KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Evet, Sayın Başkan teşekkür ederim.

Mera Kanunu'nda değişiklik öngören teklif. Şimdi, Mera Kanunu, 4342 sayılı Mera Kanunu amacını ifade ederken "Kadimden beri kullanılmakta olan mera, yayla, kışlak ve kamuya ait otlak ve çayırların tespiti, tahdidiyle köy veya belediye tüzel kişilikleri adına tahsislerinin yapılmasını, belirlenecek kurallara uygun bir şekilde kullandırılmasını, bakım ve ıslahının yapılarak verimliliklerinin artırılmasını ve sürdürülmesini, kullanımlarının sürekli olarak denetlenmesini, korunmasını ve gerektiğinde kullanım amacının değiştirilmesini sağlamaktır." diye bir amacı var. Şimdi bu kanunun 14'üncü -aslında bu kanun ilk çıktığında çok sınırlı olan istisnai alanları- maddesine baktığınızda, (a) bendi dışındaki bentlere özellikle bakarsanız mera alanının aslında kalmayacağını görürsünüz. Ne diyor? Mesela "Enerji ve madencilik yatırımları, turizm yatırımları, kamu yatırımları -onu da sınırlamamış, her türlü kamu yatırımları- millî parklarla ilgili, ülke güvenliği, doğal afet durumunda ihtiyaç duyulan alanların belirlenmesi, petrol, elektrik ve doğal gaz piyasası faaliyetleri -bu piyasanın her türlü faaliyeti- Cumhurbaşkanlığınca kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak kullanılabileceği bunun Cumhurbaşkanının yetkisiyle -daha 28/11/2017'de geçirdik, biz karşı oy kullandık da ne yazık ki iktidar partisi tarafından- endüstri bölgeleri amaçlı yine istisnai durumların içerisine alınarak yok olması, elektronik haberleşme altyapıları ve benzeri." Yani aslında istisnai alanlar yerine, geriye kalan alanlar tanımlansaydı daha kısa bir madde olacaktı 14'üncü madde. Öyle bir durum.

Değerli arkadaşlar, bu çayır ve mera alanları 1928 yılında 46 milyon hektar iken ve işlenen alanın, Türkiye'de tarım alanının 7 katı kadar bir alan büyüklüğündeyken günümüzde ne yazık ki 14,6 milyon hektara kadar daralmış yani neredeyse üçte 2'si yok olmuş, gitmiş. "Mera" dediğimiz alanlar, hayvancılığın gelişmesinin en başta konularından biridir -meralar, yaylaklar, kışlaklar- dolayısıyla korunmalıdır, ıslah edilmelidir, daha çok korumacı tedbirler almamız gerekiyor. Eğer bugün biz canlı hayvan, eğer bugün biz karkas et, bugün biz kırmızı et, hatta löp et ithal ediyorsak hele hele bir de fiyatlar yüksek diyerek yüksek girdi fiyatları altında ezilen çiftçinin, alan bulamayan, mera bulamayan çiftçinin, ıslah edilmediği için mera alanlarından etkin bir şekilde yararlanamayan çiftçinin, üreticinin alanlarını daha çok daraltırsak bu kırmızı eti de löp eti de yüksek fiyattan tüketicimize sunarız, et bulamayız, hayvan bulamayız her şeyden önce. Dolayısıyla mera yoksa hayvan yoktur, hayvancılık olmaz, et ve süt ürünleri tüketiciye yüksek fiyattan ulaşır, et ve süt ürünleri üretemeyen halkın sağlığı da tehdit altına alınır. Her torba kanunda yeni maddelerle mera alanlarına "Bir tırtıklamayla daha ne kaparız, biraz daha ne koparırız?" diyerek böyle gidersek bu ülkede ne tarım kalır ne hayvancılık kalır ne de sağlıklı yetişen bireyler olur.

Bu kanunun şiddetle karşısında olduğumu, bu kanunun geri çekilmesi gerektiğini, yerine getirilecek olan istisnai durumları azaltacak bir kanun teklifi gelirse, maddesi gelirse de seve seve yanında olacağımı belirtmek isterim.

Teşekkür ederim.