KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Ya, ifade edildiği gibi, bu TÜRKAK'la ilgili bir tekel oluşturuluyor ve yine kurum temsilcisi de ifade etti "Dünyada böyle bu. Bu böyle olmazsa ortaklar çıkar ve bu da Türkiye'ye zarar verir." dedi. Ama yani tam olarak da anlaşılmadı, ne zararlar verecek, bunu bilmiyorum; bir. Bu konuyu teklif sahibi arkadaşımızın, üyelerin konuşmasından sonra biraz daha açması gerekir bu konunun anlaşılması için.

İkinci bir konu: Siz tabii yasa teklifi hazırlarken bütün maddelerin sonunda "Cumhurbaşkanı"nı eklemeden yapamadığınız için bu maddenin sonuna da "Cumhurbaşkanı"nı eklediniz. "Kurumun görev alanı dışında kalan ve kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş kurumlarca yürütülen faaliyetler bu fıkra hükmünün dışındadır." Burada da ne demek isteniyor? "Tek otorite var, olması gerekir." filan dediniz. Bu ayrı otoritelerde ihdas etmiyor mu yani? Tek otorite var ama "Bizim Cumhurbaşkanımız bütün otoritelerin üstündedir, her şeyi bilir, akreditasyon işinin de en iyisini kimin yapacağını o karar verir." gibi bir şey çıkarılabilir art niyetliler tarafından; biz çıkarmıyoruz, yanlış anlaşılmasın değerli arkadaşlarım.

Bunun için acaba bir yasa düzenlemek gerekiyor muydu yani bir yasal düzenleme gerekiyor muydu? Yoksa, zaten yetkili olmayan birtakım kurumların, derneklerin çıkıp "Biz bu işi yapıyoruz." demeleri... Niye insanlar gidip akredite olmak için onlara başvursunlar? Yani ne avantajları olacak da firmalar gidip diyelim ki işte, işine yaramayacaksa kalibrasyon yaptırmak için yok işte asansör için, araç şeyi için niye yetkili olmayan firmalara gidip onlara bu işi yaptırıyorlar? Bu konu da anlaşılmadı. Yani bir kolaycılık mı yapılıyor? Şimdi ben bir şey söyleyeyim: Bu kurum, böyle rakip olmazsa, rekabet olmazsa belki de hani bildiğimiz devlet kurumlarından klasik bir kuruma da dönüşebilir. İşte emirle, "Şuna ver, şuna verme." diyecek bir kuruma da dönüşebilir, bu şekilde de düşünülebilir. Yani sakıncası bize tam olarak anlatılmadı, anlatılması gerekir diye düşünüyorum. Bu tekelin gerçek sebebi ne? Yani "Avrupa Birliği" filan dendi de yani Avrupa Birliği neyi şey yapıyor bunu açık olarak bir daha anlatın.

Tekrar ediyorum, Cumhurbaşkanı niye bu maddeye dâhil edildi? Mecbur musunuz her yere "Cumhurbaşkanı" yazmaya? Yani Cumhurbaşkanını büyütmüyorsunuz ki bu şekilde ya, Cumhurbaşkanına zarar veriyorsunuz. Her şeyi bilen bir Cumhurbaşkanı, her konuda iş yapabilir. Kanun çıkar, işler yürür ama onun üstünde bir otorite var. Kardeşim, Tanzimat'ta bile bu iş böyle yürümedi ya. Fiilen böyleydi, padişah bozabilirdi ama bozmazdı. yani uygulamada bozmazdı; Meclis ne yapıyorsa oydu. Orayı da geçtik yani yüz elli sene sonra arkadaşlar biz monarşiye gidiyoruz sanki. Her şeyde Cumhurbaşkanını koyuyorsunuz, bu nedir?

Teşekkür ederim.