MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, arkadaşlar, gerçekten bir gerekçe yok burada. Bu ne ve bunlar kim?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Cemal ağabeyi seviyorsun ya, itiraz etmezsin diye Cemal ağabey verdi önergeyi.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu ne ve bunlar kim? Yapmayın değerli arkadaşlarım ya. Ya, gerçekten devletin bir ciddiyeti olur ya. Arkadaşlar yani devletin devlet olmasını, yasaların hiyerarşisini, bürokrasiyi falan dümdüz ettiniz arkadaşlar ya, böyle bir şey var mı? Kim bunlar yani? Şimdi değiştirdik. Milletler Arası Münasebetlerin Yürütülmesi ve Koordinasyonu Hakkında Kanun'un 3'üncü maddesinin üçüncü fıkrasını değiştiriyor. "Cumhurbaşkanı tarafından dış ülkelerde veya uluslararası kuruluşlar nezdinde büyükelçi gibi akredite edilmeksizin büyükelçi unvanı verilerek özel bir misyonla görevlendirilenlerin büyükelçilik..." Tamam, gitti ve büyükelçi gibi şey görecek. Sonra?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Geri alınmayacak.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yani büyükelçi şeyini kullanacak. Ya, yapmayın arkadaşlar. Ya, Cemal Bey, yapma kardeşim, bunu kim size şey yaptıysa yapmayın.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Fahri doktora unvanı veriyorsun, fahri doktora unvanını geri mi alıyorsun?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu kim, kimin kardeşi, kimin eşi, kimin yeğeni, kimin dayısı, kim, kim bu, kaç kişi bunlar? Yapmayın.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ya, bir Cumhurbaşkanı büyükelçi olarak atamışsa, vermişse geri almadığı sürece taşıyabilir.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Atama matama değil ya...

BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu ne ya? Ya, bu Cumhurbaşkanı. Kanun var, nizam var. Padişah... Görevlendirdi, tamam. Böyle bir şey mi var ya!