ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Başkan, Süleyman Bey ikinci kez konuştuğu için, benim konuşmalarıma da istinaden cevap verdiği için konuşmak zorunda hissettim kendimi, cevap vermek zorunda hissettim.

Ben tabii ki kazalara Devlet Demiryollarındaki çalışanların ya da genel müdürün ya da yardımcıların üzülmediğini söylemedim, mutlaka üzülür yani insan olan herkes üzülür. Önemli olan üzülmekten ziyade, tedbir almak. Yani şimdi yurt dışındaki kazalarla kendimizi kıyaslarsak yani Japonya'da 603 kilometre hız yapan, Şangay'da, Çin'de 429 kilometre, hatta adamlar, en hızlı 1.200 kilometreye ulaşmaya çalışan tren çalışmaları yaparken yani burada bir de çok fazla yolcu taşımasının, hem yolcu taşıması hem hızlı tren hattının alabildiğine yaygınlaştığı ülkede kaza olabilir ama kazanın üstü örtülmez. Avrupa'da da yurt dışında da yani Japonya'da mesela... Biliyorsunuz, bizim Osmangazi Köprüsü'nde bir hata yaptı diye bir Japon mühendis harakiri yaptı ya, bu kadar şey, kendi canına kıydı. Japonlar belki yüzde 79'u, 80'i ateist denilen bir toplumdur ama ahlaki açıdan baktığın zaman, başarısız olduğu zaman veya bir hatası, kusuru bulduğu zaman kendi canına kıyacak kadar da ahlakı taşır. Yani ben bu noktada şunu söylüyorum: Hiçbir yolsuzluk savunulmaz. Eğer orada bir kusur varsa o kusurun üstüne gidilir müfettişler de kusurlu bulduysa, Sayıştay da kusurlu bulduysa. Kusuru olmayanlar alkışlanır, emeği geçenler alkışlanır, iyi hizmet yapanlar alkışlanır, gerçekten bu ülkede taş üstüne taş koyan alkışlanır ama bu işi yaparken birtakım çetrefilli yollardan dolayı eğer raporlara düştüyse bunun üstü kapatılmaz. Bir tek Türkiye'de kapatılıyor bu ya. Yani kazalar da kapatılıyor, yolsuzluklar da kapatılıyor, usulsüzlükler de. Bizim üstüne gitmemizin nedeni bu. Sayıştay yazmış bunu, ben yazmadım ki bu raporu, Sayıştayın raporu var, Teftiş Kurulunun ifadeleri var. Dava açılmış, ağır cezaya gitmiş, belki hukuken halledilebilir ama orada verilen bir ceza var. Buna ilişkin bir konuşma yapılmasını da anlamsız buluyorum.

Ben son söz aldığım için... Ben sizin başarılı olmanızı istiyorum, asla başarısızlık yok yani öyle bir şey yok ama kazalar olmasın, ölümler olmasın, yatırımlar artsın. Süleyman Bey'in söylediği gibi, İzmir-Ankara tren yolu en fazla işleyecek yollardan biridir yani Devlet Demiryollarına en fazla para kazandıracak hatlardan biridir. Niye "2019" dedikten sonra 2021'e, belki 2022'ye, belki 2024'e, ileriye atılıyor? Benim ikinci dönem milletvekilliğim, ben milletvekiliyken şu Ankara-İzmir tren yolunda bir gidip geleyim bakalım Ankara'ya.

BAŞKAN - İnşallah Sayın Sertel.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ben onu isterim yani sizden, gayret edin biraz.

Sağ olun.