EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sayın üyeler, Sayın Vekil; şimdi bakın, bu, TÜRKAK'la ilgili olarak söyledikleriniz doğru gibi geliyor insana fakat bence hadise tam böyle değil. Bir kere bütün akreditasyon kurumları esasında rekabetin parçasıdır çünkü aynı iş kolundaki iki firma piyasada daha fazla pay kapabilmek için akreditasyon kurumlarından onay almak durumundadır. Birine verip birine vermezseniz eğer, bu, doğrudan doğruya vermediğiniz piyasadan çekilip gitmesine neden olur. Dolayısıyla da bu tür regülatör kurumların önemi bağımsızlığıyla ilgili bir şeydir yani bağımsız davrandığına kanaat getirmemiz lazım.

Fakat Sayın Vekil, ben size şunu söyleyeyim: Bu salonda çokça konuşuldu bu, hayır benim biraz da uzmanlık alanım olduğu için söyleyeceğim fakat Adalet ve Kalkınma Partisi hemen hemen bütün -"bütün"ün altını çiziyorum- bağımsız kurumları, regülatör kurumları kendisine veya bakanlıklarına bağladı. Şimdi bu da aynı şekilde. Şimdi, bakın, ben size şunu söyleyeyim, bu kadar kutuplaşmış ve bölünmüş bir toplumda bu tür kurumların gerçekten anlam yüklediğiniz işlevini yerine getirebilmesi için, mutlaka ve mutlaka oraya gelmiş olanların, orada karar verici olanların gerçekten bağımsız olacağını garanti etmeniz lazım; eğer bunu garanti etmezseniz, ben size söyleyeyim, Akreditasyon Kurumu istediği gibi, istediği sektörde rekabeti bozar herhangi bir firma lehine veya firmalar lehine.

Dolayısıyla da kusura bakmayın ama ben ikna olmuş değilim ve özellikle partinizin bugüne kadarki yaptıklarından giderek söyleyebilirim ki bir tek bağımsız kurum bırakmadınız, Rekabet Kurulu dâhil olmak üzere, bağımsızlığını yitirmiş vaziyettedir şu an kurumlar. Bunu ben söylemiyorum, bunu açın, dosyalarından görürsünüz. Zaten buraya geldiklerinde de bakanlıkların yanı sıra bütün bağımsız kurumları temsilen başkanlar buraya geldiler. Nasıl bağımsızlık bu? Yani dolayısıyla da arkadaşlar, birbirimizi aldatmayalım. Bunun anlamı şudur: Bir güç elde edecektir iktidar bununla birlikte çünkü iktidar atayacaktır yönetim kurullarını ve iktidar istediklerine akreditasyon verip istediğine vermeme gücünü elinde bulunduracaktır. Bunun başka yolu yoktur. Dünyada da bu işler böyle olur zaten.