CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar...

BAŞKAN - Sayın Arı, geç kaldınız, bu usul tartışması, geneli üzerinde görüşme yapmıyoruz, daha sunum yapılmadık yani.

CAVİT ARI (Antalya) - Evet, ben de usulle ilgili konuşacağım Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun.

CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi, tabii ki her milletvekili arkadaşımızın bu kadar detay bir şekilde kanun teklifi vermesini hepimiz arzu ederiz ama gerçeğin böyle olmadığını hepimiz de biliyoruz, birbirimizi de kimse kandırmasın. Ve, bir milletvekilinin görevi de, sizin ifade ettiğiniz gibi, torbanın içerisine kanun teklifi toplamak değildir. O nedenle, hiçbir milletvekili daireleri dolaşıp, kamu kurumlarını dolaşıp "Kanun lazım mı?" diye sormaz. Yani "Kanuncu geldi, kanun lazım mı?", böyle bir şey olmaz. "Torbaya kanun atarım."

BAŞKAN - Madde atarsınız, kanun değil.

CAVİT ARI (Antalya) - Veya "Madde atarım.". "Torbacı geldi, torbaya kanun lazım mı, madde lazım mı? Haydi, buradayım." Şimdi, bunun böyle olmadığını hepimiz biliyoruz.

BAŞKAN - Yoğurtçu gibi falan.

CAVİT ARI (Antalya) - Yani işte ona dönüyor iş.

Dolayısıyla da ister adına "torba" ister adına "çorba" ne dersek diyelim bu iş böyle olmaz. Yani anlaşılmaz bir hâle sokularak ve de üzerinde çalışma imkânı bırakmadan bir milletvekili arkadaşımız... Tabii ismi burada geçtiği için kendisine de teşekkür ediyoruz ama bu tekliflerin bu kadar detay, bu kadar ince şekilde sonuçta bakanlıklardan geldiği çok açıktır. O nedenle de, yeni sistem her ne kadar kanun teklifiyle yürüyecek olsa da bu aslında yine bir anlamda gizli bir kanun tasarısıdır bana sorarsanız. O nedenle, her ne kadar torbadan rahatsız iseniz o zaman torbadan vazgeçerek bu işi çözeriz. Bundan sonra böyle işi torbaya ve çorbaya çevirmeden tek tek ilgili maddeler buraya getirilerek çözülmeli diye düşünüyorum ve benden önceki konuşmacı arkadaşların da yine burada daha önceden bilgilendirme yapılmasında fayda olduğu şeklindeki görüşüne de aynı şekilde iştirak ettiğimi ifade ediyorum.

Teşekkür ediyorum, iyi çalışmalar diliyorum.