KOMİSYON KONUŞMASI

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; "açılım süreci" adı altında ülkemizin uyguladığı yanlış politikadan vazgeçilmesiyle uçurumun eşiğinden dönülmüştür. Akabinde, emperyalist güçlerin ülkemiz üzerindeki oyunları 15 Temmuz hain darbe girişimiyle tavan yapmıştır. Türk milletinin feraseti ve Sayın Doktor Devlet Bahçelinin ve Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan'ın dik duruşları sayesinde hain girişim bertaraf edilmiştir. Emperyalist güçler hedefinden vazgeçmemiş, 24 Haziran seçimlerinden zaf

erle çıkan Cumhur İttifakı'na ve ülkemize ekonomik olarak saldırı başlatmışlardır. Seçimlerden yeni çıkan ülkemiz, kurulan yeni Hükûmetle doğrudan ekonomik saldırıları bertaraf etmek için, gerekli kararları almış, 7,20 TL'ye dayanan dolar kuru gerilemeye başlamış ve 5.20'ler civarına gelmiştir.

Türkiye, bütçesinden önemli bir miktarını güvenlik harcamalarına ayırmaktadır, ayırmaya da devam etmelidir. Zira yıllardır ülkemizin sınırları içinde uğraştığı PKK terör örgütü 1999-2001 yıllarında yok olma noktasına geldikten sonra, terörle mücadelede yapılan zaaflar ve açılım politikaları tekrardan örgütün küllerinden doğmasına sebep olmuştur. Irak ve Suriye'de geçmişte uygulanan hatalı dış politikalar PKK/PYD terör örgütüne dış kaynak sağlanmasına sebep olmuş ve DEAŞ gibi terör örgütleri de dâhil olmak üzere birçok terör örgütünün ülkemizi tehdit etmesine sebep olmuştur.

Müttefikimiz bildiğimiz başta ABD olmak üzere diğer NATO ülkelerinin PKK/PYD terör örgütüne 5 bin tırın üzerinde yaptığı, uluslararası hukuka aykırı silah yardımı ülkemizin savunma çeşitliliğini artırma gereksinimini mecburi kılmıştır. Bu bağlamda alınan S-400 füze sisteminin alınmasını ve savunma sanayisinde yapılan yerli yatırımların artırılarak devam etmesini destekliyoruz. Ayrıca, demokrasi nutukları atarak ülkemizin savunmasını zaafa uğratmaya çalışan söylemleri, çukurlar belediyelerin araçları ve teröristlerle el ele kazılırken nerede olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Konu hakkında söylenecek çok söz vardır ancak zamanımın geride kalan kısmını memleketim Düzce'de yaşanan ve Sayın Bakanı ilgilendiren sorunlara ayırmak istiyorum.

Sayın Bakanım, bütçenin geneli üzerindeki görüşlerinde Genel Başkan Yardımcımız Sayın Kalaycı'nın tavsiyelerini dikkate alacağınızı umuyorum.

Düzce özeline gelince, Düzce'de yaşayan küçük esnafımız ve ülkemizde yaşayan küçük esnafımız son dönemde oldukça sıkıntılı bir dönem geçirmektedir. Uygulanan yapılandırmalar esnafın derdine derman olmamıştır. Birçok esnaf siftah yapmadan kapatmak durumunda kalmaktadır. Ayrıca, küçük esnaflara verilen kredilerde bankaların keyfî değerlendirmeleri esnafı canından bezdirmiştir. Bakanlığın "Kredi alabilir." dediği esnaf, bankaların kapısından dönmektedir.

Esnafımızın sorunları saymakla bitmez, bunlardan biri de: Zincir marketlerin merkezlerde konfeksiyondan kırtasiyeye, gıdadan dayanıklı tüketim mallarına kadar her şeyi satması esnafımızı zora sokmaktadır.

Sayın Bakanım, esnafın yanında, Düzce ilimizde çiftçinin sorunları almış başını gitmiştir. Düzce'mizde ürünlerin başını çeken fındık rekoltesi geçen senelere göre üçte 1 oranında düşmüştür. TMO'nun, fiyatı geç açıklaması üreticiyi perişan etmiştir. Diğer tarım ürünlerinden başta mısır olmak üzere hiçbir ürün hak ettiği değere ulaşamamıştır. Çiftçilerimiz Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarını ödeyememiştir. Sizden beklentileri, bu borçların derhâl ötelenmesidir; aksi takdirde, çiftçimiz bu sene gübre ve ilaç almak şöyle dursun, hayatını idame ettirmek için bankaların kucağına düşecek ve toprakları haraç mezat satılacaktır. Çiftçi üretmezse ülke zor duruma düşecektir. Çiftçilerimiz sizden bu konu üzerinde hassasiyetle durmanızı beklemektedir.

Sayın Bakanım, Düzce, organize sanayi bölgeleri açısından zengin bir bölgedir ancak OSB'lerde gerek işçilerle gerek sanayicilerle yaptığımız görüşmelerde her iki kesimin...