| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türk İhracat Kredi Bankasının (EXIMBANK) 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 29 .11.2018 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Öncelikle, Komisyonumuza hoş geldiniz.
Geçtiğimiz Komisyon raporlarını inceledim, bu konuyla ilgili, aynı zamanda da Sayıştay Raporu'nu inceledim; birkaç nokta var, buna açıklık getirmenizi isteyeceğim.
Şimdi, öncelikle bir Alman firma var, alıcı firma, siparişi yapıyor. Şimdi, siparişi verdikten sonra hangi gerekçelerle siparişi iptal ediyor, bunu sormak istiyorum. Aynı zamanda siparişi veren firma ile alan firma arasında bir sözleşme var. Sözleşmenin her ikisini de bağlıyor olması gerekir. Dolayısıyla öyle "Ben bir anda vazgeçtim..." Yani bu bahsettiğimiz şey marketten veya manavdan 1 kilo elma, şeftali almak gibi bir şey değil. Gemi siparişi verilmiş, dolayısıyla karşılıklı bir itimadın somut maddelerle altyapısının oluşturulmuş olması gerekli. Siparişten kendisi vazgeçiyor ve birdenbire bunu imal edecek olan firma da aslında aradan çekiliyor ve sanki EXIMBANK kendisi gemi yapmak niyetiyle yola çıkmış da bu gemiyi satacak bir müşteri arar duruma geliyor. Dolayısıyla ben bu Alman firma ve bu yükümlülüğü üstlenen üretici firma arasındaki sözleşmeyi sizden talep ediyorum. Bunun bağlayıcı hükümleri neydi? Siparişten vazgeçince üzerlerine hiç mi bir yükümlülük kalmadı?
Bir diğeri, 5.100 avro tutarındaki avans teminat mektubuyla ilgili. Bu kredi talebi yapıldıktan yedi ay sonraki periyotta bu avans teminat mektubu karşılığı olan avansın yine Alman firma tarafından ödenmediği tespit edilmiş. Yani benim anlamakta zorluk çektiğim şey şu: Madem avans teminat mektubu karşılığı avans tutarı ödenmiyor yani o noktadan itibaren EXIMBANK zaten bir problem olduğunu net bir şekilde görmüş olmalı. Gördüğü andan itibaren de kredi tahsisini ya durdurmalı veya bir şekilde bunu gözetim altına almalı. Yani belli ki bir şeyler yolunda gitmiyor ama buna rağmen ne yapıldı, bu noktada sizden bilgi talep ediyorum ve Alman alıcının siparişi net olarak, somut olarak, resmî olarak hangi gerekçelerle iptal ettiğini ayrıca soruyorum.
Özel bankanın finanse ettiği iki gemi daha var aynı sürecin içinde. Bu gemilerin akıbeti hakkında sizden yine bilgi talep ediyorum.
Bir diğer sorum da şu: Şimdi, üretici firma bir sözleşme yapıyor ve bu sözleşme karşılığında da gemi yapacak ama bunun temel nedeni kâr etmek. Şimdi, ben bakıyorum, EXIMBANK bir kredi tahsis etmiş sözleşme bedeli tutarı. Üretici firmanın kârı bunun neresinde? Yani sözleşme bedelinin tümü kadar kredi aldığında kredi tutarının içinde de kâr payının kalmış olması gerekir. Dolayısıyla siz üretici firmanın kârını da baştan ödemiş oluyorsunuz. Kâr nerede, onu sormak istiyorum ve ne kadarlık bir kâr marjıyla siz üretici firmaya kredi tahsisi yaptınız? Yani bu konudaki öngörü neydi; yüzde 20 mi, yüzde 35 mi? Krizin etkisi dolayısıyla bu fark kapandı, üzerine farklı maliyetler geldi de mi iş zarara girdi? Bunu sormak isterim.
Aynı zamanda geçtiğimiz yılların komisyon tutanaklarında ifade edilmiş, deniyor ki: Ortada Sayıştay raporları olduğu, Başbakanlık raporları olduğu yönünde bazı ifadeler var. Biraz önce siz bu konuda Başbakanlıkla ilgili rapor olmadığını söylemiştiniz. Bu konuya da açıklık getirmenizi istiyorum.
Biraz önce yine "avansın yakılarak" diye bir ifade kullandınız. Ancak avans yakıldı mı, yoksa avans Alman firma tarafından hiç mi verilmedi veya hangi tutarda, kaç dilim hâlinde bu yapıldı?
Bu konulara açıklık getirmenizi sizden sözlü mümkünse bir bölümünü, yazılı da talep ediyoruz.