KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sağ olun.

Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; bu, vergi affı değil falan diyecekseniz de ben vergi affı diyeyim. Bu vergi affıyla ilgili şimdi söyleyeceğimi daha evvel burada ben ve arkadaşlarım defalarca söyledik, şu anda biraz önce de Sayın Kuşoğlu tekrar etti. O zaman da bu Komisyonda konu görüşülürken ifade edilmişti, bunlar palyatif, bununla vergi meselesi, ekonomi meselesi çözülmez. Dolayısıyla çok ciddi... Bunu da yapın vatandaş sıkıntıda, destekleriz ama oturup konuyla ilgili, ekonomiyle ilgili çok ciddi konular var, bunları konuşmamız gerekiyor, vergi sistemini yeniden ele almamız gerekiyor, sosyal güvenlik sistemini ele almak gerekiyor. Bu, sadece Türkiye'nin sorunu değil, dünyada özellikle sosyal güvenlikle ilgili ciddi problemler var. Bunları konuşmak ve ne gerekiyorsa bunu yapmak, bununla ilgili adımlar atmak gerekiyor dedik.

Şimdi, tekrar gündeme geldi, aynı şeyleri konuşuyoruz. "Bu bizle ilgili değil, daha öteden beri..." dedi biraz evvel. Evet, öteden beri geliyor ama on yedi seneden beri bu ülkeyi yönetiyorsunuz, son on altı sene bitti, on yedinci senedesiniz değerli arkadaşlar. Büyük iddialarla geldiniz, hâlâ iddialarınız devam ediyor. Sürekli krizler yaşamamız ve sürekli vergilerle ilgili, primlerle ilgili af çıkarmanız, ertelemeniz... Şu rakamlara bakın arkadaşlar ya, şöyle bir şey var mı ya? 5 milyon insan başvurmuş, 70 milyar tahakkuk etmiş, 13 milyar ödenmiş, 2,5 milyon insanın problemi var vergiyle ilgili. Primlerle ilgili 1 milyon 270 bin kişi, 43 milyar tahakkuk etmiş, 600 bin kişi problemli, 3,2 milyar ödenmiş. Yani sadece bu resim bile hani "Ekonomik kriz yok." falan diyorsunuz ya... Bunu şeyler yapmadı ha, Amerika'da hani toplandı ya Türkiye düşmanları, Türkiye'ye ekonomik saldırıya karar verdiler. Hazine ve Maliye Bakanı böyle ilan etti, ondan önce olan şeyler bunlar yani. Burada oldu bunlar yani. Bir başka ülkenin başkentinde falan olmadı, burada oldu, bizim ülkemizde oldu bunlar; vergi dairelerinde oluyor, Hazine ve Maliye Bakanlığının koridorlarında oluyor, siz yapıyorsunuz bütün bunları. Yani çok ciddi bir ekonomik kriz yaşıyoruz, bunu kabul edelim arkadaşlar. "Ya, biz muhalefet partisiyiz. E, ne iyi, çok iyi, çok iyi yönetemiyorsunuz ekonomiyi, kriz yaşıyoruz falan." Hayır öyle değil, o anlamda konuşmuyoruz değerli arkadaşlarım, bunu kabul edeceksiniz, herkes kabul edecek, öncelikle Hükûmet kabul edecek değerli arkadaşlarım.

Şimdi, yani yoktur ama vardır, işte bir yasa teklifi getiriyorsunuz, tam da anlatmaya çalıştığınızı tam olarak söylemiyorsunuz, doğru da değil, açık da değil, millet ne anlama geliyor bunu bilmiyor, anlatmıyorsunuz, örtmeye çalışıyorsunuz, medya bu şekilde bunu örtmeye çalışıyor, öyle değil. Bu, piyasalarda çok ciddi sıkıntıyı gösteriyor. Çok büyük bir sıkıntı var değerli arkadaşlarım. Yani siz, Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri seçim bölgenize gittiğiniz zaman bu duruma takılan esnafa hiç rastlamıyor musunuz, ne diyor size değerli arkadaşlarım? Sadece bize mi söylüyor yani? Size hiçbir şey söylemiyor mu? Niye dönüp o zaman bu torbaları getirenlere demiyorsunuz ki "Ya, böyle değil, işler farklı, büyük sıkıntılar var." niye demiyorsunuz değerli arkadaşlar?

Şimdi, bunları söylediğimiz için yok ses tonumuz, yok şu... Bağırıp çağırıp, hakaret ederek falan böyle bir yere gidilmez değerli arkadaşlarım, kızarak, öfkelenerek de bir yere gidilmez ya. Kızıyorsunuz, "Niye konuşuyorsun." falan. Bir arkadaşımız öyle laf attı, "Memlekete gidecektim de..." Ya çok üzücü bir şey bu değerli arkadaşlarım. Şu konuyu konuşuyoruz ya bakın, 5 milyon insan vergisinin affını bile ödeyememiş, sıkıntı var, yeniden düşünüyoruz. Ha, ben katılıyorum, Mustafa Bey'in bir ay da değil üç ay... Yani o, yani daha rahatlayacak, ocak ayında bir sürü ödemeleri var zaten. Eğer geçici, palyatif bir şey yapıyorsak bari merhem olsun, üç ay, mart sonuna kadar diye uzatılsın. Ama bunlarla bir yere gidilmez, Türkiye çok ciddi bir ekonomik kriz yaşıyor. Bu ekonomik krizin sebebi sizsiniz, hiç kimse değil. Defalarca söyledik bunu, sebeplerini de söyledik, bu ekonomik krizin sebebi Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetidir. "Yok, Amerika'dan geliyor, sağdan geliyor, soldan geliyor, kriz yok." Hayır, öyle değil, bunu dedikçe batacaksınız, bunu dedikçe mayıs ayında tekrar buraya yapılanma gelecek yani. Bunu demeyin, deyin ki: "Yanlış..." Yani yanlış yapabilir insan. "Ya, yanlış yaptık, şunları hesap edemedik, öngöremedik, böyle oldu dolayısıyla şimdi bunu düzeltiyoruz." Bunda bir şey yok ki yani siz öz güveni olan bir iktidar, on yedi senedir yönetiyorsunuz, her şeyi biliyorsunuz ya. Yani siz geldiğinizde yeni doğan çocuklar vergi mükellefleri, belki de vergi affından falan istifade ettiler, edemediler yani. Yapmayın değerli arkadaşlarım ya. Bir problem oluyor: "1940'larda da böyleydi." Bir şey oluyor: "Daha evvelden de böyleydi." Böyle kaçılmaz.

Arz ederim efendim.