KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar, burada bir teşvik söz konusu, imalat sanayisine yönelik Katma Değer Vergisi Kanunu'nun ek geçici 37'nci maddesinin 1'inci fıkrasında bir değişiklik yapılıyor, süre uzatılıyor. Süre uzatılmasından sonra da "Cumhurbaşkanı 1'inci fıkrada yer alan sürelerin bitiminden itibaren, sürelerin bitimini takip eden her bir takvim yılı itibarıyla ayrı ayrı ya da birlikte beş yıla kadar uzatmaya yetkilidir..." Gerçekten bu şeyle katma değer vergisinde ne kadar... Etki değerlendirmede bu konuyla ilgili, görebildiğim kadarıyla, bir açıklamanız yok, orayı boş bırakmışsınız yani bir değerlendirme yapmamışsınız; ne kadar gelir kaybı olacak, ne olacak filan, bunlarla ilgili hiçbir şey belli değil. Şimdi bunu öğrenmek istiyorum, bir. Bu, epey zamandan beri uygulanan bir şey, bunun uygulanması neticesinde kamu ne kazanmış şimdiye kadar yani ne katkıları olmuş bunun imalat sanayisine, kamuya, hepimize ne katkıları olmuş ki tekrar uzatıyorsunuz? En önemlisi...

Önergeyi de görüşüyoruz Sayın Başkanım, öyle mi? Önergemizle birlikte mi görüşüyoruz Sayın Başkan?

BAŞKAN - Evet, birlikte görüşüyoruz, önergeyle ilgili de...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Önergede de... Her yerde, bütün düzenlemelerde yaptığınız şeyi tekrar ediyorsunuz. Daha evvel Türkiye Büyük Millet Meclisinin kanun çıkararak düzenlediği bir konuda bu sefer yetkiyi Cumhurbaşkanına veriyorsunuz. Şimdi arkadaşlar ters ters hemen Cumhurbaşkanı dedim mi başını kaldırıyorlar yani "Ne?" falan diyorlar. Niye kardeşim ya, kanun çıkarmışız, kanun var. Anayasa'ya uygun olmadığı da tartışılabilir bu konunun çünkü kanun çıkmış bir konuda... Burada İbrahim Hoca otururken Anayasa hakkında konuşmak belki de bana düşmez ama orada da bir problem var diye düşünüyorum.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Rica ederim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Niye her konuda kanun çıkarıyoruz burada? Daha evvel kanun çıkarmışız, niçin şimdi Cumhurbaşkanı... Ha şöyle de değil: Daha evvel Bakanlar Kuruluna verilen bir yetki Cumhurbaşkanına veriliyor değil şimdi burada. Burada Cumhurbaşkanına böyle bir yetki veriliyor. Her sene ya da toplu olarak "Beş sene daha uzattım..." Niye bu yetkileri veriyorsunuz arkadaşlar ya? Yani madem yürütme, madem Cumhurbaşkanı bu Meclisin çıkaracağı kanunlarla bu ülkeyi yönetecekse, Bakanlar Kuruluysa...

Biraz sonra cevap verirsin kardeşim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hayır, hayır, size söylemiyorum, Sayın Bakanıma söylüyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ama söylemeyin yani ben konuşuyorum şu anda Sayın Bakanım.

Eğer gerçekten yürütme, Cumhurbaşkanı bizim yani Meclisin, yasamanın yaptığı yasalarla, kanunlarla ülkeyi yönetecekse niye kanun yapma yetkinizi Cumhurbaşkanına veriyorsunuz? Ya, bunu bize bir anlatın. "Cumhurbaşkanı bizden, büyüğümüz, seviyoruz." filan... Ya, böyle bir şey olamaz ki arkadaşlar ya. Bu başka bir şey, o başka bir şey ya. "Efendim, bu Cumhurbaşkanı değişecek..." Hiç değişeceğini filan da düşündüğünüzü sanmıyorum yani. Bu nasıl bir şey değerli arkadaşlar?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Teşekkür ederiz, sağ olun.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - İçinden geçenleri söylüyorsun.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hayır, öyle inandığınızı sanmıyorum, inandığınızı yani çünkü... Neyse girmeyeyim o konulara.

"Karayemişe atlama" diye bir laf var biliyor musunuz arkadaşlar? Çaykara çevresinde kullanılır. Karayemişin dalları böyle incedir ama kolay kolay kırılmaz, yaprakları çok serttir, atladınız mı haşır huşur sesler olur. Öfkeli insanı anlatmak için "Karayemişe atladı." derler Çaykara, Of civarlarında. Arkadaşlar ben bu konuya girince karayemişe atlıyorlar, onun için girmiyorum ama bu yanlış arkadaşlar ya, bu yaptığınız, her konuda... Şu anda bir yasa yapıyoruz ama bir süre sonra yasa yapmaya gerek kalmayacak. Niye? Her yasanın, her maddenin arkasında Cumhurbaşkanı yetkili kılınıyor arkadaşlar, her maddenin arkasında. Zaten Anayasa'da yasamanın denetim ve yasa yapma, kanun yapma yetkisini büyük bir miktarda Cumhurbaşkanına devrettiniz. Yetmiyor, şimdi yasayla devrediyorsunuz ya. Böyle bir şey olur mu arkadaşlar ya? Yasayla devrediyorsunuz ya, feshediyorsunuz kendinizi. Yazık oluyor ya.