MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; bu da bir af maddesi. Evet yani biz de karşılaşıyoruz. Hem Boğaziçi Köprüsü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü hem Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden geçmesi yasak olan araçlar neredeyse iki yıldan fazla bir zamandan beri zaman zaman geçiyorlar ve çok büyük cezalar verilmiş ama bu cezalar zamanında tebliğ edilmemiş. Niye edilmemiş, bunu anlamak mümkün değil. "İki sene zamanımız var." falan diyor. Öyle şeyler var ki 100 bin lira cezayla karşı karşıya olan insan var, kamyoncu, kamyonetçi, neyse. Ben bir taraftan düşünüyorum, kardeşim, bu nasıl bir yönetim şekli. Niye edilmedi, ben şimdi söyleyeyim, kızmayın: Seçim girdi araya, öbür seçim girdi, referandum girdi. "Şimdi tebliğ edersek problem olur." diye düşünüldü, hep ertelendi, ertelendi. Bu nasıl bir yönetim şekli, size soruyorum, böyle bir yönetim olur mu ya? Vatandaşını bekletiyorsun, bekletiyorsun, öyle bir duruma düşürdük. Hani meşhur bir laf var ya eşeğini kaybettirip bulunca da sevinmesi, böyle bir şeyle karşı karşıya. "Biz seçim rüşveti falan uygulamayız, vatandaşımız zaten rüşvet almaz."

BAŞKAN - Bugün sizin bu teşbihler bayağı sıkıntılı olmaya başladı Sayın Bekaroğlu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Vatandaşımız zaten rüşvet almaz." diyor ama bu nedir arkadaşlar ya? Vicdanınıza şey yapıyorum, bu nasıl bir şey? Şimdi, bakın, burada böyle bir düzenleme yapıyorsanız durum budur yani. Kabahati sizin, suç, sizin suçunuz. Yani işte, üçüncü köprüyle ilgili zorladınız insanları -girmiyorum şimdi kamu-özel ortaklığına, oradaki garantilere falan girmiyorum- sonra bu şekilde insanları borçlu durumuna düşürdünüz, şimdi de borcunu silerek onu sevindireceksiniz. O zaman size söylüyorum, başka şekilde borçlu olan insanlar da var yani, yanlışlıkla geçmiş hatta öyle şeyler var ki plakaya bilmem ne yapmış, filan yerdeki adamın üzerinde, traktörün cezası gelmiş, bütününü yani bu konuyla ilgili -işte, Avrasya'dan geçen, diğer yerlerde, her yerdeki- hepsini affedin bakalım. Niye yapmıyorsunuz? Herkese şey çıkarın ve eşit olsun, dengeli olsun. Öyle değil, siz gerçekten ustalaştınız, nasıl algı operasyonu oluşturacağınız çok açık, net. Korkmuyorsunuz tabii, İstanbul'a önem verdiğiniz için Sayın Binali Yıldırım'ı gönderdiniz Sayın Muş; güzel, bir şey demiyorum. Ama şu, yanlış bir şey: Bir şeyi yaparken, bir şeye cevap verirken başkasını karalama, karalanırsan altından kalkamazsın. "Beylikdüzü'nü betonlaştırdı İmamoğlu." dersen buna bir tane İstanbullu inanmaz, size hemen Esenyurt'u gösterir, âleme ibrettir Esenyurt. Esenyurt gerçekten Türkiye'ye örnektir, sizin başkanlığınızda Esenyurt'u ne hâle getirdiğiniz. Nitekim, o başkanı da görevden aldınız.