KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, önergeniz de var, isterseniz ikisini birden söz olarak bu sefer...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu sefer ayrı ayrı...

BAŞKAN - Peki, ayrı ayrı vereyim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Altunyaldız, çok basit, sıradan bir şey yapıyormuş gibi iki cümleyle anlattı. Aslında anlatmadı yani normal bir şirket falan kurmuyor, bu süper bir şirket. Yani Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle şirketler vardır herhâlde, süper bir şirket. Nedir bu şirket? Ek maddenin (1)'inci fıkrası açıkça söylüyor zaten: "Yurtiçi reasürans kapasitesini artırmak ve ülke genelinde teminat verilemeyen veya teminat verilmesinde güçlükler bulunan çeşitli riskler sonucu meydana gelebilecek maddi ve bedeni zararların karşılanabilmesini teminen sigorta ve reasürans teminatı sağlamak amacıyla sermayesi Hazine ve Maliye Bakanlığına ait Türk Reasürans Anonim Şirketi kurulmuştur."

Değerli arkadaşlarım "İlk defa mı kuruluyor, böyle bir başka şirket var mı?" diye merak ettim, bir tane şirket buldum, Millî Reasürans şirketi, İş Bankasının, bizim yani öyle mi, öyle mi diyeceksiniz?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sonunda sigortacı da oldun ya, sana helal olsun.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sigortacı da oldum tabii ya. Ya, ben milleti temsilen buraya geldim, siz nasıl geldiniz bilmiyorum.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - İltifat ediyorum sana.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Milleti temsil ettiğim için milleti ilgilendiren konuları çalışıyorum. Sayın Öztürk, çalışıyorum, anlayabildiğim kadar getiriyorum, anlayamadıklarımı burada kanun teklifi getirenlere, uzmanlara soruyorum ve -bu işin ne anlama geldiğini- milletin de anlamasını kolaylaştırmaya çalışıyorum. Böyle bir açıklama yapmak da fayda var.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, "Ben şöyle geldim, siz nasıl geldiniz?" çok hoş olmadı, onu geri alacağınızı tahmin ediyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hangisi, neyi?

BAŞKAN - Yani "Ben şöyle geldim, siz nasıl geldiniz?" hepimiz aynı şekilde...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Aynı şekilde geldiyseniz siz de benim gibi davranın lütfen.

Değerli arkadaşlarım, bakın, Cemal Öztürk'ü çok eskiden tanırım, burada bozuldu Cemal Bey. Cemal Bey kimseyi rahatsız edecek, alay edecek, hakaret edecek şeylere girmez.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Geri al derken, vites yükseltti.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Seni seviyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ama maalesef bu grup onu da bozdu yani biz Trabzon'dan, Rize'den böyle göndermemiştik Cemal'i buraya.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, madde üzerinde konuşmanız devam edecek mi?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Devam ediyorum efendim, devam ediyorum.

Şimdi, bu şirket normal bir şirket değil değerli arkadaşlar. Amaç şu: Türkiye'de sigortacılık sektöründe ciddi problem var, dünyada da var belli alanlarda ve Türkiye'deki sigorta şirketlerinin sermayesinin büyük çoğunluğu, soruyorum zaten oradaki uzman arkadaşlara, ne kadarı yabancı artık. Türkiye'de sigorta şirketlerinin ne kadarı yabancı sermaye, ne kadarı yerli, millî, yerli deniliyor ya ne kadarı, bunu da söylerlerse memnun olurum. Benim bildiğim kadarıyla çoğu bankalarda olduğu gibi yabancı sermaye, bunlar Türkiye'ye gelmek istemiyorlar. Türkiye' de haklı olarak şirketler gelmeyince, işte böyle riskli konuları sigortalamayınca sıkıntı ortaya çıkıyor, bunu gidermek amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığına ait Türk Reasürans Anonim Şirketi kuruluyor. Ama bu şirket süper şirket değerli arkadaşlarım. Bu şirket yani diğer şirketlerin benzer, aynı amaçlı kurulmuş olan şirketlere asla verilmeyen müthiş avantajlara sahip. Bu şirket ve iştirakleri, Harcırah Kanunu, Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun, Taşıt Kanunu, Devlet İhale Kanunu, Kamu İhale Kanunu, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmündeki Kararname, devam ediyor yani hiçbir şekilde Türkiye'de geçerli olan kanunların hiçbirisine bağlı değil. Kim yapacak bununla ilgili, neyle sınırlı bu iş? Bu iş sarayda, orada yani saray demeyelim tabii yani sayın bakanımız bu işle ilgili ya böyle bir şey olur mu değerli arkadaşlar?

BAŞKAN - Hangi bakan?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hazine ve Maliye Bakanı. Öyle değil mi? Hazine ve Maliye Bakanlığına ait Türk Reasürans Anonim Şirketi kuruluyor deniliyor, demek ki Sayın Bakana ait. Yani Varlık Fonu Başkan Vekili, biliyorsunuz Türkiye Varlık Fonunun Başkanı Sayın Cumhurbaşkanı, Varlık Fonunun yönetiminin nasıl tespit edileceğine karar verdi, sonra kendisini oraya atadı, damadı da yardımcı atadı. Hiç kızmayın. İşte bu bakanlığa bağlı, Harçlar Kanunu'na göre...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, süreniz sona erdi, tamamlamanız için söz veriyorum.

Buyurun.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaftır, şirketin her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve icranın geri bırakılması taleplerine teminat şartı aranmaz. Böyle bir şirket mi, niye buna şirket falan diyorsunuz, bu şirket falan değil kardeşim, bu başka bir şey. Ama peki, Millî Reasürans şirketi bununla nasıl rekabet edecek arkadaşlar? Böyle bir şey var mı ya hani siz serbest piyasa falan diyordunuz ya bu nasıl...

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ben anlatacağım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Neyi anlatacaksın?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Anlatacağım, anlatacağım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Anlatacağın bir şey yok.

BAŞKAN - Sayın Emecan, buyurun lütfen.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Devlet şirketi...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ben Başak Sigorta Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya senin de hani ben çok fazla şeyi biliyorum da senin de yapmadığın bu kalmıştı ya.