MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Çok teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, yani biz konuşuyoruz ama bilgilerimiz eksik tabii, giderek geliyor.

Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanının 2 Ağustos 2018 tarih 3 sayılı Genelgesi var kaldırılan kurullarla ilgili. Finansal İstikrar Komitesi işte 9/12/1994 tarih ve 4059 sayılı Fiyat İstikrarı ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'un ek 4'üncü maddesinin ikinci fıkrasının b, j, d bentleri... "Bunlarla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu görevlidir." diyor.

Sayın Cumhurbaşkanı zaten bizi falan beklememiş değerli arkadaşlar, yapmış yapacağını. Kanunu kendisi çıkarmış Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi kanun çıkaracağız, böylece o yok sayılacak.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Arkadaşlar, yani gerçekten çok felaket, çok garip, görülmemiş bir şeyle karşı karşıyayız.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ya, Allah'ını seversen, sistem değişti ya.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Cumhurbaşkanının bilerek bunları yapacağını sanmıyorum. Bu danışmanlar gerçekten Cumhurbaşkanını Yüce Divanlık şeye getirdi. Kanun çıkarıyor, çıkıyor orada ya. Şu anda bizim burada çıkaracağımız kanunun benzerini yapmış zaten orada ya ama genelgeyle. Padişahların böyle bir yetkisi yok kardeşim, bu olmaz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Az önce Sayın Şener söyledi, böyle bir şeye gerek yok, yapabilir bunu dedi ya. "Kanuna bile gerek yok." dedi ya.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya bilgi eksikliği var ya danışmanlar onu yanıltıyor. Gerçekten Cumhurbaşkanını uçuruma doğru yuvarlıyorlar.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne uçurumu ya?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Siz bari gidip uyarın Sayın Cumhurbaşkanını arkadaşlar ya.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, az önce Sayın Bakanım "Bunlara gerek yok, hiçbir şeye gerek yok, kurabilir." dedi. Siz gene neler diyorsunuz ya.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Doğru demiş, doğru demiş. Öyle bir şey kurdunuz ki, defakto öyle şeye teslim oldunuz ki kanuna, nizama, şuna buna ihtiyaç yok. Onu demek istiyorsunuz zaten.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yok, ben demedim, Sayın Şener söyledi.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Bakan da durumu tespit etmiş.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, biz söylemedik, Sayın Şener söyledi.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Gerek yok, sizin gibi bir grubu olduktan sonra kanun çıkarmaya, bilmem ne yapmaya falan, hiçbir şeye gerek yok.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, biz söylemedik, gene bize çatma ya. Yine bize çatıyorsun ya.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kendisi çalsın, kendisi oynasın, haydi bakalım.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkan, evet, oyluyoruz, kabul ediyoruz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Başka ne yapacaksın Cora ya, işin kabul etmek senin.

BAŞKAN - Madde üzerinde iki adet önerge vardır, aykırılık sırasına göre okutuyorum:

Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığına

Görüşülmekte olan (2/1369) esas numaralı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 22'nci maddesiyle yeniden düzenlenen 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Fiyat İstikrarı ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'un mülga 1'inci maddesinin son fıkrasının teklif metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

Saygılarımızla.

Mehmet Bekaroğlu

İstanbul

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, söz vereyim size.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, daha evvel ifade ettik, bir daha ifade ediyoruz.

BAŞKAN - Etmeyin, kayıtlara girdi, daha önceki ifadelerinizde ısrarcıysanız.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kayıtlara girmiş ama ben yine de anlatayım, işimiz anlatmak. Yarın bitirmek istiyor ama konuşacağız, bunu yıl sonuna kadar falan konuşacağız.

BAŞKAN - Bu gece bitiririm ben bunu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu gece bitirmek istiyor.

Bakın, arkadaşlar, siz gerçekten bu 4059 sayılı Kanun'a bir baktınız mı? İnternette var, cep telefonlarınızdan açın bir bakın ya. Böyle bir şey olur mu? 2 maddesi bile kalmamış ya. Gerçekten züccaciye dükkânına fil girdi diyorum, "Hayır." diyorsunuz. Böyle bir şey olmaz arkadaşlar ya.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ya, önergen ne senin, onu söyle.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, bir dakika, geliyoruz.

Bir gidin, bakın arkadaşlar ya.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Senin yazıhaneye girmesin de.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yani benim yazıhane filan halledemez ağabey, bu kaybedilmiş vaka, bir şey vermeye gerek yok. Benim yazıhanede ne var? Sen gelsen bakarız sana. Böyle bir şey yok arkadaşlar. Bu maddeyi gerçekten çıkaralım, tekliften çıkaralım.

Teşekkür ederim.