işletiyorlar yani Büyükşehir Belediyesine devretmiş değiller. Ankara'daki metro ise tamamen Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılıp Ankara Büyükşehir Belediyesine devredilmiş. İzmir'e gelince, iktidarın ne yaptığını ne ettiğini biz İzmirliler çok iyi biliyoruz. İzmir'den 4 alıyorlar, 1 vermiyorlar, 1. Biz yatırımların hepsini biliyoruz ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin dünya ölçeğindeki kredi alma notu AAA, en iyi; iktidardan iyi kredi alabilme noktasında. Elbette ki borcu vardır ama İzmir Büyükşehir Belediyesi borcunu ödüyor. Buradaki yatırımda ise Melih Gökçek ya da Mustafa Tuna metronun yapım hizmetini Ulaştırma Bakanlığından alıyor ama İZBAN yatırımında Büyükşehir Belediyesinin katkısı var. Ayrıca, İzmir metrosunu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı kendi bütçesinden yapıyor -aradaki fark büyük- ve İstanbul'un üçte 1 fiyatına yapıyor, metre metre hesapladığınız zaman üçte 1 fiyatına çıkarıyor; hem kaliteli yapıyor hem ucuz yapıyor hem de kendi bütçesiyle yapıyor.

Şimdi, Melih Gökçek'in borcunu savunacağım derken İzmir'e nasıl vardınız, onu bilmem ama İzmir'le ilgili... İşte önümüzde seçimler var, herkes gelecek, herkes oyunun da ölçüsünü alacak, boyunun da ölçüsünü alacak. Geçen gün Mecliste söyledim, getirin, en güzel adayınızı getirin. Binali Yıldırım'ı getirdiniz, karşımda, Bornova'da bir ev tuttu, seçimin ertesi günü evi boşaldı, gitti yani gelen kaçıyor. Şimdi gelsinler İzmir'e, aday olsunlar; ben hodri meydan diyorum. Yani gelin, iddianızı koyun ama İzmir'de asla ve asla hiçbir şansınız yok, Ankara ve İstanbul'u da bu batak belediyecilik anlayışınız yüzünden kaybedeceksiniz.

Benim söylediğim, Atatürk Orman Çiftliğine siz bu borcun ödenmesi konusunda KİT Komisyonu üyeleri olarak, bir AKP milletvekili olarak Ankara Büyükşehir Belediyesine telefon açıp "Ya, bu borcu kapatın, ayıptır. Atatürk Orman Çiftliğine -çok büyük, devasa bir para da değil- niye icra takibine düştünüz, icralık belediye mi olur?" diye soracağınıza burada akıl almaz bir savunma yapıyorsunuz.

Teşekkür ediyorum.