GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli bürokratlar, değerli basın emekçileri; herkese "merhaba" diyoruz HDP Grubu adına.

Sayın Başkan, biz böyle olacağını söylemiştik yani aynı tas aynı hamam olacağını, hatta hamamın da, tasın da daha kötü olacağını söylemiştik. Siz, güçlü Meclis olacağını iddia etmiştiniz AK PARTİ Grubu olarak. Maalesef tas da aynı, hamam da aynı ama hamam da daha kötü, tas da daha kötü ve biz, yıllarca torba yasalardan şikâyet ettik biliyorsunuz.

BAŞKAN - Ziya Bey ne oluyor burada?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hayır, hayır. Bir dakika...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir dakika, müsaade edin ya...

BAŞKAN - Sayın Aydemir, söylesin, size de usulden söz vereceğim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bas düğmeye İbrahim arkadaşım, sana da söz verecek.

Değerli arkadaşlar, burada pek çok torbada ne kadar zorlandığımızı biliyorsunuz. Bülent Vekilimiz bahsetti, kırk farklı yasa var ve çok sayıda bakanlığı ilgilendiriyor Sayın Başkan. Kırk farklı yasayla ilgili Sayın Başkan, odaklanmamız bekleniyor ve bununla ilgili değerli vekilimizin getirdiği teklifi yorumlamamız bekleniyor ve bir bakanlıktan bir bakanlığa, bir yasadan bir yasaya geçerken de etkin, kaliteli, nitelikli yasama faaliyeti yürütmemiz bekleniyor. Bu torbayla, bu etkin, nitelikli yasama faaliyeti yapılamaz değerli arkadaşlar ve şunu çok iyi biliyoruz. Burada 8 milletvekilinin imzası var, yalnız 1 milletvekilimiz orada oturuyor. Bu da, açıkça söyleyeyim, hani bir torbayı bir araya getirdiğini iddia eden milletvekillerinin yalnızca birinin burada oturması başlangıçta... Bu da olmaz arkadaşlar.

Şimdi, şunu bilmemiz lazım: Bu torbaya hangi vekilimiz kaç madde attı? Yani ortada bir torba var. Şimdi, vekilimizin ismini bilmiyorum, özür dilerim.

BAŞKAN - Yani illaki o torbaya madde atanların altında imzası bulunması gerekmiyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Önemli değil, ayrı bir şey. Ortaya bir torba konmuş, Sayın Altunyaldız beş madde atmış, İbrahim Bey üç madde atmış mı diyeceğiz ya da arkadaşlar, malumun ilamı şeklinde burada sayın bakanlar ağızlarından defalarca kaçırdılar; işte, "Bizim şu yasaya ihtiyacımız var, bunu Meclise göndereceğiz, bizim şu yasaya ihtiyacımız var bunu Meclise göndereceğiz." gerçekliği içinde mi bunu tartışacağız? Biz biliyoruz ki bu (b) şıkkı yani buraya gelen bakanların "Biz Meclisten şu yasayı geçireceğiz." ibarelerinin atıldığı torbanın altına Değerli Başkan, maalesef, değerli milletvekilimiz imza atmıştır. Onlara brifing verilmiştir, ben söyleyeyim yani buradaki imzası olan arkadaşlarımıza bakanlar tarafından brifing verilmiştir. "Bizim şu yasanın geçmesine ihtiyacımız var, sen de lütfen bu yasayı bizim için savun." denmiştir.

Değerli arkadaşlar, bakın, yürütmenin elbette bazı yasal değişiklik ihtiyaçları olabilir, çok doğaldır ama bunun için neden yalnızca AK PARTİ'li milletvekillerine brifing verir ki? Yani 7 milletvekilini çağırır veya çağırmaz bilmiyoruz, "Arkadaş, benim şu torbaya ihtiyacım var." der ki biz hepimiz milletvekiliyiz ve milletin iradesini temsil ediyoruz, milletin iradesi de bir bütündür. Bir yürütmenin elbette ihtiyacı varsa gelir komisyon başkanımıza "Benim şu torbaya ihtiyacım var, şu maddelere ihtiyacım var." Gelir Sayın Bakan, bir brifing verir diyelim ki komisyon üyelerine, biz de uygun görürsek diyelim ki onun ihtiyaçlarını, hep beraber bir imzayla, bu, milletin yararına olan maddeleri geçirebiliriz ya da bazımız katılır, bazımız katılmaz, ona göre milletvekili de kendi tekliflerini verirler, burada tartışılır, çoğunluk kabul ederse komisyondan geçer.

BAŞKAN - O zaman Meclisin iradesi oluyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, oluyor tabii ki.

BAŞKAN - Bülent Bey'in söylediği koşulda olmuyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, şöyle söyleyeyim: Yürütme ihtiyaçlarını Meclise sunar, sunabilir.

