| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türk İhracat Kredi Bankasının (EXIMBANK) 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 29 .11.2018 |
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ben de hakikaten Türk ihracatının gelişmesinde önemli bir görevi ve işlevi olan EXIMBANK yöneticilerine, Komisyonumuza hoş geldiniz diyorum.
Tabii, çok saygıdeğer Komisyon üyelerimiz özellikle maddeler üzerinde birçok konuyu gündeme getirdiler, gerekli cevaplar verildi, notlar alındı, maksatlar hasıl oldu diye düşünüyorum.
Benim bilanço üzerinde birkaç sorum ve değerlendirmem olacak müsaade ederseniz Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri.
BAŞKAN - Estağfurullah...
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Şimdi, Sayın Genel Müdürün sunumunda 2017'den 2018'e geçerken ciddi bir aktif büyümesi rakamlarda söz konusu. Hatta şöyle geriye doğru hatırlatmak gerekirse: 2015 yılında 44 milyar, 2016'da 68, 2017'de 85, 2018 yılında -sunumda verilen rakam- 136 milyar. Yani sürekli olarak aktifte bir artış söz konusu. Yine, verilen bilgilerden, dosyalardan bu aktiflerdeki artışın önemli bir kısmının kaynak büyümesinden, borçlanmadan olduğunu görüyoruz yani önemli ölçüde uzun vadeli kredilerin alındığını, kullandırıldığını.
Ben bir şeyi merak ettim: Tabii, 2017'den 2018'e çok önemli bir artış var. Bilanço olarak da bakıldığında, EXIMBANK'ın bilançosu daha çok YP ağırlıklı olan bir bilanço. Dolayısıyla buradaki aktif büyümesi son dönemdeki kur artışlarıyla mı alakalı? Daha doğru bir soru: Bunun ne kadarı, aktifteki bu artışın ne kadarı kurlardaki artışlarla alakalı hem aktif hem de pasifteki yükselme? Bunu öğrenmek istiyorum.
Bir de, tabii, şunu hepimiz biliyoruz ki: 2001 yılında ciddi bir finansal mali kriz yaşadı Türkiye. O yıllarda Türkiye'de hem insan kaynağı olarak hem de özellikle risklerden korunma, hedging maksatlı türev ürünleri kullanma konusunda pek bir bilinç de yoktu, bilgi de yoktu. Daha sonrasında, özellikle 2001 yılından itibaren, hatta 2000 yılında başlayan... Bankacılık Kanunu'nda 1999 Aralık ayında önemli bir düzenleme yapılmıştı. Oradan sonra mali piyasalarla ilgili reform niteliğinde çok ciddi düzenlemeler yapıldı. Hatta 2009 krizinin atlatılmasında da bu sağlamlığın çok ciddi bir katkısı olduğu konunun uzmanları tarafından sürekli ifade edildi. Dolayısıyla o dönemde, süreçte hem bizim özel sektörümüz hem de bankalarımız türev finansal araçlardan yararlanma konusunda, bu konuda uzmanlığın geliştirilmesi konusunda gerçekten önemli bir yol katettiler.
EXIMBANK'ın bilançolarına da baktığımızda, özellikle GUD riskinden, gerçeğe uygun değer riskinden korunma maksatlı finansal türev araçlarının kullanıldığını hem bilanço aktifinde hem de pasifindeki rakamlardan görebiliyoruz. Bu rakamlarda da son dönemlerde belki bir büyüme de söz konusu.
Sayın Genel Müdür sunumunda "Swap ve opsiyon sözleşmelerinin yanında "forward" sözleşmeleri de kullanmaya başladık." dedi. Ben aslında biraz orada şaşırdım. "Swap" ve opsiyon sözleşmeleri sonuçta organize piyasalarda alınıp satılan sözleşmeler, "forward" yani çok rahatlıkla bankanın müşterileri aracılığıyla da yapacağı bir sözleşme. Söylemeye çalıştığım "forward" daha ilkel. Dolayısıyla Eximbankın ta öteden beri, başından beri yapıp geliştirmesi gereken bir sözleşmeydi diye düşünüyorum. Biraz oradan da bir soruya gitmek istiyorum.
Bir de bilançonuzdan benim gördüğüm kadarıyla türev finansal araçları biraz da alım satım maksatlı yani spekülasyon maksatlı kullanmışsınız görünümü bilançodan öyle yansıyor. Yani hedging maksatlı, riskin eliminasyonu maksatlı bir kullanım belki ne kadar kapsayabiliyor riskleri, onu bilemiyorum ama gelir tablosu oradan bize bir veri veriyor. Alım satım amaçlı türev finansal piyasalardan yani spekülatif maksatlılardan kâr kaydetmişsiniz, kur risklerinden de zarar.
Ben şunu merak ediyorum: Bir, kullandırdığınız kredilerle alakalı -çünkü müşterilerle bağlantılı olarak finansal türev ürünlerden bahsettiniz- yabancı paralı kredilerin, döviz kredilerinin ne kadarını hedging yöntemleriyle riskini müşterilerin üzerinden aldınız ve kendi bilançonuz üzerindeki bu risklerin ne kadarını hedging yöntemiyle, yine riskten korunma yöntemleriyle korunaklı duruma getirdiniz? Bunu şunun için soruyorum: Çünkü EXIMBANK sonuçta uzman kapasitesi, kabiliyeti ve özellikle de yabancı paralı işlemler açısından bu "futures" piyasalarla ilgili türev ürünleri çok aktif, etkili kullanması gereken bir kurum. Yani bunun sorulması ve bilanço üzerindeki bu etkilerinin de ne olduğunu doğrusu öğrenmek istiyorum.
Yine, sermaye yeterlilik rasyosunu yüzde 19 gibi... Çok mükemmel bir rakam yüzde 19. Uluslararası Basel yüzde 8 ararken bizde yüzde 12 falan derken yüzde 19. Hatta 13'ten 19'a çıkıyor sunumunuza göre 2017'den 2018'e. Yani orada sermaye yeterlilik rasyosunun hesabında döviz kurlarındaki değişmenin bu anlamda olumlu bir yansıması mı söz konusu oldu? Doğrusu onun da nasıl yansımış olduğuna, yansıyabileceğine ben pek anlam veremedim. Oradaki risk değerlendirmelerinde yani bir taraftan borçlar artarken -pasif büyümesi de söz konusu olurken, kaynak büyümesi- sermaye yeterlilik rasyosunun artmasındaki gerekçe -2017-2018 geçişinden bahsediyorum, orada gördüm o rakamı yani sunumunuzdan- nedir? Onu öğrenmek istiyorum. Yani mümkünse de -üçüncü kuşak sermaye hesabınız var mı bilmiyorum ama- sermaye yeterlilik rasyosunun oluşum tablosunu verebilirseniz çok memnun olacağım.
Bunun dışında da belki bazı hususlar var ama onların belki bu istediğimiz bilgilerle alabilirsek herhâlde çok fazla bir şeyi kalmayacak.
Diğer arkadaşların değerlendirmeleri konusunda, haklı gördüğüm şeyler konusunda tekrar bir daha değerlendirmeye girmek istemiyorum çünkü gelen cevaplar, istenen sorulardaki cevaplar sonuçta hepimiz için gelmiş olacağından dolayı.
Tekrar teşekkür ediyorum, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.