| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Toplu Konut İdaresi Başkanlığının (TOKİ) 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 05 .12.2018 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - 5 numaralı öneride "İlave imalatlardan dolayı verilecek süre uzatımlarında teknik olarak bu imalat için gerekli olan sürelerin hesaplanarak verilmesi, sözleşme süresi içinde yapamadığı imalatlara ilave imalatların süresi artırılarak dolaylı olarak süre uzatımı verilmemesi"ne yanıt olarak "İş tamamlandıktan sonra bile imalatlarda değişiklik yapılmakta." kısmı... İş tamamlandıktan sonra bile imalatta değişiklik yapılmasına neden olan faktörleri açıklamanızı sizden istiyoruz. Biraz önce bir başkan yardımcımız ifade etti "Müşteri konumunda olan çeşitli kurumlardan da ilave talepler geliyor." diye ama burada, tabii, biz milletvekili olarak hem vatandaşın hem TOKİ'nin hem Hazinenin hem de yüklenici olan diğer firmaların da uyumlu çalışmasını ve onların da haklarını değerlendirmek durumundayız. Yani buradan gördüğümüz, analiz ettiğimiz üzere, özellikle TOKİ'den veya TOKİ'nin müşteri olarak hizmet verdiği kurumdan kaynaklı ciddi bir... İşin süresinin uzaması, farklı taleplerin gelmesi, zamana yayılmasıyla da ekonomik olarak bir sıkıntı altına girmesi var. İştirak de olsa, yüklenici de olsa başka türden, hepsi bir sıkıntıya giriyor.
Bir diğer öneri de Ağrı merkez, Fırat Mahallesi 2'nci etap 1.168 adet konut, 24 derslikli ilköğretim okulu, 600 kişilik cami; Gümüşhane Torul, 100 kişilik cami; Kars merkez cami tamamlama, Sarıkamış cami tamamlama işi diye bahsedilen toplam 91 milyon 832 bin TL bedelli ihalede Sayıştay raporunda şöyle bir ifade var, pozunu vermiş, diyor ki: "10 metreden yüksek ahşap kalıp iskelesi imalatında cami kubbesinin metrajının..." diye çeşitli sayısal ifadelerde bulunduktan sonra diyor ki: "Bu işlem sonucunda 67.154,35 TL fazla kesinti yapılmıştır." Sonra devam ediyor: "Sayıştay incelemesi sonucunda yapılan tespitler neticesinde yüklenici firmalardan fazla kesinti ve yüklenici firmalara az ödeme yapıldığı tespit edilmiştir." Yani firma alacaklı durumda TOKİ'den. "Yapılan tespitten sonra yüklenici firmalara bu durum bildirilmiştir." yani "Alacaklısınız, paranızı alabilirsiniz, talep edebilirsiniz." diye. "Yüklenici firmalar tarafından hazırlanarak tarafımıza sunulan mukayeseli keşif raporlarında yer alan bu miktarlara yüklenici firmaların herhangi bir itirazı bulunmamış, bu miktarları talep etmediklerini tarafımıza bildirmişlerdir." İşte burası doğanın olağan akışına aykırı. Firmanın bu parayı, 67.154,35 TL'yi sadece bir yazıyla talep edip alması mümkünken böyle bir talepte bulunmaması, TOKİ'nin yaptığı bu işin üzerinde kocaman bir soru işareti getiriyor. Bunu açıklamanızı sizden rica ediyorum. Ve devam ediyor: "Yüklenici firmanın talep etmesi hâlinde yapılan fazla kesinti veya az ödenen miktar için gerekli düzeltme yapılacaktır." Bu kısım...
