KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; şimdi, bu 2'nci maddeyle, teklif sahibi arkadaşımızın da izah ettiği gibi, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 90'ıncı maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere bir cümle ekleniyor: "Bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten sonra Emniyet Genel Müdürlüğü kadrosunda göreve başlayan memurlar, görevleri süresince sandığın daimî ortağıdır." Bu, şu demek: "Bu madde, kanun yürürlüğe girdikten sonra memur olacak herkes, zorunlu olarak bu sandığın üyesidir." Zorunluluk geliyor. Tabii, bu kamu kurumlarındaki sandıkların işleyişi, bildiğiniz gibi, özel hukuk kurallarına tabi oluyor. Özel hukuk kurallarına tabi olan Polis Bakım ve Yardım Sandığı üyeliği konusunda esas olan, iradi özerkliği ve bunun Anayasa hukukundaki dayanağı olan sözleşme özgürlüğüdür. Özel hukuk alanı içerisinde kalan yardımlaşma sandığı üyeliğinin, kişilerin üye olup olmama iradesi ve isteği dikkate alınmaksızın, zorunlu tutulması karşısında düzenlemenin sözleşme özgürlüğüne yönelik bir müdahale olduğu, bu özgürlüğü kullanılamaz hâle getirdiği çok açık. Emniyet mensuplarının serbest iradeleri dışında belli bir mal topluluğuyla hukuki ilişkiye girme, sözleşme yapma zorunluluğu öngörülerek bu özgürlüğün negatif görünümü olan sözleşme yapmama özgürlüğü ellerinden alınmaktadır. Belirtilen niteliğiyle, söz konusu düzenleme, sözleşme özgürlüğünün özüne dokunmakta ve Anayasa'da öngörülen öze dokunma yasağını ihlal etmektedir. Bu nedenle, yapılan bu düzenleme, Anayasa'ya aykırıdır; 13'üncü, 33'üncü ve 48'inci maddelerine aykırıdır; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne de aykırıdır. Ayrıca, sandıkla ilgili başka problemler filan var, bir tarafa bırakıyoruz ama sadece bu sebeplerden dolayı da bu, yanlış bir düzenlemedir. Yani, siz Anayasa'nın insanlara tanımış olduğu en temel özgürlüklerin birini çiğniyorsunuz ve gösterdiğiniz gerekçeler de hiç de tutarlı değil diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.