MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar, biz bu değişikliğin Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia ediyoruz. Her ne kadar İLKSAN kararında Anayasa Mahkemesi farklı karar vermiş olsa bile tam aynı şey değil, bu bir.

İkincisi: Gerçekten bu zorunlu üyelik Anayasa'nın 13'üncü maddesi yani "temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması"; 33'üncü maddesi "dernek kurma."

Bu arada sorayım: Emniyet mensuplarının bir derneği var mı? Yasak mı hâlâ? Emniyet mensupları... Dernekler üzerinden sorulabilirdi; en azından Emekliler Derneği burada olabilirdi, onlara sorabilirdik, öyle bir şey de yapmadınız.

Başka bir şey: 48'inci maddesi... "Çalışma ve sözleşme hürriyeti"ne kesinlikle aykırı bir değişiklik yapıyoruz. Bu, Anayasa'yla ilgili şeklen bir konu ama biraz evvel anlatılan, iktidar partisi milletvekili arkadaşlarımızda tereddüt oluşturan şeyler... "Bu, kamu hukukuna bağlı, özel hukuk hükümleriyle ilgili değil." filan dedi Sayın Altunyaldız. Peki, o zaman bu sandığın denetimi nasıl yapılıyor arkadaşlar? Yani, bu sandığı gerçekten Sayıştay denetliyor mu, var mı öyle bir şey? Ben Sayıştay şerhlerinde hiç rastlamadım; Sayın Kuşoğlu ne der, bilmiyorum. Burada Anayasa'nın "eşitlik" ilkesine de aykırılık var. Gerekçede ne Sayın Altunyaldız ne de konuşan polis, Emniyet Müdürlüğü adına konuşan Emniyet genel müdürü arkadaşlarımız gerekçelerinde de ikna edici olmadılar.

Şimdi, en son dedi ki Sayın Altunyaldız: "220 bin kişiyi almıyoruz çünkü bu 220 bin kişi polis memurluğuna başlarken böyle bir şeye üye olacaklarını bilmiyordu." Böyle bir şey söyledi. Değerli arkadaşlar, bu, çok inandırıcı bir şey değil. Demek ki burada yasal, anayasal bir engel, bir problem var, bu bir.

İki: Bir yasa maddesi değişirken, bir kanun yapılırken birtakım ihtiyaçlardan hareket edilir. Madem gerçekten çok iyi bir şey yapıyoruz, polislerimizi ilgilendiren çok önemli bir düzenleme yapıyoruz, bir an evvel bu sandığın güçlenmesini istiyoruz, niye bu 220 bin kişiyi de zorunlu üye yapmadığımıza dair ikna edici bir açıklama da yapılmadı?

Bunu buradan çıkaralım değerli arkadaşlarım, daha sonra başka şekilde gündeme gelsin. Polislerin bu konuda ne düşündüklerini de bilmiyoruz. Tamam, Hükûmet bir değişiklik yapar, işte, Meclis, yasama bir kanun yapabilir ama muhatapların ne düşündüklerini bilmiyoruz. Bir Emniyet yöneticisi... Sandıkta da yönetici midir arkadaşınız, bilmiyorum; sandıkta da yöneticiyse hiç de tarafları dinlememiş oluyoruz, bir tarafı dinlemiş oluyoruz. Polisleri de dinlemedik yani polisler bu konuda ne düşünüyor, dinlemedik değerli arkadaşlarım. Yanlış bir şey yapıyoruz; yapmayın yanlış şeyleri ya, niye yanlış şeyleri yapmak zorundayız?

Şimdi, nereden geldi Sayın Altunyaldız ya bu fikir, bu düşünce sana? Polisler mi geldi de, anlattılar da, ikna oldunuz da böyle bir değişiklik yapıyorsunuz? Hangi polis derneğini dinlediniz, hangi polis emekli derneğini dinlediniz, polislerle anket mi yaptınız, sandık mı koydunuz Sayın Tanal'ın dediği gibi, nereden çıktı bunlar? Bunların da hiçbirinin cevabı, maalesef, yok. Değerli arkadaşlarım, önergemi destekleyin, bu maddeyi çıkaralım.

Teşekkür ederim.