| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1369) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 05 .12.2018 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; gerçekten yani biz, hepimiz insanız. Öğleden sonra iki buçukta başladı oturum -on birde başladı ama- saat yediye geliyor, hâlâ konuşmaya devam ediyoruz. Nedir? Niye böyle bir şey yapıyoruz arkadaşlar? Niye ara vermiyoruz? Ne kovalıyor bizi? Ne oluyor arkadaşlar? Yorulalım filan mı yani? Bak, arkadaşımız kısa bir bilgi verdi, herkes bunaldı. Niye böyle bir şey yapıyoruz, bunu anlamış değilim. Neyse.
Bu madde 22'yle ve 4059 sayılı Fiyat İstikrarı ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun, bunun adı değiştiriliyor "Finansal İstikrar ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun" oluyor, mülga 1'inci maddesi tekrar geliyor. Ne zaman kaldırılmış bu? 2/7/2018 sayılı 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle kaldırılan madde tekrar geri geliyor ve bir madde de ekleniyor buna. Peki, nedir bu Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi? İşte burada anlatılmış, onları okumuşsunuzdur, uzun uzun okumayayım ama amaçlarıyla ilgili, neler yapacaklarıyla ilgili şeyi okuyalım, bu çok önemli: "Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi, aşağıda sayılan hususlarda kurum ve kuruluşlar arasında işbirliğini tesis ederek düzenlemelerin ve uygulamaların koordinasyonunu sağlar:
a)
Finansal istikrar ve güvenliği tehdit edebilecek sistemik risklerin belirlenmesi, etkin bir şekilde izlenmesi ve yönetilmesi için alınabilecek tedbirlerin tespit edilmesi.
b)
Sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi amacıyla finansal kaynakların reel sektöre etkin bir şekilde dağıtılmasının sağlanması.
c)
Finansal sektörün sağlıklı gelişiminin sağlanması.
ç) Sistemik risklerin gerçekleşmesi durumunda uygulanacak kriz yönetim planlarının oluşturulması." Güzel. Arkadaşımızın, Sayın Altunyaldız'ın ifade ettiği gibi, başka ülkelerde de benzer çalışmalar var çünkü finansal sistemde, dünyadaki sistemde dünya kadar sıkıntı ortaya çıkıyor, risk ortaya çıkıyor filan, güzel. Peki, ondan sonra şöyle bir ekleme getiriyoruz değerli arkadaşlar, diyoruz ki: "Finansal sistemin bütününe sirayet edebilecek ölçüde olumsuz bir gelişmenin Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi tarafından tespiti hâlinde, üye kurum ve kuruluşların yetkileri dışında alınması gereken tedbirleri belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkili olup, ilgili bütün kurum ve kuruluşlar belirlenen bu tedbirleri derhâl uygulamakla yetkili ve sorumludur." Değerli arkadaşlarım, yani her cümlenin sonunda Cumhurbaşkanına bir yetki vermek durumunda mıyız? Cumhurbaşkanının zaten böyle bir yetkisi var değerli arkadaşlarım. Sayın Altunyaldız, bu yani nereden...
ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Yok.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yok mu? Anayasa'nın 119'uncu maddesi ne diyor? OHAL'le ilgili madde. Şimdi siz finansal OHAL yetkisi veriyorsunuz ya Cumhurbaşkanına, sürekli yetki; var. Bakın "...ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hâllerinde..." Yani OHAL ilan etmenin gerekçelerinden bir tanesi de ağır ekonomik bunalım. Bu, sadece finansla ilgili şey için olağanüstü hâl yetkisi veriliyor. Yani bütün bu kurumlar, ilgili uzman kuruluşlar, bunların kriz anında... Ne diyor? "Sistemik risklerin gerçekleşmesi durumunda uygulanacak kriz yönetim planlarının oluşturulması." Hepsi var, yetmiyor, olağanüstü hâl.
Ya, bu Mehmet Uçum var ya değerli arkadaşlar, bunlar -ben biliyorum- orada yazıldı. Siz "külliye" mi diyorsunuz? Külliyede yazıldı, geldi. Mehmet Uçum, ciddi bir şekilde sizleri büyük bir sıkıntı içine sokuyor. Böyle bir şey yok, Meclis iptal ediliyor arkadaşlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi iptal ediliyor arkadaşlar, böyle bir şey yok. Her şeyi bir kişi nasıl yapacak değerli arkadaşlarım? Nasıl bir kişi bu? Hadi bu kişi öyle bir kişi, her şeyi yapabilen bir kişi; peki, bu kişi ölümlü değil mi? Başka bir kişi geldi, seçimi kaybetti; peki, o gelecek kişi de mi böyle bir kişi? Böyle bir demokrasi anlayışı olabilir mi değerli arkadaşlarım? Yani nerede, dünyanın neresinde böyle bir şey var ya? Tek başına, her şeyi, bütün yetkileri bir tane insana veriyoruz. Finansal olağanüstü hâl, yani OHAL'le yönetmeyi seviyor ya, yönetti ya OHAL'le, lütuf kabul ederek OHAL'le yönetti ya. Bütün kurumlar kararnamelerle şeylerle yerle bir edildi, yeniden kuruluyor, neye göre kuruluyor, kimle istişare ediliyor, ne yapılıyor, hangi örnekler alınıyor, nedir bu bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var, burada görüyoruz; her maddenin, her kanunun, her düzenlemenin sonuna bir madde ekliyorsunuz ve Cumhurbaşkanını yetkili kılıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, süre verdim tekrar, tamamlayın.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Bitir." diyorsunuz.
Burada da aynı şekilde Cumhurbaşkanına finansal olağanüstü hâl yetkisi veriyorsunuz. Bu yetki yanlış bir yetkidir. Mevcut, beğenmediğimiz -biz beğenmiyoruz yani bu yanlış bir sistem, bu Anayasa doğru bir anayasa değil- bu Anayasa da böyle bir şeyi kabul etmez. Zaten olan şeyleri, eğer varsa...
Niye bunu söyledim değerli arkadaşlarım? Eğer OHAL ilan edilse ve OHAL kararnamesiyle Cumhurbaşkanı bir şey yapsa anında, Resmî Gazete'de yayımlandığı andan itibaren nereye gidiyor bu? Meclise geliyor, öyle mi? Ama bu şekilde bir yetki verdiğiniz zaman Meclise gelmiyor; Anayasa Mahkemesinin yolu var, Meclise gelmiyor değerli arkadaşlarım. Dolayısıyla yetkinizi burada da devrediyorsunuz, değil mi? OHAL kanun hükmündeki kararnameleri -mevcut Anayasa'da da hâlâ böyledir yanılmıyorsam, eğer yanlış söylüyorsam İbrahim Hoca düzeltsin beni- OHAL'le ilgili olsa bu kararname anında Meclise geliyor, şimdi gelmeyecek. Niye böyle bir şey yapıyorsunuz değerli arkadaşlar? Yanlış yapıyoruz. Biz bunu yanlış yapıyoruz diye tekrar edelim, siz de böyle gülümseyin geçelim. "Biz veriyoruz, irademizi teslim ettik." diyorsanız söyleyecek bir şey yok.
Teşekkür ederim.