BAŞKAN - Hah, işte tam da bu.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama bakın, burada hülle yapılıyor. Hülle şu: Yürütme ihtiyaçlarını getirip Sayın Altunyaldız'a sunuyor. Neden bunu yapıyor, neden bu hülleyi yaptırıyor? Torbayı hazırlıyor, içine atıyor, Sayın Altunyaldız'dan imza alıyor. Bu, doğru değil. Bunu Sayın Altunyaldız'a da haksızlık, saygısızlık olarak değerlendiriyorum.

Değerli arkadaşlar, diğer bir konu: Sayın Başkan, biliyorsunuz her torbada size defalarca şikâyette bulunduk, dedik ki arkadaş, 70 madde getiriyorsun, 50 madde getiriyorsun, 100 madde getiriyorsun, iki günde işleme koyuyorsun. Ya, bunu bir kamuoyuna... Daha geçen cuma günü basın toplantısı yaptı Mehmet Muş değil mi? Biliyorsunuz, Sayın Mehmet Muş torbacımız yani torbacı anlamında gider saraydan torbayı alır gelir. Yani torbacı böyle. Torba, torbacı... Torba yasanın torbacısı.

AYŞE KEŞİR (Düzce) - Azıcık nezaket.

BAŞKAN - Arkadaşlar, burada herhangi bir şey yok. Eskiden bendim torbacı, şimdi başka arkadaşlar yapıyor. Bu tabii bir şey, kötü bir şey değil. İzmir Torba'sı değil ama doğru torba bizimle.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Niye öyle diyorsunuz arkadaşlar ya? Leblebi-leblebici gibi torba-torbacı yani o da bir şey değil ki. Daha önce Mustafa Elitaş'tı torbacı, saraydan alıp getiren torbacı Mustafa Elitaş'tı. Elitaş'ın imzasıyla gelmişti. Daha sonraki torbacı Mehmet Muş'tu ki basın toplantısını Mehmet Muş yaptı. Sayın Altunyaldız yapmadı, Mehmet Muş yaptı.

BAŞKAN - Vardı, yanındaydı Sayın Altunyaldız, sağında duruyordu.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yanındaysa imzacı birisinin yapması... Mehmet Muş'un burada imzası yok. Demek ki torbayı Mehmet Muş almış, Sayın Altunyaldız'ın vermiş önüne dosyayı, o da gelmiş Komisyon Başkanımızın önüne koymuş. Arkadaşlar, bu doğru bir şey değil, bu hülleler doğru bir şey değil. Samimi olalım. Gerçekten. Yani güçlü Meclis diyorsak...

BAŞKAN - Samimi olacaksak söyleyeyim, her safhasında varım ben.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Her safhasında varsanız bizi niye o safhalara sokmadınız Sayın Başkan? Niye bütün partileri... Niye yalnızca 1'inci partiyi soktunuz o safhalara? Niye yalnızca 1'inci partiyle çalıştınız?

BAŞKAN - Sen çok yoğundun, muhalefet şerhi yazıyordun da fırsat olmadı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, niye 3'üncü partiyi, 2'nci partiyi, 4'üncü partiyi, 5'inci partiyi bu süreçlere sokmadınız madem bütün süreçlerde vardınız? Belki bizim de önerilerimiz var. Ki bakın, arkadaşlar... Bu teklifi ne zaman Meclis Başkanına sundunuz Sayın Altunyaldız?

BAŞKAN - Cuma günü sabah.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Cuma günü sabah sundunuz, Meclis Başkanımız da cuma günü sabah bunu öyle hızla incelemiş ki ya, bu milletin çok hayrına bir torba, bunu hemen Süreyya Bey'e koşturayım demiş. Yani bir saat içinde havale etmiş Komisyon Başkanımıza. Komisyon Başkanımız da yine bir saat içinde incelemiş -her safhasında var gerçi ama- milletin hayrına bir yasa, bunu yana yakıla yasa yapmamız lazım." deyip bizi çağırmış arkadaşlar.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Pazartesi günü bütçe görüşmeleri başlıyor.

BAŞKAN - Sıkıntı yok efendim, sıkıntı yok, Sayın Paylan konuşabilir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, yapmayın ama bakın, şimdi şöyle bir durum var: Sayın Süreyya Bey belki bu torbaya bir aydır çalışıyor, bizsiz çalışıyor, milletvekilleri olmadan çalışıyor, belki sizin bile haberiniz bile yoktu, bilmiyorum. Bir tek Sayın Altunyaldız'la çalışmış herhâlde.

SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - Haberimiz vardı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sizin varsa bizim yok arkadaşlar.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Çalışıyorsa tebrik etmek lazım, bir aydır beraberiz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne güzel. Bakın, bir...

BAŞKAN - Arada buna çalışıyoruz, doğru, geceleri.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, sizinle çalıştıysa eğer, yalnızca 1'inci partiyle çalışması doğru değil. Bizim de taleplerimiz var.

BAŞKAN - Sen de gelip oy verseydin bana burada.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, ben aylar önce arkadaşlar, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili yasa teklifi verdim. MHP'nin de teklifi var bu anlamda, İYİ PARTİ'nin de Cumhuriyet Halk Partisinin de. Aylar önce verdik bakın. Komisyona gelsin, ne olacak, bunu tartışalım.

