KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; önce, iki konuda birer cümle açıklama yapmak istiyorum. Uzun uzun tartışılan konuya tekrar girmeyeceğim ancak bir yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdi, onu düzeltmek istiyorum. Bakın, şunu söylüyoruz -benim ve Cumhuriyet Halk Partisinin düşüncesidir- biz: Sayın Akpınar ve Gezen'in söyledikleri sözlere katılma, katılmamadan bağımsız bir şekilde, düşünceyi ifade özgürlüğüne inanıyoruz biz. Ben kişisel olarak katılmam, öyle bir sözü de söylemem ama o sözü söyledi diye önce Cumhurbaşkanının âdeta yargıya talimat verir şekilde konuşması ve ertesi gün de yargının önüne çıkarılmaları güzel olmadı Türkiye için, bunu söylemek istiyorum. Ama elbette, bu darbelerin ve sıkıntıların, bütün bunların farkındayız, hepsini biliyoruz ve Cumhuriyet Halk Partisi bütün bunların karşısındadır yani onu bir şekilde açık, net söyleyeyim. Dolayısıyla hiç kimseye "Sen şöyle davrandın, 'ama' dedin. Sen darbeci misin?" filan, bunlar doğru değildir, bunları reddediyorum.

İkinci konu: Sayın Başkan, Sayın Muş bir şey söyletmeye çalışıyor "Siz bu maddelere -popülizmin dibi yani- karşı mısınız? Rüşvet mi aldı halkımız?" filan. Sayın Muş, vallahi, bilmiyorum ama bu memleketin, bu ülkenin önemli şairlerinden biri "Selam verdim, rüşvet diye almadılar." diye bir laf söylemek zorunda kalmış. Ben, şimdi, halkımız rüşvet alır mı, siz verir misiniz, filan bu konuyu tartışmıyorum ama böyle bir durum var Türkiye'de ve bu da halkın filan problemi değildir, hep tepedekilerin problemidir, hep rüşvet alanların problemidir.

Değerli arkadaşlar, 1'inci maddede deniliyor ki: "Bu cezalar yeni artırılmıştı zaten -hepsi değil, bir kısmı yeni artırılmıştı- dolayısıyla tekrar artırmaya gerek yok." Bakın, arkadaşlar, eğer bir rahatlatma yapmak istiyorsanız -enflasyonla mücadele stratejinize de çok, son derece uygun düşer- o zaman 2019 yılında tüm vergi ve cezaların artırımı için bir yıl boyunca bu yeniden değerleme şeyini uygulamayın, değil mi yani? Piyasalar rahatlasın, insanlar rahatlasın. Zaten, vergiyi falan ödeyemiyor adam. Konuşuyorum ben insanlarla vergi affını filan "Niye ödemiyorsun?", "Ya, nasıl olsa yeniden çıkacak, zaten zor durumdayım." diyor. O zaman, eğer varsanız, gelin "Biz bu konuda af..." Hayır, gelin, bütün cezalarda, bütün vergilerde, bütün harçlarda uygulamayın bakalım yeniden artırma şeyini uygulamayın, aynı oranlarda uygulayın derim. Bu aslında gerçekten eşitlik ilkesine de ters düşer. Bu bir para cezası ve Sayın Başkan bana sordu: "Hangi somut para cezası?" Bütün para cezaları. Bütün para cezalarına uygulamazsanız bunu, o zaman, siz, trafik cezalarında yeniden değerleme oranını kullanmayacaksınız 2019'da ama diğerlerinde kullanacaksınız. Bu da eşitlik ilkesine ters düşer.

BAŞKAN - Araya giriyorum.

Bunu ben söyledim çünkü daha iki ay önce trafik cezalarında bir ayarlama yapılarak -diğer cezalarda yapılmadı- sadece trafiğin içindeki 24 farklı cezada bu iş yapıldı.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Dediğim farklı konu, doğrudur ama o bir amaçla yapıldı.

BAŞKAN - Bunlarda çok da ciddi anlamda artışlar sağlandığı için bundan bahsedildi.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bakın, caydırıcılık amacıyla yapıldı, yeniden değerleme oranıyla...

BAŞKAN - 2019'da da caydırıcı olur bu rakamlar.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yeniden değerleme oranıyla hiçbir ilgisi yoktur. Kanun koyucu: "Acayip, tuhaf trafik suçları işleniyor, özellikle bu 'maganda suçları' dediğimiz suçlar işleniyor, cana, mala zarar veriyor. Bunu caydırmamız gerekiyor, çok artırmamız lazım." diye o zamanki kanunu çıkarma gerekçenize şimdi ters düşüyorsunuz anlamına gelir. O gerekçe olamaz. Yani burada trafik cezalarıyla ilgili bir şey yapıyorsunuz. Bakın, bu trafik cezalarıyla ilgili düzenlemeleri siz her seçim öncesinde dolaylı olarak da yapıyorsunuz. Ben duyuyorum "Değildir." falan deyin, ben de iddia edeceğim. EDS'deki (Elektronik Denetim Sistemi) kameraların kapatıldığı, trafik polislerine "Ceza yazmayın, vatandaşı sıkmayın." denildiği falan bir sürü söylentiler var. Bu çerçevedendir bu. Yoksa caydırma... "Efendim, biz iki ay evvel artırmıştık dolayısıyla artırmaya gerek yoktur." Bu hiçbir gerekçe olamaz diye düşünüyorum. Ama netice itibarıyla çoğunluğunuz var, yasa çıkarıyorsunuz. Gerekçesini tam olarak açığa çıkarmak da bizim görevimizdir.

Teşekkür ederim.