KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; öncelikle Sayın Başkan, basının üzerinde yaptığınız baskılardan dolayı sizi kınıyorum. Şurada iki dakika bir muhalefetin sözünü çekecek diye hem Bütçe Başkanımıza hem diğer arkadaşlarımıza "Kameraları dışarı çıkarın, dışarı çıkarın." diye sürekli talimatlar verdiniz, tam da söz geldiğinde çıkmış oldular. Yani şurada iki dakikalık bir çekime bile tahammül göstermiyorsunuz. Yani tabii basın üzerinde bu kadar baskınız var.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şu anda da basın çekmiyor mu?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır arkadaşlar, her seferinde böyle yani iki dakikalık bir görüntü alınmasına bile tahammülünüz yok, tahammülünüz yok, tahammülünüz yok arkadaşlar. Neyse biz sözümüzü söyleyelim, kayıtlara geçsin.

Değerli arkadaşlar, Sayın Başkan; yaklaşık dört yıldır sizi inanın eşimden daha fazla görüyorum, öyle söyleyeyim. Dört yıldır size çağrım var, ya şu yasamayı daha kaliteli yapalım, yasama kalitesi olsun diyoruz arkadaşlar. Plan ve Bütçe Komisyonu gerçekten bu Meclisin en çok çalışan komisyonu.

BAŞKAN - 2019 da öyle olacak, emin olabilirsiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama inanın bakın, biz geçen dönemde, 26'ncı Dönemde Başkana, hep bu çağrıları yaptık ve inanın arkadaşlar, Dimyat'a pirince giderken bulgurdan da olduk. Geçen dönem Başkan ne yapardı biliyor musunuz, yeni arkadaşlara söylüyorum, bir torba geleceği zaman bizi bir hafta önceden haberdar ederdi, "Arkadaşlar, bir hafta sonra, on gün sonra torba gelecek." derdi. Bizi, dört, beş gün önceden, bir hafta önceden toplantıya çağırırdı grup sözcülerini. Maliye Bakanımız buraya gelirdi, bizi "Arkadaşlar, torbada şu olacak, bu olacak, işte öngörümüz budur." bilmem ne, detaylı, teknik bütün bilgileri gruplara verirdi Sayın Başkan, çağrı yapardı ve bilgilenirdik. Maddeler ne olabilir, ne gelecek, bunun bütçeye etkisi nedir, etki analizi nedir, pek çok konuda bilgilendirdik, biz de bir hafta boyunca çalışırdık arkadaşlar. Geçen dönemden bahsediyorum, bakın, nereden nereye geldik.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Onu da eleştiriyordun her seferinde.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Onu da eleştiriyorduk, o ayrı, hep daha iyi olsun diye istiyorduk ama inanın bulgurdan da olduk. Ya, cuma gecesi, düşünün arkadaşlar, elli gün boyunca bütçe çalışmışız Sayın Muş, gece ikilere, üçlere, sabahlara kadar, ya dedik ki iki gün bir nefes alacağız herhâlde, Başkan gece on birde mesaj attı, "Pazartesi torba geliyor.", herhâlde şaka yapıyor dedim yani bu kötü bir, Nisan 1 de değil, şaka ama meğer gerçekmiş, işte "Saat birde toplantıya çağıracağım sizi." diye.

Arkadaşlar, bu şaka ama 81 milyonu ilgilendiren bir torbadan bahsediyoruz ve bu şekilde yasama kalitesi olur mu az sonra göreceğiz.

Değerli arkadaşlar, bir de İç Tüzük'e göre iki günlük çağırma süresi var Başkanın ama bunu kötüye kullanmaması lazım. Bu, olağanüstü durumlarda ancak söz konusu olabilir ama her torbada böyle oldu. Her torbada kırk sekiz saat önceden haberimiz oldu, herhangi bilgilendirme yapılmadı, daha sonra oluşacak müzakerelerle ilgili de herhangi bilgilendirme yapılmıyor ancak Genel Kurulda görüyoruz. Bu anlamda Sayın Başkan, size çağırımdır, lütfen, en azından geçen dönemki teamüllere geri dönün, artık daha da iyisi olsun değil. Sonra Sayın Başkan, şimdi, dedi ki Sayın Cemal Öztürk...

BAŞKAN - Kıymetimin anlaşıldığına da sevindim birden.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yapmayın Başkan, Başkan aynı ama teamül değişti.