Ve toparlıyorum. Son iki maddeyle ilgili olarak... "Öneri 12: Türk Ticaret Kanunu'nun 376'ncı maddesindeki düzenlemeler göz önüne alınarak TOBAŞ Toplu Konut-Büyükşehir Belediyesi İnşaat Emlak Mimarlık ve Proje AŞ'nin geleceği hakkında karar verilmesi amacıyla şirket genel kurulunun bir an toplanması için girişimlerde bulunulması." demiş. Burada bu 2015 raporlarında var, 2016 raporlarında var ancak bir türlü -bu Ankara Büyükşehir bu arada- yönetimini toplamıyor, durumunu netleştirmiyor. Burada netleşmiyor derken şöyle bir durum söz konusu; Sayıştay onu tespit etmiş, diyor ki Sayıştay: "Şirket sermayesinin yüzde 50'den fazla kayba uğradığı gerekçe gösterilerek..." Çok ciddi bir zarar var. Bu sermayenin de yarısından fazlaya gelmiş. Ödenmiş sermayenin 10 milyon TL'den 13 milyon TL'ye yükseltilmesi hususunun genel kurul onayına sunulmasına karar verilmiş. Yani zarar ettikçe, fiziki varlığını devam ettirmek için bu yapı, iştirak bu sefer de sermayesini artırarak zararı bir şekilde örtmeye çalışmış. Şirketin 31/12/2016 tarihli bilançosunda sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının yüzde 82'sinin karşılıksız kaldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla burada söyleyeceğim şey şu: İki yıldır bu yönetim toplanmıyor. Siz dikkatlerine çekiyor musunuz, çektiniz mi, hâlâ konu neticelenmemiş görünüyor benim elimdeki üst komisyon raporuna göre. Bunu bize açıklamanızı istiyoruz.
Aynı zamanda son olarak da 13'üncü maddede... Bu kısım çok önemli, bu Komisyondaki çok önemli maddelerden biri. "İdari iştiraklerinde yönetim kurulu üyesi olarak idareyi temsilen atananların uhdelerinde kamu görevi bulunanlara her yıl Yüksek Planlama Kurulunca belirlenen miktarda aylık ücret ve diğer ödemelerin yapılması.
Tahakkuk ettirilen ücret, prim, temettü ve benzeri ödemelerin Yüksek Planlama Kurulunca kararlaştırılan miktarı aşan kısmının ise ilgililere verilmeyerek bir ay içinde idari hesaplarına aktarılması." Sayıştay raporunda detaylı bir şekilde ele almış, 142-145 arasında, diyor ki: "İştirakler dâhil, TOKİ'nin Yönetim Kurulu üyeleri dâhil hepsine, aslında belirlenen ücretlerin çok çok üzerinde rakamlar ödenmiş." Ben ödenmesi gerekenleri önce söyleyeyim. Yönetim kurulu üyeleri ücretleri 2014 yılında ortalama 2.761 TL, 2015 yılı birinci altı ayında 2.851 TL, o şekilde yazmış, ikinci altı ayı şeklinde yılları. "2017 yılı birinci altı ay 3.444 TL, ikinci altı ay 3.681 TL olarak hesaplanmıştır." diyor. "YPK kararı gereğince yönetim kurulu başkanı ve üyeler için tespit edilen ücretin 2 katı olarak uygulanacağı düzenlenmiştir." diyor. Sonra diyor ki Sayıştay: "Biz bu konuda uyardık 'Bu gerekli iade işlemleri yapılsın, gerekli düzenlemeler yapılsın' diye ancak herhangi bir işlem yapılmadı ve uygulamanın aynı şekilde devam ettiği anlaşılmaktadır."
Şimdi, devam eden ne? Onunla ilgili hemen bir iki örnek vereyim. 2014 yılında idari iştiraki Emlak Konut GYO AŞ'nin yönetim kurulu üyelerine aylık 5 bin TL net ücret ve ayrıca yılda 2 net maaş tutarında ikramiye ödenmesine karar verilmiş yani bu yıllık 70 bin TL yapıyor. 2015 yılında bu yani yıllık net ücret 6 bin TL'ye çıkarılmış 5 bin TL'den. Yılda 2 net maaş tutarındaki ikramiye de 4 net maaşa çıkarılmış. Bu da yıllık 96 bin. 2016 yılında 105.600, 2017 yılında da 116 bin. Diğerlerini, diğer iştirakleri ben ayrıca belirtmeyeceğim, raporda zaten detaylı belirtmiş, hepsinde aynı durum var. Bunu neden düzeltmiyorsunuz? Neden Sayıştayın bu konudaki tavsiyesine, daha doğrusu YPK kararına atıf yaparak size işaret ettiği uygulamayı düzeltmiyorsunuz? Geri iade edilmesi gereken tutarları da geri iade etmiyorsunuz?
Teşekkür ediyorum.