KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, öncelikle burada konunun tam anlaşılması gerekmekte. Şimdi, şunları öğrenmek istiyorum ben konunun daha iyi anlaşılabilmesi adına: Buradaki yüzde 5 prim desteği... İşverenin, yanında çalışan personelin adına ödeyecek olduğu SGK priminden zamanında ödediği prim yönünden yüzde 5 kesinti yapılmakta.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Düzenli müşteriler için bu.

CAVİT ARI (Antalya) - Düzenli müşteriler için. Yani bir sigortaya tabi işveren kendi işçisinin primini düzenli yatırır ise yüzde 5 eksik öder. Bu yüzde 5 de Hazine tarafından desteklenir. Aslında buradaki mantık, hatırladığım kadarıyla şu: Bizim ülkemizde her dönem sıkça çıkarılan, ki bu iktidar zamanında özellikle primleri düzenli ödeyemeyen işvereni rahatlatma adına devamlı çıkarılan bir yapılandırma var. Bu yapılandırmada kim desteklendi veya kimin işi görüldü veya kim bundan menfaat sağladı? Primini normal, düzenli ödemesi gereken kişi ödememiş, sekiz ay sonra, bir sene sonra yapılandırma olmuş, ya faizi silinmiş ya efendim, işte, düzenli, tekrar daha cazip bir şekilde ödeme imkânına kavuşturulmuş. O nedenle, yüzde 5'lik destekle düzenli ödeyene bir destek sağlandı. Bunun mantığı bu değil mi?

Şimdi, buradan yola çıkarak ikinci sorumu sormak istiyorum: Bu sandıklar hangi bankaların? Öncelikle o bankaları bir açıklamanızı talep ediyorum. Tahmin ederim ki bu bankalar tamamen sermayesi yerli ve millî olan yani devletin hisselerinin çoğunluk sahibi olduğu kamu bankaları.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kamu değil de sandığı olanlar.

CAVİT ARI (Antalya) - Sandığı olanlar çoğunlukta.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kamu değil de yerli bankalar, özel bankalar.

CAVİT ARI (Antalya) - Tabii, kamu hisseleri çoğunlukta olan bankalar.

ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Özel ama yerli, "kamu" demeyin yani.

CAVİT ARI (Antalya) - Tabii, millî. Yani düzeltiyorum o şekliyle, evet, "kamu" demeyelim, "millî" diyelim. İlk cümlem daha doğruydu.

Şimdi, ikinci sorum şu: Bundan, yani bu destekten yararlanan bankalar hangi bankalar ve bugün o bankaların sahipleri kimdir? Yani bugün Türkiye'de özel bankalardan kaç tanesi yerli ve millîdir? Kaç tanesinin sahibi artık yabancıdır? Onları lütfen buradaki bankacı arkadaşlarımız açıklasın. Yani buradan şuraya geliyorum: Bankanın sahibi, efendim, A Bankası Yunan, B Bankası Fransız, C Bankası Hollandalı yani sermaye yabancı. Şimdi, burada yabancı sermayenin sahibi olduğu yani işverenin yabancı olduğu bankayı işveren bazından bakarak destekliyoruz ama daha millî olan, daha yerli olan banka işverenini de burada o destekten mahrum ediyoruz değerli arkadaşlar. Olaya lütfen, böyle bakalım ve kendi millî sermayemizin daha ağırlıklı olduğu bankalara da eğer işveren bazlı, boyutuyla bakarsak aynı desteklemenin devam etmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bu maddenin de bu şekliyle gündemden çıkarılmasını diliyorum, sorularıma da cevap bekliyorum tabii ki.

Teşekkür ederim.