Sayın Cemal Öztürk dedi ki: "Kamuoyunda talep olan şeyler." Ya, Sayın Cemal Öztürk, emeklilikte yaşa takılanlar bir yıldır avaz avaz bağırıyorlar, gece gündüz -sizin Twitter'ınız var mı, bilmiyorum- mesajımız, telefonlarımız, sekreterlerimiz, hepsi telefon yağmuruna uğruyor, değil mi arkadaşlar? Hepimiz telefon yağmuru altındayız. Şu emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bir bakın. Ya, arkadaşlar, yasa tekliflerimiz var. MHP'nin de, İYİ PARTİ'nin de, HDP'nin de, CHP'nin de yasa teklifleri var dört grubun da. Ya bir görüşelim, ne var? Yani, görüşme... Onlarca yasa teklifi var aşağıda.

Bakın, cuma sabahı saat 5'te mi verdiniz Sayın Muş bu teklifi, bilmiyorum, herhâlde mesai saati içinde verdiniz, değil mi, tam?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Kayıtlarda vardır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Burada 21'i gözüküyor. Cuma akşamı mesai saatleri bittikten sonra teklifi vermişsiniz. Meclis Başkanımız da öyle bir hızlı ki, hemen Komisyona havale etmiş, gece 11'de de odalarımızın önüne bırakılmış bu şey, biliyorsunuz arkadaşlar. Ya, böyle bir şey olmaz Sayın Muş.

Ve bir şey daha var arkadaşlar: Sayın Meclis Başkanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı. Artık malumun ilamı. Hani, resmî olarak ilam edilmedi ama, malumun ilamı. Ve ama hâlâ arkadaşlar, bakın, çok önemli bir konu, hâlâ tarafsız bir Meclis Başkanı olması gereken bir kişi. Ama geçen perşembe günü seçim kampanyasının startını verdi Sayın Binali Yıldırım, Meclisin Başkanı olarak seçim startını verdi, düşünebiliyor musunuz? Seçim vaadini biz onlarca kez "Şu köprüden geçenlerle ilgili bir af getirelim." diye önermişken, Meclis Başkanı, tarafsız olması gereken Meclis Başkanı seçim startını verdi. Böyle bir şey kabul edilemez arkadaşlar. Meclis Başkanları yasa teklifleri verebiliyorlar mı? Verebilirler mi arkadaşlar?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Siyasi faaliyette bulunamazlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Aslında önünde bir engel yok ama Meclis Başkanları seçim kampanyası başlatmazlar, istifa etmeden tarafsızdırlar, tarafsız olmaları gerekir ve seçim kampanyası başlatmaları siyasi etiğe aykırıdır.

Diğer bir konu Sayın Başkan, bir şey daha söyleyeceğim, "Vicdansız Başkan" olarak sizi tabir edeceğim: Yani elli gün, altmış gün çalıştık bu kadar, siz toplantıya çağırdınız...

BAŞKAN - Ama teşekkür ettim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bugünkü tarih ne Sayın Başkan?

BAŞKAN - 24 Aralık.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 24 Aralık. Bugün size bir şeyi hatırlatıyor mu?

BAŞKAN - Hatırlatıyor. Noel yortunuzu da tebrik ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani, şimdi, Ramazan Bayramı'nda arkadaşlar veya Kurban Bayramı'nda bu Komisyon toplanabilir miydi? Yani Sayın Muş "Hadi arkadaşlar, Ramazan Bayramı ama Ramazan Bayramı'nda Komisyonu toplayalım, yasa çıkaralım." der miydi? Demezdi. Çünkü siz çoğunluksunuz. Ama demokratik ülkelerde bu böyle bakılır. Mesela Almanya'da Ramazan veya Kurban Bayramı'nda meclis toplanmaz çünkü Müslüman üyeleri de vardır, başka ülkelerde de bu böyledir. Hatta Osmanlıda da böyleydi. Meclis-i Mebusanda Noel Bayramı'nda da, diğer yortularda da, Ramazan ve Kurban Bayramı'nda da meclis toplanmazdı, birbirinin inancına saygı gereği böyle bir toplantı yapılmazdı ama Vicdansız Başkan bunu gözetmemiş ve olsun, demokrasi konusunda çok gerideyiz, birbirimize saygı konusunda çok gerideyiz. Sizin bayramınızda da; Ramazan Bayramı'nda, Kurban Bayramı'nda da bu Meclis toplanmazsa ben de hakkımı helal etmiyorum deyip...