MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, seçime şu kadar süre kala üzerinde bu kadar tartışma yapılan heyetle ilgili böyle bir değişiklik yapıyorsunuz. "Biz yapmadık." diyeceksiniz ama işte Türkiye'nin yarısı yaptı, her neyse. Yani özellikle referandumda bu heyetle ilgili çok ciddi tartışmalar yapıldı. Bu heyet, demokrasi tarihinde hiçbir yerde, hiçbir ülkede görülmeyecek bir şekilde "Kanunu ben kararımla iptal ettim..." Kanun mühürlerle ilgili açık olmasına rağmen, dedi ki: "Ben karar alıyorum, kanunu iptal ediyorum." Türkiye Büyük Millet Meclisinin üzerine çıkarak bu Meclisin koymuş olduğu kanunu iptal eden bir heyet. Ha, bunlara da bir şey veriyorsunuz, ediyorsunuz filan, bunları söylemek istemiyorum ama gerçekten bu değişiklikle, biz seçimlere şaibeli diyoruz ya; gerçekten bunu artırmak için, bu cümlede ısrar etmemizi sağlamak için elinizden gelen her şeyi yapıyorsunuz. Bu tecrübenin tamamı değişmiyor ki... Sonra, Yüksek Seçim Kurulu dediğimiz yer sadece kurul üyelerinden ibaret değil; oranın bürokrasisi vardır, geleneği vardır, devam ediyor, 3'ü, 5'i, 6'sı değişecek, diğerleri devam ediyor, 2023'e daha ne kadar zaman var. Dolayısıyla bu yaptığınız şey -o referandumda mühürsüz oylar- kanuna rağmen karar alan, aldığı kararla kanunu ortadan kaldıran bir heyeti sanki bir şekilde taltif ediyorsunuz yani siyasi anlamı bu, biz bu şekilde algıladık, birçok insan bu şekilde algılıyor. "Biz yaparız, çoğunluğumuz var, yaparız." böyle gidiyorsunuz ama bunun görünüşü, aynadaki yansıması budur.

Arz ederim.