KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Cemal Vekilim, bu kadar önemli bir konuyu siz bu torba yasada görüşmemizi uygun mu görüyorsunuz peki, bu kadar önemli bir konuysa bu? Hani bu torba mı, çorba mı, artık neyse 71 tane madde. Sayın Altunyaldız yorgunluk hâlinde. 40 ayrı yasanın içine, bu çuvalın içine atıp da görüşmemizin doğru olduğunu düşünüyor musunuz?

BAŞKAN - Sayın Paylan, karşılıklı yapmayalım. Madde üzerinde görüşelim lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, bu kadar önemli bir konunun buraya müstakil bir yasa olarak gelmesi gerekmez miydi?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Gelebilirdi ama şu anda bu şirketin kurulmasıyla ilgili.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Böyle bir şirket olur mu ya? Diğeri ne olacak? Öldü diğeri. Şirket değil ki ya.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, ama, bakın, bu şirketin ilk düğmeyi atarken doğru düzgün atsak hani kurduk sonradan bakarız diye olmaz ki. Madem bu kadar önemli şirket kurulacak bu müstakil bir yasa olarak görüşülse, tek bir madde olarak değil de daha derinlemesine bir tartışma yürütülse saatlerce, çok daha doğru düzgün bir şirket kurulsa ve uzun yıllar memleketin hayrına hizmet veren bir şirkete dönüşse daha iyi olmaz mıydı?

Değerli arkadaşlar, benim önerim: Bu maddeyi çekelim müstakil bir yasa olarak gelsin, daha geniş olarak tartışalım. Bu saatlerce tartışılması gereken bir konudur. Daha derinlemesine bilgi edinilmesi gereken bir konudur.

Sayın Altunyaldız bu kadar önemli bir konuyu bakın 5 cümleyle anlattı. Niye? 71 maddelik torba bekliyor, gece bitmesi lazım, yarın bitmesi lazım diye. Hâlbuki daha geniş bir brifing almamız gerekir belki bu konuda.

Değerli arkadaşlar, bakın, ben görüşlerimi söyleyeyim anladığım kadarıyla. Ben tekrar gerekçeye döneceğim, gerekçe yazmışsınız Sayın Altunyaldız.

Şimdi, burada diyor ki: Sigorta sektörü yıllar içinde uluslararası piyasalar daralma dönemlerinde veya büyük afetler yaşandığı dönemlerde darboğaz yıllarında sıkıntılar yaşıyor ve bazı sektörlerin sigorta bulamamasına yol açıyor o dönemlerde.

Şimdi, bu durum, arkadaşlar, bizim kuracağımız şirket için de geçerlidir. Yani düşünün ki Türkiye şu anda ciddi bir finansal krizin içinde, ekonomik krizin içinde. Allah korusun, her an bir afetle karşı karşıya kalabiliriz. Her an Allah gecinden versin İstanbul depremiyle karşı karşıya kalabiliriz. Büyük bir riskle karşı karşıya kalabiliriz.

BAŞKAN - Allah vermesin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya arkadaşlar, bilim öyle söylüyor. Bugün ile otuz yıl içinde olacak diyor bilim. Bu gece de olabilir...

BAŞKAN - Allah vermesin diyelim de...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bilim bunu söylüyor. Bu her an olabilir. Oluyor bunlar memlekette de. Yani sonuç olarak bilim böyle söylüyor ve her an yaşayabiliriz. Ve kuracağımız şirket de hani diyelim ki büyük kimyasal meseleleri karşılamıyorsa teminat olarak bu şirkete yüklediğinizde...

Adapazarı depreminde ne oldu? TÜPRAŞ yandı arkadaşlar, TÜPRAŞ. Hepsi, kökü de gidebilirdi yani o depremde ve milyarlarca dolarlık bir risk. Star Rafinerisi kuruldu, milyarlarca dolarlık yatırım. Onun riskini karşılayacak belki de reasürans şirketi bulunamıyor çünkü o da deprem bölgesinde yapıldı. Ve her an bir depremle karşı karşıya kalabilir. Bütün bunları karşılayacak millî, yerli bir şirket kurmayı düşünüyorsunuz.

Peki, size soruyorum arkadaşlar: Bilmiyorum bürokratlarla da tanışmadık henüz, hanımefendiyle tanışmadık. Dünyada bu kadar Allianz gibi 100 milyarlarca dolarlık riski karşılayan bir şirket var, onun gibi, Allianz gibi şirketler var. Siz öyle bir şirket kuracaksınız ki bundan daha fazla güvence verecek kadar gücü olacak. Bu ne demektir? Etki analizine sıfır göstermişsiniz Sayın Altunyaldız. Yani milyarlarca liralık, belki milyarlarca dolarlık sermaye koymak gerekir bu şirkete ki bütün sektöre güvence versin, evet, ya ben Allianz'a değil de millî şirkete koyayım ki bu riskimi, yarın, Allah korusun, İstanbul depremi olduğunda ya da TÜPRAŞ'ın yandığında milyarlarca dolarlık hasarı karşılayabilecek kadar gücü olsun. Yani "Onu değil beni tercih edin."i nasıl diyebilirsin? Çok güçlü bir sermaye yapın olur, kaynaklarını çok etkin yerlerde kullanmış olursun ve böylece sektöre de dersin ki: Gel arkadaş, beni tercih et. Bak, ne dediniz az önce -Cemal ağabey mi dedi bilmiyorum- reasürans şirketine bakar şirketler. Çünkü niye? Diyelim ki TÜPRAŞ sigorta yaptıracak, gitti bir sigortacılık şirketine "Sen kime reasüre ediyorsun bu işi?" diye söyler. "Millîsine yapıyorum." derse, o millîsinin sermayesine bakar. Yani Türk reasürans şirketinin sermayesine bakar. Arkadaş, benim 5 milyar dolarlık yatırımım var burada. Bakın, ne dedi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Paylan, tamamlar mısınız lütfen?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Finansal sektördeki bazı dalgalanmalar sonucu bazı sektörleri sigorta etmiyor, bunun için de millîsi lazım." dedi. Bunun için de Cemal ağabey, güçlü bir sermaye yapısına sahip bir kurum olacak ki bu anlamda....

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sermaye konulacak, ortaklar bulunacak; biz şimdi onu yapmıyoruz ki.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İyi de arkadaşlar, yaparken onu tartışmak lazım. Bunun adını ortaya attın... Üniversiteler kurduğumuz gibi kuralım, içini doldurmayalım öğretim üyeleriyle, profesörlerle, akademisyenlerle. Ne olur?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Adını koyuyoruz şu anda.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Arkadaşlar, olmaz işte. Böyle olmaz bu iş. Adını koymakla kalırız.

Son olarak, bitireyim...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Çocuk doğacak, okula gidecek, okuyacak, evlenecek...

BAŞKAN - Sayın Öztürk, hatibe müdahale ediyorsunuz.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Hatibe yol gösteriyorum.

BAŞKAN - Hayır, efendim, müdahale etmeyin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bununla ilgili, Sayın Altunyaldız, benim önerim, bakın, az önce Cemal Bey'in de söylediği gibi bu iş iyice düşünülmeden önümüze getirilmiş, adını koymakla olmaz. Bu, topyekûn bir kod yasayla, müstakil bir yasayla, sermayesi, yapılanması, organizasyonu, bütün boyutlarıyla tartışılması gereken bir yasa. Bu anlamda bunun teklif metninden çıkarılmasını öneriyoruz.