BAŞKAN - On dakika oldu Sayın Paylan.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bitiriyorum.

BAŞKAN - Ama karıştırdım, sana ne cevabı vereceğimi bilmiyorum artık.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, şu var: Niye arkadaşlar, yalnızca iktidar partisinden gelen teklif bir saat içinde havale edilir ve bir saat içinde Komisyon toplantıya çağrılır? Bu doğru mu? Yani iktidar demiyorum, 1'inci partiden gelen teklifler.

BAŞKAN - Kendisinin de her safhasından haberi var ayrıca.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, şunu önermiştik: Yeni sistemde demişti ki Sayın Başkan -defalarca söyledi- "Bütçe Komisyonu çok önemli olacak." demişti. "Çünkü artık Hükûmet teklif göndermeyecek yani biz yasaları yapacağız." demişti, "Bu anlamda kadrolaşacağız burada.'' demişti. Yani bütçenin kadroları olacak. Şimdi şu torbayı madem bir aydır çalışıyor Sayın Başkan değil mi, bütçenin burada pek çok uzmanı var, çok değerli uzmanlarımız var. O uzmanlar bu torbayı değerlendirselerdi ve belki bir haftaya daha ihtiyaçları olabilir. Bir hafta sonra bu torba buraya gelseydi, önümüze etki analiziyle, Anayasa'ya aykırılık var mı, yok mu; işte efendim, bu bütçeye şu kadar yük getirecek, bu şu kadar vatandaşımızı etkiliyor diye görüşülseydi. İkincisi, bakın burada tali komisyonlar yazılmış arkadaşlar; Dışişleri Komisyonu, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu. Niye bu komisyonlar görüşmez arkadaşlar bu torbayı?

BAŞKAN - Sanki dört komisyon var gibi okudun ya, topu topu iki komisyon.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, iki komisyon.

Neden görüşmez? Bakın ""Görüşülsün." demiş. Meclis Başkanlığımız demiş ki: "Bu komisyonların tali komisyon olarak görüşmesi gerekir." Ben burada tali komisyon raporunu görmedim.

BAŞKAN - Çok yoğunlarmış, o yüzden görüşemiyorlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tali komisyon da herhâlde o bir saat içinde toplanıp toplanmayacağına karar verip Sayın Meclis Başkanına "Biz görüşemeyeceğiz." diye yazı yazdılar herhâlde. Birazdan çıkabilir yazı ama bilmiyorum.

BAŞKAN - Sayın Meclis Başkanına yazmazlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kime yazarlar?

BAŞKAN - Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığına yazarlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Size yazdılar mı Sayın Başkan?

BAŞKAN - Yazdılar, yazdılar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O bir saatte karar verdiler çok yoğun olduklarına.

BAŞKAN - Yok, şöyle...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Toplanamayacaklarına karar verdiler.

BAŞKAN - Toplanamayacaklarına karar verdiler.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir saat içinde buna Başkan karar verdi.

BAŞKAN - Cuma, cumartesi, pazar toplanabilirlerdi ama demek ki...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam.

Sayın Başkan, bütün bu çerçevelerde biz etkin, nitelikli bir yasama olamayacağını düşünüyoruz. Bu anlamda size tavsiyem -Sayın Altunyaldız size de tavsiyem- bu torbayı geri çekin.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, siz de bu torbayı görüşmeyin. Bir uzmanlar değerlendirmesi yapılsın, gerçekten ihtiyaç olan noktalarda bütün grupların önerileri bir araya getirilsin ve bu torba mantığının dışında gerçekten milletin acil ihtiyaçlarına dönük olan maddeleri ayıklayalım ve bunları görüşelim...

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) -...uzmanlar da "Bunun üzerine görüşmeler yapsın." desin.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Son sorum şu...

BAŞKAN - Bana mı?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet. Kim savunacak bu maddeleri? Şimdi düşünün ki torbada eğer Altunyaldız 5 maddeye hâkimse her 5 maddede bir vekil mi değişecek? Yani, Mehmet Şükrü Erdinç 5 maddeyi mi savunacak?

BAŞKAN - Sayın Altunyaldız birinci imzadır. Birinci imza olarak da torbanın bütününe hâkimdir, 71 maddenin tamamını -yürütme, yürürlük dâhil olmak üzere- Sayın Altunyaldız savunacaklar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Altunyaldız bütün maddeleri savunacak, hepsine hâkim...

BAŞKAN - Bütün maddelere, hepsine hâkimdir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - ...ve hepsini de çalışmış.

BAŞKAN - Hepsine de çalışmıştır çünkü bürokrat arkadaşlarımız yaklaşık bir yıldır bu torba tasarı üzerinde çalışıyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Vallahi ortaya bir ferman yazılmış değerli arkadaşlar, maalesef bu fermanı ben Meclisin kabul etmemesi gerektiğini düşünüyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu fermana hepimiz itiraz edelim, milletin gerçek ihtiyaçlarını oturup hep beraber tartışalım derim.